Park Şamdan'ın yeni yeri

YAZ aylarının en popüler mekânı olan The Bar ve Park Şamdan, kış aylarında da aynı yerde devam etme kararı almıştı. Yazlık bölümü denize sıfır olan bahçe bölümünde devam ederken kışlık bölümünü içeriye taşıdılar. Hem de ayrı iki salonla. Ben de cuma akşamı soluğu Park Şamdan’da aldım. Park Şamdan yılların bilinen bir markası. Hatta kışları Nişantaşı’ndaki yerinde, yazları ise Reina’nın içinde yazlık açardı. Geçen sene Emre Ergani ve Ersoy Çetin ikilisi Park Şamdan’ı Les Ottomans’ın içine taşıyarak büyük bir başarıya imza atmışlardı. Bütün yaz sosyetiklerin gözde yeri olmuştu. Ben de kışlık mekânı çok merak ediyordum. Cuma akşamı Park Şamdan’a yemeğe gittim. Les Ottomans Otel’den girince hemen sağ tarafta kocaman bir salon. Zaten eski bir yapı olan bina, restoran sonrası daha da görkemli bir hava almış. Ersoy Çetin ve Emre Ergani her zaman olduğu gibi yine işin başındaydılar. Nereye baksan tanıdık. İstanbul gece hayatında herkesin mekânında görmek istediği insanlar Park Şamdan’da soluğu almış. İlk gördüğümde Viyana ya da Napoli gibi şehirlerdeki klasikleşmiş mekânları hatırlattı Park Şamdan. İnanılmaz bir kalabalık. Oturacak bir kişilik yer dahi yok. İlk defa gittiğim mekânda bu kalabalığı görünce açıkçası çok şaşırdım. Çünkü hiç aklıma gelmeyen bir mekân. Zaten o gün de arkadaşım gidelim deyince gittim. Bazen göz önünde olmasına rağmen insan atlama yapıyor. O akşam bize Harun Tokgöz isimli garson arkadaş baktı. Yemekte tercihimizi dana etinden yana kullandık. Dana kaburga, dana yanağı, cafe de paris, yoğurtlu kebap ve Park Şamdan’ın artık klasik olmuş köftesi geldi masaya. Finalde ise gene mekânın klasiği olan kaymaklı ekmek kadayıfı aldık. Servisinden yemeklerine her şey mekânın hakkını veriyor. Bu arada Nişantaşı kapandı, devredildi dedikodularının hepsi yalanmış. Bir iki görüşme olmuş ama sonra anlaşma olmamış. Tabii ki dedikodular alıp başını gidince müşteri de Park Şamdan kapandı diye gitmemeye başlamış. İşler önce biraz düşmüş ama eskisi gibi devam ediyor. Park Şamdan Nişantaşı’nda klasik bir mekân olarak inşallah uzun yıllar devam eder.

ERGUN PLAK’TAN CAZ ŞOV

Gecenin ilerleyen saatlerinde bir kat aşağıda hizmet veren Jazz&More’a indik. Çok güzel yapmışlar. Daha içeriye ilk adımı attığınızda insanı etkiliyor. O gece İstanbul’da ilk kez sahneye çıkan ‘Seksenler’ dizisinin Ergun Plak’ı Serhat Kılıç vardı. Bin yıl düşünsem aklımdan geçmezdi. Bütün ‘Seksenler’ ekibi tam kadro Serhat’ı dinlemeye gelmiş. Sadece dizi ekibi değil, minik gece kulübüne herkes akın etmiş. Program öyle çok geç saatlerde başlamıyor. 11 gibi Serhat sahneye çıktı. O gece o kadar heyecanlıydı ki anlatamam. E haksız da değil, İstanbul’da hiç sahne almamış ve ilk kez sahneye çıkıyor. Kim olsa çok heyecanlanır. Ergun caz söylüyor, hem de muhteşem bir şekilde. Samimi söyleyeyim ben bu kadar iyi bir performans beklemiyordum. Daha doğrusu Serhat’ın bu kadar yetenekli olduğunu bilmiyordum. Şimdilik bir hafta için anlaşmış. Ama yoğun ilgi görünce tekrar anlaşmışlar. Serhat Kılıç bu akşam Jazz& More’da bir kez daha sahneye çıkacak... Kaçırmayın derim. Caz seviyorsanız, kulaklarınızın pasının silinmesini istiyorsanız mutlaka dinleyin derim.