Sokak arasındaki yeni İtalyan
HEP söylediğim gibi bizim insanımız İtalyan mutfağını çok sevdi. Öyle ki geçtiğimiz günlerde şehirdeki İtalyan restoranlarına bir yenisi daha eklendi. Ben de son dönemin konuşulan İtalyan’ı La Scarpetta için ofisten çıkınca Etiler’deki mekâna uğradım. Yalnız baştan söyleyeyim rezervasyon yaptırmadan gitmeyin, yer bulma şansınız pek olmaz. Yılların Da Mario’suyla çok yakınlar. Bakalım şehrin gedikli İtalyan’ını nasıl etkileyecek bu durum, ileride göreceğiz. Neyse mekân sade fakat şık bir şekilde dekore edilmiş. Zengin bir şarap kavları var, bunun için ayrı bir bölüm oluşturmuşlar. Ahşap dekoruyla aynı zamanda göze de hitap ediyor. Bir de fırının olduğu bölüm var. Fırını tabii ki pizza için özel olarak inşa etmişler. Fırında yaktıkları odunlarla hoş bir dekor oluşturmuşlar. “Kardeşim her yer İtalyan oldu bunun diğerlerinden farkı ne” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
İyi yemek vermek için tüm mekânlarda mutlaka taze sebzeler taze ürünler kullanılıyor ama La Scarpetta bu konuya ayrı bir önem gösteriyor gibi. Dondurulmuş, konserve hiçbir ürün dükkânın kapısından içeriye girmiyor. Her şeyi geçtim kullandıkları baharatları mekânın içindeki özel bahçede yetiştiriyorlar. Bir de özel şarküteri bölümü yapmışlar. Sokak aralarındaki bir şarküteri dükkânı gibi düşünün. Dolayısıyla mönülerinde şarküteri ürünleri çok geniş yer tutuyor.
MUTFAKTA AİLE SIRLARI VAR
Mönü deyince ona da değinmek isterim. Şehirdeki İtalyan restoranlarında rastlayacağınız yemeklerin yanında Kuzey İtalya, Piyemonte bölgesinden lezzetler var. La Scarpetta’nın Torinolu genç şefi Alex Tottitto annesinin, anneannesinin reçetelerini mönüye yansıtmış. Hem doğallığı hem de Kuzey İtalya mutfağının yüzlerce yıllık sırları La Scarpetta’yı şimdiden meşhur yapmış. Genel olarak baktığımda genç ve dinamik bir ekibin özenerek çalışması var La Scarpetta’da. Bunu gördüğümde inanın çok hoşuma gidiyor. Çünkü bu durum mekânı geçtim yeme-içme sektörü için çok önemli. Gün geçtikçe gelişen sektörün işini gayet seven yetenekli oyuncuları sahnede artık. Scarpetta’ya geri dönecek olursak ister öğle saatlerinde, ister akşam yemeği için taze ürünlerle yapılan lezzetli yemekleri keyifle yiyeceğinizi umuyorum. Ben de o gün önden şarküteri tabağı ve yanında burrata aldım. Özel olarak İtalya’dan gelen ürünler tabii hepsi; peynirinden salamına ve et çeşitlerine kadar zengin bir tabak hazırlıyorlar. Onların hemen arkasından deniztarağı ve karidesli portakallı salatadan aldım. Özellikle deniz ürünlerinden gidiyorum tazeliğini test edebilmek adına. Makarnalara geçtiğimde levrekli ravioli ve kum midyeli linguine geldi masaya. Gerçekten dedikleri gibi yemeklerinde kullandıkları malzemelerin hepsi taze, dolayısıyla çok lezzetli olmuş yemekleri. Hamur işiyle aram pek yok ama o kadar emekle fırın yaptıran her mekân pizzalarını illa ki denettiriyor. Özel pizzalarından getirdiler. O kadar masraf ve emekle İtalya’dan ustalar getirilerek yaptırılan bu fırınlar inanın hakkını veriyor. Bonfile ve trüf mantarlı pizza scarpetta bana bile bir dilimden fazla yedirtti. Yemeğin sonunda tatlı olarak ev yapımı sorbet istedim. Ayrıca ilgimi çekti normalde kadeh olarak isteyeceğiniz şarap çeşidi az olurken burada kadeh olarak çok fazla seçenek sunuyorlar. Bence bu da önemli bir husus müşteri memnuniyetinde. Kısacası gerek taze ürünleri için gerek sempatik ekibi ve lezzetli yemekleri için sektörde yeni bir renk olan La Scarpetta’ya teşekkür ederim.
