Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BANA göre hafta sonu için en önemli öğünlerin başında kahvaltı geliyor. Artık cumartesi pazar günleri akşam yemekleri yerine kahvaltı programları yapılıyor. Benim için en önemli öğün kahvaltı, hele hele hafta sonu yapılan okkalı güzel kahvaltılarda keyfime diyecek yok. O yüzden hafta sonları kahvaltı işini şansa bırakmıyorum. Bildiğim, sevdiğim, tat aldığım yerlere gitmeyi seviyorum. Benim tarzım klasik Türk kahvaltısı olduğu için öyle her yerde bulmak mümkün olmuyor. Sanki hepiniz kraliyet şatafatıyla doğmuşsunuz gibi bir hava estiriliyor. Hani benim anacığımın kırıp ortaya getirdiği yumurta, hani bir sahanda paylaşılan menemen. Hepsi gitmiş, her şeyi unutup başka kafalarda gezmeye başlıyoruz. O yüzden klasik Türk kahvaltısı veren yerler benim birinci tercihim. Evde ananızın hazırladığı kahvaltı kadar olmasa da ona yakın neresi varsa ben ordayım. İstanbul’da kahvaltı tercihimi Rumelihisarı’nda bulunan Nezih’ten, yine aynı yerde bulunan Kale Cafe’den ve Anadolu yakasında da Lacivert’ten yana kullanıyorum. Onun dışında şimdiye kadar gidip memnun kaldığım mekân sayısı çok azdır. Bir de son dönemlerde Lucca’nın pazar brunch’ını tercih ediyorum. Arada bir değişiklik yapmak lazım deyip yeni yeni yerler deniyorsun. Daha önce deneyip çok beğendiğim ancak bu seferki gidişimde hayal kırıklığı yaşadığım bir mekânı anlatmak istiyorum. Evden çıkıp arabaya binip o kadar yol gittikten sonra Bebek Mangerie’ye geldik. İlk açıldığı günden beri birkaç kez gitmişliğim var. Kendi halinde yaşam gustosu olan bir mekân. O kadar merdiven çıkıyorsunuz, önceki dönemlerde beklentinizi biraz da olsa karşılıyordu. Pazar günü diğer mekânlar sırada dursun en keyifli günümüze Mangerie ile başlayalım dedik. Neyse o kadar merdiven çıktıktan sonra içeriye açılan kapıya geldik. Merdivenlerden yukarı çıkarken etraf dağınık, sanki terk edilmiş gibi bir hava var. Arka tarafta cam şişeler üst üste yığılmış. Temizlik desen yapılmamış. Zaten bu mekâna giden bilir, Survivor gibi bir yoldan geçiyorsun. Ama şimdiye kadar bundan şikâyet etmedik. Mekânın sahibi Elif Hanım güzel şeyler yapıyor diyerek görmezlikten geldik. Dışarıda oturduk koca terasa bir garson kız bakıyor. Dünya Kadınlar Günü olduğu için bütün hoşgörümüzle durumu idare etmeye çalışıyoruz. Siparişini verdiğimiz tostun gelmesi 35 dakika sürdü. Alt üstü bir kahve, bir çay gelecek. Neyse tosttan sonra onlar da geldi. “Bizim bir de omlet var ablacığım, o ne zaman gelecek” dedik. Zaten onu unutmuşlar. Artık keyif kalmayınca “Hadi kalkalım başka yere gidelim” dedik. Tam o sırada omlet geldi. Hesabı ödeyip kalktık.

        BİR MEKÂNDAN DİĞERİNE KAÇIŞ

        O gün kendimi zor tuttum. Yiyen içen, gezen tozan biri olarak bunlar nasıl bu kafaya gelmiş çok merak ediyorum. Bir tost bir omlet bu kadar sürede gelir mi? Hadi onu anladık, çay, kahve niye bu kadar geç gelir anlamış değilim. Elif Yalın’ın bir önce işlerinin başına dönüp bu tatsız durumu ortadan kaldırması gerekiyor. Dünya yol gelip kocaman bir hayal kırıklığı ile dönüyorsun. İşin özü ne karnım doydu ne de keyif aldım. Sinirlendiğimi kız arkadaşıma belli etmemeye çalışıyorum. Pazar günü çok özel bir gün. Sadece benim için değil, genel anlamda çoğu insanın ailesine, yakınlarına, sevdiklerine zaman ayırdığı bir tatil günü. Sabah erken kalkıp keyifle iki lokma yiyelim diyen insan bu kadar zıvanadan çıkarılmaz. Neyse o an aklıma Lucca’nın pazar brunch’ı geldi. Hemen iki dakika mesafede olan Lucca’da soluğu aldık. Sanki güne yeni başlamış gibi açık büfeden bir şeyler aldık. Hemen bir masa ayarladılar. İçeride oturacak yer yok. Çok keyifli bir ortam var. Çırpılmış yumurta burada en sevdiğim şeyler arasında yer alıyor. Hemen bir tabak aldım. Çayımız kahvemiz geldi. Mangerie’yi unutup Lucca’da güne daha yeni başlıyormuş gibi oldum. Çok keyifli bir kahvaltı ile güne başladık. Zaten günün kalanı da keyifle devam etti. Siz siz olun öyle bilmediğiniz, burnu bir karış havada olan yerlere kahvaltıya gitmeyin. Bu kahvaltı işini yapanlara da tavsiyem, burnunuz havada olmasın. Sonuçta bu sizin işiniz. Yapamıyorsanız bırakın yapacak birileri var.

        Diğer Yazılar