EN YENİ Uzakdoğulu
GEÇTİĞİMİZ gün bir arkadaşımla Zorlu’da buluşmak için sözleştik. Trafiği düşünmemişim sonradan aklıma geldi. Bunun üzerine Levent’ten metroya binip Zorlu’ya vardım kolayca. Arkadaşım gelene kadar Zorlu’yu turladım, bir yandan da nerede otursak diye düşünüyorum. Dikkat ettim AVM oturmuş artık, tabii, bunda Zorlu’nun içindeki restoranların da büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Dolaşırken Zorlu’nun Uzakdoğulusu Far East’e gözüm takıldı, girdim içeriye. Şimdi İstanbul’da gerek restoran gerekse daha ayaküstü sayılabilecek suşiciler var. Bence şehir İtalyan mutfağı kadar Uzakdoğu’yu ve suşiyi de benimsedi. Tabii nasıl bir elin parmakları bir değilse bu restoranlar için de geçerli. Şimdi Far East’i tek kelime ile suşici diye tanımlarsak haksızlık etmiş oluruz. Mönülerinde sadece suşi değil, ördekten noodle’a, tatlı ekşi tavuklardan sebze yemeklerine, pilavlara ve çorbalara kadar zengin bir Uzakdoğu mutfağı sunuyorlar.
ARKASI SAĞLAM
Bana sorarsanız Far East’i diğerlerinden ayıran en önemli özellik arkasında Dragon’un olması. Zaten daha mekâna adım attığınızda bunu çok iyi anlıyorsunuz. Far East, ‘ye kalk’tan ziyade tasarımı ve mönüsüyle şık bir Uzakdoğu restoranı olmuş. Uzun sohbetler için geniş bir yemek ve içki mönüsü hazırlamışlar. Şarap kavı da cabası. O gün teras bölümüne oturdum. Burayı şık bir kış bahçesi şeklinde tasarlamışlar. Ben de yeşili görünce oturdum. Arkadaşımın da gelmesiyle siparişlere geçelim dedik: Ortaya dana etli noodle, tatlı ekşi soslu tavuk, suşi bardan karışık suşi tabağı ve ana yemek olarak da ördek aldık. Arkasında Dragon var dedim ya, daha ördekten bir parça alınca bunu iyice anladım. Gerek suşisi gerekse ördeği çok başarılıydı. Özellikle sordum, buranın da ördeği Dragon’un özel ördek çiftliğinden geliyormuş. Mekân suşide tam donanımlı diyebilirim. Ağzına suşi koymayan adama dahi bir şekilde yedireceklerini düşünüyorum. Çünkü envai çeşit hazırlıyorlar. Tatlı olarak ortaya kızarmış dondurma ve kızarmış ananas aldık. Kızartma oldu mu pek yanaşmıyorum, yağ çeker gibi geliyor ama gelen tatlılardan tattım bırakın yağ çekmeyi incecik bir tabaka onun altında meyvesi dondurması... Bakmayın kolay gibi görünür ama yağ çektirmeden incecik tabakayla kızartmak da maharet ister. Zorlu haricinde İstinye Park’ta da varlar. Şayet restorana gitmeden farklı mutfak deneyimi yaşamak isterseniz paket servis de yapıyorlar. Vallahi Ergun Yücebıyık’ı tebrik etmek lazım Uzakdoğu’nun lezzet elçisi gibi çalışıyor. Yıllardır Dragon’la bize Çin mutfağını sevdirdi, şimdi de Far East’lerle şehrin uğrak AVM’lerinde daha çok kişiye ulaşıyor.
Morini’de yeni lezzetler
AÇILDIĞI günden beri Zorlu’nun en çok iş yapan mekânları arasında yer alan Morini’de yaz hazırlıkları şimdiden başladı. Sürekli yenilik ve değişim içinde olan mekân yaz sezonu için mönüye yeni eklemeler yaptı. Geçtiğimiz günlerde Zorlu’da tur atarken akşam yemeği için Morini’yi seçtim. Tabii ki yeni mönünün yapıldığını duyunca hepsini tek tek denemeye karar verdim. Önden kızarmış bebek enginar ıstakozlu burrata, tavuk ve trüf mantarı ile doldurulmuş morel mantarı aldım. Ana yemekte kuzu incik, tatlıda ise panna cotta istedim. Lezzetleri yerindeydi, yenilenen mönü için başarılı diyebilirim. Bir kere mekân çok havalı ve dekorasyonu muhteşem. İşin başında Başak Soykan, Yaprak Baltacı ve Aslı Sayar var. Bankacılık sektörünü bırakıp bu işe giren hanımlar kendi hünerlerini gösterdiler. Bu işi çok sevdiler. O yüzden sürekli yenilik yapmak için uğraşıyorlar. Daha önce gittiğimde Morini’nin terasına bayılmıştım. Özel bir gece için gittiğim mekân ağzına kadar doluydu. O gün sahneye İlhem çıkıyordu. İlhem zaten performansıyla caz denilince akla gelen isimlerden bir tanesi. Bazı günlerde ise gitarıyla Allen Hulsey çıkıyor. Morini’nin terası inanılmaz güzel bir yer olmuş. Hatta başlı başına başka bir mekân diyebilirim. İstanbul’da böyle yerler çok fazla yok. En kısa zamanda Morini’nin teras keyfini yaşamak için bir sonraki geceyi iple çekiyorum.
