Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GEÇTİĞİMİZ günlerde Ender Alkoçlar artık isyan etme noktasına gelip Türk medyasına serzenişte bulunmuş, “Bırakın Yunan adalarını övmeyi bizim cennet gibi yerlerimiz var” demiş. Vallahi çok haklı. “Siz gördünüz mü düzenli olarak Türkiye’deki yerleri öven bir Yunan medyası var mı?” diye bitirmiş sözlerini. Aynen katılıyorum kendisine. Doğru söze başka ne söylenir. Türk turizm yatırımcıları Rusya kriziyle uğraşırken, bir yandan da günlük gazetelere boy boy ilanlar veriyorlar. Fakat diğer taraftan life style yazarlarsa Yunan adalarını öve öve bitiremiyorlar. Yarın turizmciler ayaklansa “Madem öyle kardeşim ben de senden reklamımı çekiyorum. Sana Yunan turizmci ilan versin” derse haklı olur. Çünkü bizde bir yabancı merakı var. Gittiğimiz yerleri anlatmayı çok seviyoruz. O kadar alkolü aldıktan sonra Çınarcık’a git aynı güzel şeyleri göreceksin. “Yurtdışında çok rahat ediyorum” diyen var. Orada 20 bin Euro hesap veriyorsun, kendi memleketinde 1000 TL hesap verdin mi kıyameti kopartıyorsun. Orada şampanya içinde boğuluyorsun, burada sadece su içerek söğüt gölgesinde yayılır gibi mekânda günü tamamlıyorsun. Biraz kafa değiştirme zamanı geldi de geçiyor. Hem Türk medyası için, hem de tüketen yiyip içip gezen insanlar için Lübnan ekonomisi nasıl dönüyor anlatayım. Zamanında kaçıp başka ülkelere gidenler vefa göstermek, memleketini ayakta tutmak için 2 aylığına Beyrut’a geliyor. Orada yiyip içip dağıtıp gidiyorlar. O yüzden Beyrut her zaman Beyrut’tur. Baktığınızda ortada bir şey yok. Ama bizim görmediğimiz Beyrutlu tatili başka yerde yapmıyor. Çünkü yapsalar kendi ülkeleri, ekonomisi çökecek. Biz de bu bilince sahip olan kaç kişi var?

        Komşunun tavuğu bize kaz görünüyor

        YOK efendim Leros’ta biri yemek yemiş Bodrum’un yarsısı kadarmış. Oraya tekneyle gidiyorsun harcadığın benzini sana bedava mı veriyorlar? Bir çarp böl bakalım Leros’ta yediğin yemekle Bodrum’da yediğin yemek arasında ne kadar fark var göreceksin. Bizim Türk insanının şu başkasını övme meziyeti başka ırkta vallahi yok. En basit benim ağabeyim başkasını öve öve bitiremez sıra bana gelince iki kelime etmekten aciz kalır. Oysa ki övdüğü adamı bir kere değil kırk kere cebimden çıkartırım. Şimdi bir Çeşme, bir Bodrum’un doğası denizi nerede var? Mikonos’ta rüzgârdan sersem oluyorsun. Havaalanına inene kadar beş kere dua ediyorsun. Düştüm, düşeceğim, öldüm, kaldım diye tereddüt ediyorsun. Yazın ortasında rüzgâr alıp seni uçuruyor, yemek yiyemiyorsun. Ama biz o kadar güzel anlatıyoruz ki bizden duyup giden başka ülke turistleri var. Oysa ki Bodrum’da koyları gezmek, bir yerde yemek yemek, bir yerde gezmek bence paha biçilemez. Artık eğlencede en üst seviyedeyiz. Bu işi en iyi biz biliyoruz. Hizmet desen hizmet, samimiyet desen samimiyet. Bir masaya hesap gidiyor ağabey hesabı beğenmemiş hemen üstünü çiziyor. Kendi kafasında bir rakam yazıyor. Namos’ta aynı şeyi yapamazsın, hesabı kuzu kuzu ödersin.

        Özel kanunlar gerek

        TURİZM bölgelerine daha farklı uygulamalar yapmanız gerekiyor. Bodrum’da akşam çevirme, sabah çevirme. İnsanlar buraya eğlenmeye, kafa dinlemeye geliyor, yıllardır anlatıyoruz. Kardeşim bırakın bu işleri millet rahat olsun. O zaman görün Yunan adasına kim gidiyor. Bunlar yapılmadığı için, millet evden çıkmaya korkuyor. Böyle mi turizm cenneti olacağız? Bütün dünya markaları otel zincirleri Bodrum’a geliyor. Bir süre sonra gidecekler. Gitmemek için ne yapmak lazım ona bakalım. Hayal kırıklığı olmaması için elimizden geleni hep birlikte yapalım. Ben ne yapılması gerektiğini adım gibi biliyorum. Turizm Bakanı benden yardım istesin seve seve yaparım. Bodrum Çeşme gibi yerleri St. Tropez yapalım. Her gün yüzlerce özel jet insin. Çünkü o alt yapı var. Sadece bir dokunuş yetiyor. Taksiler facia, yollar desen yine öyle. Bir geceliğine 5 bin Euro veriyor, otele gidene kadar midesi ağzına geliyor. Bizim tek çıkar yolumuz hizmet. O yüzden onu da iyi yapalım. Derme çatma eski kafa zihniyetle yapmaya kalkarsak, Bodrum birkaç seneye kadar Kuşadası, Ayvalık gibi olur. Çeşme desen yine aynı şekilde. Bir turizm merkezi yetiyor. İspanya Castilya Bölgesi’nde böyle bir sistem var. Özel turizm ofisi bütün işlerle ilgileniyor. Al aynısını buraya uygula. Bizim diğer dernek ve kuruluşlar bir işe yaramıyor. Bir makro plan yapılıp böyle tatil yerlerinin uçurulması gerekiyor. Bırakın 5 yıllık planlamayı 20 yıllık planın şimdiden hazır olması gerekiyor.

        Diğer Yazılar