Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaz olunca herkes bir yerlere kaçıyor denizi, güneşi, eğlencesi. Fakat işi gücü olan, şehirden bir yere kıpırdayamayan da birçok kişi var. Peki, bu sıcakta İstanbul’da ne yapılır dersiniz? Bence trafiksiz halinin keyfini çıkarmaya bakın bu güzel şehrin. Mesela Ulus sırtlarında Boğaz’a uçan manzarasıyla Sunset’in yeni konsepti ‘brasserie’de keyifle yemek yiyin. Olmadı geceye karışıp canlı DJ performanslarıyla eğlencenin dibine vurun ya da Nişantaşı Beymen Brasserie’de gelene geçene bakın, eşle dostla sohbet ederken bir yandan lezzetli yemek yiyin. Bu arada günlük hazırlanan her saat lezzetli yemekler sunan Nişantaşı’nın en yenisi Meg Cafe’ye uğramayı da ihmal etmeyin.

        İstanbul'un vazgeçilmezi

        Öylesine bir restoran olmadığı konusunda sanırım herkes benimle hemfikirdir. Türkiye’yi geçtim Avrupa’nın sayılı kavlarına birine sahip olması mı desem, dünyaca ünlü suşi ustasının maharetlerini mi saysam, yoksa kurumsal yapısını mı? Sözün özü Sunset İstanbul’a yakışan, hatırlı bir misafirimiz geldiğinde gönül rahatlığı ile götürebileceğimiz bir mekân. Yaz ayı için hummalı bir çalışmayla hizmete soktukları ‘brasserie’ kısmı ayrı bir keyif olmuş. Mimar Fahrettin Aykut’un her detayıyla ilgilenip ortaya koyduğu bölümde ahşap ön planda. Etraf desen yemyeşil, sanırsın vahadasın. Şansına püfür püfür rüzgârı da yakalandın mı kalkmak istemeyeceğin cinsten brasserie bölümü. 12-15 arası öğle servisi veriyorlar. Mönüde daha bir Akdenizliler. Bunun yanında Uzakdoğu lezzetleri de bulmak mümkün. Fransız Şef Fabrice Canelle’in burası için ayrı bir çalışma yapmış. Keçi peyniri ve karidesle doldurulmuş kabak çiçeği tempura, ılık kapari ezmesiyle servis edilen fesleğen püreli fener balığı, fırınlanmış taze kayısı ve közlenmiş patlıcan püresi ile servis edilen kuzu pirzola gibi lezzetler Sunset Bresseria için mönüye girenler. Bunların haricinde Sunset aynı Sunset. Gazi Akyol orkestranın başında. Ömrünü Sunset’e adayan mesleğin duayen ismi. Onunla birlikte İsmail Gökmen de aynı şekilde Gazi Akyol ekolünde ilerliyor. Suşi bölümüne bakıyorsun dünyanın saygı duyduğu Şef Takemura var. Lezzeti sanatla birleştiriyor. Bar bölümüne baktığında Azmi Kılıç bu işin profesörü. Reçetesi kendisine ait kokteyller literatüre girmiş, Azmi’nin tarifleri dünyanın dört bir yanında. Diğer personel ise tecrübeli ve belirli periyotlarla eğitimden geçiyorlar. Zaten aksi olsa bu kurumsal yapı tutturulamazdı. Böyle bir ekibi bir araya getiren ve devamlılığı sağlayarak İstanbul’a yüz akı bir mekân kazandıran Sunset’in sahibi Barış Tansever övgüleri hak ediyor. Sektörde 5 yılını tamamlayana klasik denilirken Barış yaklaşık çeyrek asırdır Sunset’i başarıdan başarıya taşıyor. Peki, yaz olur da eğlence olmaz mı? Sunsetçiler eğlenceyi de es geçmemişler. Akşam 10.30 gibi başlayan müzik sabaha karşı 03.00’e kadar susmuyor. Aydın Katırcıoğlu, Tarık Koray, Can Hatipoğlu gibi DJ’ler pazar pazartesi günleri hariç performans sergiliyorlar. Bunlara ilaveten Mehmet Garan, BeeGee Birol Giray, Murat Tokuz, DJ Yakuza ve New York Boom Boom Room’un ünlü DJ’i Blu Jemz bu yazın sürprizleri.

        Hüsrev Gerede’nin en yenisi Meg Cafe

        Açılalı çok olmadıama kendilerine has konseptleriyle bir şekilde herkese ulaşıyorlar. Kahvaltısından öğle yemeğine, pasta, börek, çörek her şeyleri var. İster otur kahvaltını yap, ister öğle yemeğinde boş bulduğun bir yerde yemeyin tadını çıkar. 5 çayında eşinle, dostunla gel tatlısından tuzlusuna ne istersen ye. “İş, güç vaktim yok” diyorsan gel buraya seç beğen al, ofisinde ya da evinde ye. İşte Nişantaşı Hüsrev Gerede Caddesi’nde insanlara keyif ve lezzetli yemek vermek adına açılan Meg Cafe kısa sürede konsepti, lezzeti ve güler yüzlü ekibiyle herkesin gönlünü kazandı. Mekânın sahibi Merve Güleç isminde pırıl pırıl, çalışkan, adı gibi güler yüzlü genç bir kız. Genç yaşında mekânı öyle bir çekip çeviriyor ki görmeniz lazım. Gelip oturduğunda Merve’yi garson sanıp sipariş verirsin. O denli hareketli. Sabah ekiple mutfağa giriyor, oradan servise geçiyor, bazen de bir köşeden mekânı gözlemliyor. Joker gibi nereye koyarsan koy her işin üstesinden geliyor. Bakın görün “Tayfun yazdıydı” dersiniz, Merve çok değil birkaç seneye kalmaz çok daha iyi şeyler yapacak. Şimdi mekân sahibi böyle olunca ekip de özveriyle, titizlikle ve güler yüzle yapıyor işini. Her gün 10 farklı yemeğin olduğu bir mönü hazırlıyorlar. Dünya mutfağında örnekler de var, etli biber dolmasından zeytinyağlı taze fasulyeye, kuzu kapamadan barbun fasulyeye yerel lezzetler de. Kahvaltıya bakıyorsun balı, kaymağı, tereyağı, sucuğu var diğer tarafta börek çeşitleri, kruvasanlar, mısır gevrekleri kim ne isterse. Pastane işi ürünlerini de söylemeden geçemeyeceğim, çikolatalı kekleri, kurabiyeleri pastaları. Ekip her sabah mutfağa girip hazırlıyor ve sonra tablo gibi diziyorlar tezgâha yaptıklarını. Taze sıkılmış meyve sularından sebze kökleriyle hazırlanan sağlıklı içecekler de önemli yer tutuyor mönülerinde. Hüsrev Gerede Caddesi’ndeki Meg Cafe’yi günün her saatinde gidilebilcek bir mekân olarak şiddetle tavsiye ediyorum.

        Nişantaşı’ndaki buluşma noktası

        Yıl boyunca ister iş çıkışı ister haftasonu illa tavaf edilecek yerlerin başından geliyor Nişantaşı. Şimdi mevsim yaz, hiç bir yerin keyfi yok diye düşünmeyin. Diğer yerlere göre Nişantaşı daha hareketli. Hele bir de akşamüstüne doğru giderseniz daha bir keyifli. Nişantaşı’nın gediklisi Beymen Brasserie de konumu itibarıyla bulunduğu sokağa hâkim. Geçtiğimiz aylarda dekorasyonda, personelde ve mönüde köklü değişikliklere gittiler. Parlak dönemlerine geri dönen mekân, yaz aylarına hızlı girdi. Mevsim için ayrı bir mönü çalışması yapıldı, alkollü alkolsüz kokteyller artırıldı. Hatta uzayan sohbetler bölünmesin diyerekten yemek sunumları dahi buna göre düzenlendi. Beymen Brasserie için rahatlıkla buluşma noktası diyebiliriz. Bizden lezzetleri bulabileceğiniz mönüde Fransız mutfağından örnekler de var. Fransız usulü soğan çorbası, steak tartare, popcorn karides, Café de Paris steak, buharda somon balığı mekânın klasiklerinden. “Comfort Food to Share” denilen ortaya gelen yemek konsepti sunumlara dâhil edilmiş. Yaz ayları için tatlıya ayrı bir önem vermişler. 3 Michelin yıldızlı restoranlarda yaklaşık on yılını geçiren Robert Garlick, yeteneklerini Beymen Brasserie de göstermeye başladı. Limonlu tart, kahveli-fındıklı parfe ve karamelize armutlu tart tatin şefin çok konuşulan lezzetleri arasında. Mevsim yaz olur da içecek olmaz mı? Zengin bir kokteyl mönüleri var. Mekân haftaiçi ve cumartesi gece 01.00’e kadar açık, pazar günleri ise gece 12’de kapatıyorlar.

        Diğer Yazılar