Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CENK Eren’i şimdiye kadar belki yirmi kez izlemişimdir. Yani fazlası vardır eksiği yoktur. Çünkü Cenk Eren müşteriyi nasıl eğlendireceğini, duygulandıracağını biliyor. Her defasında farklı hisler yaşatıyor kendisini dinlemeye gelenlere. Geçtiğimiz hafta Bodrum’da cümbür cemaat toplanıp Cenk Eren’i dinlemeye gittik. Masada 12 kişi vardık. Gece yarısına doğru Cenk sahneye bir çıkıyor, sabaha karşı beşe kadar insanları mest ediyor. O gece çok keyif aldım. O yüzden herkese tavsiye ederim. Yaz için repertuvarını yenilemiş. ‘Sabahlar Uzak’ ile başlayıp her şeyi söylüyor. Kendini kaptırıyorsun dinlerken. Sabah olmuş ama inanın kimse kalkıp gitmek istemiyor. Tabii program sadece kuru kuruya şarkıyla geçmiyor. Cenk Eren’in sohbeti muhabbeti ayrı bir keyif. Benim diyen şovmene taş çıkarıyor. Diyaloglar samimi, kimi zaman gülüyor, kimi zaman hüzünleniyorsun. Repertuvarında eski şarkılar da var. Herkesin kendinden bir şeyler bulduğu şarkılar. Program bitince sadece ben değil, mekândaki herkes de aynı düşüncede: Keşke daha devam etse...

        Karaköy’ün ferah lezzetleri

        BU aralar birkaç günlüğüne İstanbul’a geldim. İstanbul herhalde son dönemin en sıcak günlerini yaşıyor. Bırak dışarıda gezmeyi, gece insan uyuyamıyor o denli sıcak bir hava var. Yalan yok özlemişim İstanbul’u. Tabii hemen arkadaşlarla planlar yapıldı. Güneş batmaya yakın attık kendimizi sokağa. Bu sıcakta bahçe olmaz, şöyle püfür püfür esen bir yer olsun bize diyerekten Karaköy’de Ferah Feza’da aldık soluğu. Hakikaten adı gibi ferah. Çıkıyorsun terasa, hem serin, hem de karşında tarihi yarımada ve diğer yanda Galata Kulesi. İstanbul minyatürlerinden fırlamış gibi bir ambiyans var. Hemen yemeğe geçmeyelim bir şeyler içelim dedik. Mekânın barı ve haliyle kokteylleri çok meşhur. Manzaraya karşı bir şeyler içerken bir yandan sohbet muhabbet güneşi batırdık. Daha sonra yemek faslına geçtik. Yemek konusunda tam anlamıyla Akdenizliler. Lübnan kıyısından başla, bizim buralara gel, sonra Yunan’a, Portekiz’e uzan. Çok zengin ve lezzetli bir mönü oluşturmuşlar. Bir de dikkat ettim, bu mevsim hangi sebze meyve varsa yemekler onlarla hazırlanan cinsten. Önden salamura, levrek carpaccio ve enginar cipsi söyledik. Ortaya marul tulum peyniri ve ceviz reçeli ile yaptıkları salatadan aldık. Ara sıcaklarda Çanakkale domatesiyle hazırladıkları mücver, limonlu humus kremalı karides ve yapıncak pekmezine batırılmış yufkada keçi peyniri istedik. Şimdi domatesin tam mevsimi, bir de Çanakkale oldu mu mücverin lezzetini anlatamam. Deniz ürünleriyle devam edip kaya levreği istedim, diğer arkadaşlar ise mürdüm erikli kuzu karski aldılar. Sunumdan lezzete her noktada başarılılar. Taze ürün kullanıp mutfak ekibin de biraz yetenekliyse bu iş oluyor arkadaş. Üstüne manzarasını, terasını koydun mu hiç düşünmeden Ferah Feza’yı planlarınıza dahil edin derim.

        TERASTA LEZZET VE EĞLENCE BİR ARADA

        Şöyle etrafı süzdüm, içerde kaliteli bir kitle var. Kimi arkadaş grubuyla gelmiş, kimi sevgilisiyle, kimi misafirleriyle. Yabancı-yerli oranı yarı yarıya diyebilirim. Bir de burayı sadece yemek olarak düşünmeyin, cuma-cumartesi günleri DJ performansıyla gece 2’ye kadar açıklar. Yemek faslı bittikten sonra müziğin sesi hafiften artıyor. Başlıyor terasta müzik keyfi. İnsanların ellerinde içkileri, tam bir Karaköy eğlencesi. Gitmeden mutlaka rezervasyon yaptırın. Zira Karaköy’ün dokusu, lezzetli yemekler, manzarası terası derken yer bulmak epey zor.

        Diğer Yazılar