Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YEME-içme sektörünün en önemli işletmecilerinden biri olan Barış Tansever, uzun yıllar sonra Nişantaşı’nda Lezzet Co adında bir dönerci açtı.

        Tansever aslında daha çok beyaz yakalıya hitap eden Sunset’in sahibi. Yaklaşık 20 yıldır hiçbir zaman zirveden inmedi. Her sene daha da üstüne koyuyor. Şimdiyse yeni bir işe soyundu. Nişantaşı Vali Konağı Caddesi’nde küçük bir dükkân açtı. Küçük dediğime bakmayın aynı anda en az 50 kişiyi oturtacak kapasiteye sahip.

        Geçtiğimiz günlerde ben de çok konuşulan mekânı merak edip gittim. Hep kafelerin, fine-dining restoranların olduğu Nişantaşı’na çok iyi bir alternatif olmuş. Nişantaşı denince akla pahalı mağazalar ve kafeler gelir. Ama Lezzet Co öyle değil. Kişi başı ortalama 25-30 TL’ye karnınızı doyurup çıkabilirsiniz.

        O gün başlangıç olarak çorba, sonra döner söyledim. Döner istediğiniz gramajda geliyor. İster 120 gram ye, ister 200 gram... Ona göre fiyat değişiyor. Dönerin yanında patates ve salata da var. Ayrıca acılı ayran yapmaya başlamışlar. Ben tadını çok beğendim hatta 2 bardak içtim. Göz önünde olan döner ve tandır fırını çok hareketli. Dönerciler hep salaş olur ya burası şık bir dönerci olmuş.

        Lezzet Co’nun ilk şubesi için inanılmaz bir para harcadıklarını gördüm. Dekoru görüp korkmayın, fiyatları sokak arası dönercilerle hemen hemen aynı. Ben kalkmak üzereyken Barış Tansever geldi. Asıl amacının Türkiye değil, yurtdışına açılmak olduğunu söyledi. Burada ısınıp daha sonra Arap ülkelerine yayılmakmış hedefleri.

        Kulağa hoş geliyor. Operasyonu gerçekten yapabilirse yurtdışı neden olmasın? Nişantaşı’na yolunuz düşerse mutlaka bu lezzet durağına uğrayın.

        LUCCA’YA GERİ DÖNDÜ

        YEME-içme sektörü son yıllarda çok hızlı ilerliyor. Yeni yerler açılıyor. Açılan yerlere başka mekânlardan şefler, garsonlar transfer ediliyor. İnanılmaz bir rekabet var. Artık ben takip edemiyorum. Ama “Taş yerinde ağırdır” sözünün her zaman kulağa küpe olması gerekiyor.

        Yıllarca Lucca’da çalışan, benim de çok sevdiğim kardeşim Bahadır Gürcüer geçtiğimiz yıl ayrılıp Soho House ile anlaşmıştı. İnanılmaz bir transfer parası almıştı. Yaklaşık 1 yıl Soho’da güzel işlere imza atan Gürcüer, şimdi tekrar yuvaya dönüyor. Lucca’nın patronu Cem Mirap’la tekrar anlaşan Bahadır, genel müdür pozisyonunda işe başladı. Lucca’nın Cantinery diye bir mekânı daha var. Bahadır’ın ağırlıklı Lucca olmak üzere Cantinery’de de eli olacak.

        Bahadır’ın tekrar yuvaya dönmesi bence çok iyi bir karar. Çünkü üniversite yıllarında başladığı serüvendi. İlk yuva her zaman çok değerlidir. Malum rekabet kızıştı artık personel çok önemli olmaya başladı. Lucca’da son dönemlerde çok sayıda çalışan, başka başka yerlere gitti. Çoğu şef, müdür oldu. Yeni yeni elemanlar işe alındı, şimdi onlar yetişiyor. Lucca bir okul olmuş da bizim haberimiz yok.

        Mekân 7-24 iş yaptığı için iyi personele daha çok ihtiyaç var. Alper İri Ethem geceyi, Ercan Kızılkanat gündüzü sırtlamış. Lucca’da çok iyi garsonlar çalışıyor. Hepsi başka yerde şef olabilecek kapasitede. Gözüme çarpan çalışkan garsonlar arasında Arif Altunbulak, Eren Topdemir, Resul Acar, Kutsi Suer, Atilla Aydın ilk sırada. Bar bölümünün başında genç jenerasyondan Aydın Gürhan, Mehmet Şahin ve Kemal Soysal var, hepsi çok çalışkan.

        Bir mekân kolay kolay 11 yıl ayakta duramaz. Personelin çok büyük katkısı var. Tabii ki orkestra şefi Cem Mirap’ı unutmamak lazım.

        Ali Sayar yeni yer arıyor

        YILLARIN duayen işletmecisi Ali Sayar, The Bar’da çalışmaya başladı. Sayar, 1841’de iyi şeyler yapmıştı. Bodrum 5 Oda desen yine aynı şekilde. Emre Ergani ve Ersoy Çetin iyi bir karar vermişler. The Bar ve Park Şamdan bundan böyle adından daha da söz ettireceğe benziyor.

        The Bar ve Park Şamdan’ın olduğu yerde bir de caz club var. Orası da Ali Sayar’a emanet. Zaman zaman canlı müzik programları yapılıyor. Salı günleri Nükhet Duru sahne alıyor. Daha gidemedim ama gidenler çok iyi olduğunu söylüyor.

        Bu arada Ali Sayar Tünel’deki 1841’i devretmiş. Şimdi onu başka yerde açmak için harıl harıl mekân arıyor. Birkaç mekânla temas halinde olan Sayar bakalım yeni mekânını nerede açacak? Bence bu sene artık biraz geç kaldı. Projeyi seneye yaparsa çok daha iyi olur.

        Diğer Yazılar