Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        NARGİLE furyası aldı başını gitti. Son dönemlerde mekân işine giren ya steakhouse ya da nargileci açıyor. Aslında bu işte çığır açan yerlerin başında bence Huqqa geliyor. Daha önce Tophane’de Ali Baba ve benzeri mekânlar çoktu. Bürokrasi Tophane’de alırdı soluğu. Cihan Kamer kıvrak zekâsı ile muhteşem bir proje hayata geçirdi. “İçkili mekânlara gitmeyenlerin Reina’sı” diye yola çıkan Huqqa’yı yarattı. Hâlâ ilk açıldığı günkü gibi iş yapıyor. Yerli yabancı turistin en çok tercih ettiği mekânların başında geliyor. Ondan sonra ne olduysa bir nargile furyası başladı. Şimdi her köşede bir nargileci var. Bu işe Huqqa’dan sonra en büyük yatırımı yapan ikinci yer ise Etiler’de yeni açılan PS Lounge oldu. İnanılmaz şaşaalı bir yer yapmışlar. Zaten içeriye girer girmez fine-dining bir restoran zannediyorsunuz. Yaklaşık 8 milyon TL’ye hayata geçen PS Lounge, mutfağıyla da iddialı. Nargile satılan yerde bu yemekleri görünce inanın çok şaşırdım. Çünkü çok başarılı. Sunumlar da çok iyi. Uzun yıllar La Boom’da çalışan mutfak şefi Fikri Kaya’yı transfer etmişler. Mekân sahibi Şahin Paşazade ile ayaküstü sohbet ettik. Aslında bu ilk mekânları değilmiş. Bodrum Palmarina’da da yerleri varmış. Nargile ile haşır neşir olmadığım için bilmiyordum. Etiler’deki yeni yer tam Huqqa’ya rakip olacak türden olmuş. Rekabet her zaman iyidir. İyi olan kazansın bence. Bu rekabet en çok müşteriye yarıyor. Etiler gibi kirası çok yüksek olan bir semtte böyle bir mekân açmak cesaret ister. Tebrik ediyorum.

        Kaybedince iyi kazanınca kötü

        SON günlerde Kıbrıs’a gidip kumar oynayan cemiyette büyük bir dedikodu dönüyor. Aslında dedikodu dediğime bakmayın olay gerçekten yaşanmış. Bilen var, bilmeyen var. Kıbrıs’ı ayakta tutan kumarhanelerdir. En büyük müşteri de Türkiye’den gider. Bizde yasak olduğu için herkes soluğu Kıbrıs’ta alıyor. Gerçi bizde de merdiven altı binlerce yer olduğunu sağır sultan bile duymuş durumda. Dernek adı altında her şeyi yapıyorlar. Buradakiler güven vermediği için insanlar Kıbrıs’ı tercih ediyor. Ancak anlatacağım olaydan sonra artık Kıbrıs’a giden insanlar bir kez daha düşünecektir. Tanıdığım 3 zengin insan, hafta sonu oyun oynamak için Kıbrıs’ın en ünlü otellerinden birine gidiyorlar. İlk gün küçük küçük oynuyorlar ve 22 bin dolar harcıyorlar. Ertesi gün bir kez daha şanslarını denemek istiyorlar. 10 bin dolar kaybettikten sonra şansları yaver gidiyor ve toplam 92 bin dolar para kazanıyorlar. Dönüş vakti gelip de “Paramızı alalım” diye girişimde bulunduklarında olanlar oluyor. Casino yetkilileri parayı kasada tutmak için allem ediyor kallem ediyor, bahaneler uyduruyor. Üç arkadaş “Kardeşim paramızı verin, burada kalmasını istemiyoruz. Belki bir daha gelmeyiz” diyorlar. Ama casino “Paranız burada kalsın, ne olacak” gibi laflara devam ediyor. Casino içinde “Kazananların parası verilmiyor” sesleri yükselmeye başlayınca “Aman adımız çıkacak, hemen parayı verin” diye yönetimden talimat geliyor. Velhasıl kavga gürültü parayı veriyorlar. Üç kafadar parayı alıyor, havaalanına geliyorlar. Tam polis kontrolünden geçecekler, önlerine asayiş polisi çıkıyor. “Üstünüzde ne kadar para var?” diye soruyor. Tabii ki o kadar parayı adadan çıkarmak kanunen suç. Hepsine ceza kesiliyor ve şimdi hâkim karşısına çıkacaklar. Ey güzel kardeşlerim, Kıbrıs’ta casino işleten tüm işletmeci kardeşlerim, millet milyon dolar harcarken “Bu parayı nasıl getirdin” diye soran yok. Ama adamın biri 90 bin dolar kazanınca bir daha gelmez diye bizzat polisi arayıp ihbar etmek hangi etiğe sığar? Şimdi Kıbrıs’ta para kazanan herkes şüphe içine düşecek. Çünkü seçtiğiniz yol çirkinlikten başka bir şey değil. Kaybedince güzel ama kazanırsa başına çorap örüyorsunuz. Şimdi bu arkadaş işini gücünü bırakıp Kıbrıs’a mahkemeye gidip gelecek. Suçu casino’dan kazandığı parayı üstünde taşımak. Bile bile ihbar edip adamın başını yaktınız. Bundan sonra kimse size güvenmez. Kıbrıs’ın kumar oynanmayacak hale geldiğini göstermiş oldunuz. Aklınızı başınıza alın ve bu olaydan kendinize ders çıkarın. Yoksa o beş yıldızlı oteller elinizde patlar. İnsanlar hep kaybedecek değil, bir kere de kazanmasına müsaade edin bir zahmet. Yoksa sonunuzu kendi ellerinizle getireceksiniz.

        Diğer Yazılar