İzmir başkent olabilir..

Başlığı gördüğümde şapkam uçtu.. Belki sizin de..

Oysa kastedilene göre ‘Turizmin başkenti’ olabilirmiş. Bu cümleyi kuran da İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş.

Başlığın aldattığı ben; sizleri de kandırmaya ve bu haberi bu yoldan aktarmaya karar verdim.

Hani şu televizyonların ‘az sonra’ diye diye iki saat geçirip sonunda iki cümlelik ve başlıkla pek ilgisi olmayan bir haberi verme biçimi var ya, işte ondan olsun istedim.

Ama haber yine de ilginç. Şimdilik belki fikir ama okuyunca da insana ‘neden olmasın’ dedirtiyor.

ABD 250 yıllık tarihini satabiliyorsa, Paris demirden bir kuleyi pazarlayabiliyorsa 10 bin yıllık Ege ve onun incisi İzmir neden konunun başkenti olmasın.

Türkiye’deki bin 300 civarında bulunduğu tahmin edilen termal kaynağın 410 adedinin sıcaklığı ve debisi ile turizm açısından ön plana çıktığını belirten İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “Turizme uygun olan 410 kaynaktan 123’ü Ege Bölgesi’nde. Bunların 59 adedi de İzmir’de. Yani kentimiz ve bölgemiz termal kaynak açısından çok zengin bir potansiyele sahip” diyor..

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2023 yılı hedeflerini içeren “Turizm Stratejileri Raporu”nda da, sağlık ile ilişkilendirilmiş termal turizmin geliştirilmesi için jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerin belirleneceği ve tüm kaynakların etkin kullanımının sağlanacağının belirtildiğini söylüyor.

Demirtaş, “Bakanlığın bu raporunda termal turizmin; 12 ay turizm imkanı, sürekli istihdam sağladığı belirtiliyor. Yüksek iç turizm talebi, bölgesel kalkınma aracı olması, yaşlanan Avrupa nüfus yapısı ve onların termal turizme gösterdiği ilgi de diğer avantajlar. Böylesine önemli avantajları ve getirileri olan termal turizmin geliştirilmesi için de 4 adet turizm geliştirme bölgesi belirlendi. Bu bölgelerden birisi de, Güney Ege Termal Turizm Bölgesi. Bu bölge İzmir ile birlikte Manisa, Denizli, Aydın illerini kapsıyor” diye perspektifi de geniş tutuyor..

Buradan yola çıkarak İzmir’in bu zengin termal kaynakları ile sağlık turizminin ve termal turizminin ‘başkenti’ olabileceğine vurgu yapıyor..

Beni de hayal dünyasına sürüklüyor..

Bir efsanenin elini öptüm..

Altınordu’nun bir efsanesidir Erkan Velioğlu..

Türk futbolunun ve İzmir’in de tabii ki..

Futbolcudan önce ‘adam’ yetiştirmeyi seçmiş olan türünün tek örneği bir Kulüp Başkanı olan Altınordu Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan’ın projesi kapsamında efsane futbolcularla birlikte Erkan ağabeyin yazlığına konuk oldum..

Erkan Velioğlu adına düzenlenen Altınordu Çocuk Ligleri (AÇL) kapsamında Yeşilyurt Sait Altınordu Tesisleri’nde 28 Eylül Pazar günü başlayacak U12 ligi..

Altınordu, Göztepe, Bornova Gençlik, İzmirgücü, İzmirspor, Akhisar Belediyespor, Gümüşordu, Aliağa Futbol, Çamdibispor, Balıkesirspor, Bergama Belediyespor ve Muğla Atletik’in katılacağı organizasyon, 23 Kasım 2014’te yapılacak maçlar ve düzenlenecek törenle sona erecek.

U12 Ligi’nin tanıtım toplantısı, sağlık sorunları nedeniyle bir süredir tedavi gören Erkan Velioğlu’nun Özdere’deki evinde yapıldı. İşte biz de orada hazır bulunduk.. Toplantıya, Altınordu Futbol Sosyal Girişimi (FSG) Başkanı Seyit Mehmet Özkan ve yönetim kurulu üyesi Zafer Bilgetay’ın yanı sıra Altınordu Merkez Futbol Okulları (AFO) Direktörü İsmail Sütçü, Göztepe’nin efsane futbolcusu Halil Kiraz, Altınordu’nun efsane futbolcusu Hikmet Orhunbilge, lige katılan takımların oyuncular ile antrenörleri katıldı.

Adına düzenlenen lig için Altınordu FSG Başkanı Seyit Mehmet Özkan’a teşekkür eden Velioğlu, toplantıda gözyaşlarına hakim olamazken, kendisini ziyaret edip, el öpen minik futbolculara, “Çok çalışın ve antrenörlerinizin sözünden çıkmayın” nasihatı verdi. Velioğlu, daha sonra futbolculuk hayatı ve Sait Altınordu ile çok özel anılarını paylaştı. Başkan Seyit Mehmet Özkan ise, geçen sezon Sait Altınordu, Beytullah Baliç ve İsmet Orhunbilge Çocuk Ligleri’ni düzenlediklerini belirterek, “Pazar günleri şenlik havasında geçen, her takımın özgürce futbol oynadığı bu organizasyonlara devam edeceğiz” dedi.

Özkan, turnuvanın çerçeveli afişini Erkan Velioğlu’na hediye etti..

Böyle şeyleri efsaneler yaşarken yapabilmek ne kadar da önemli; anlatamam..

Zamane duası

Üzülme! Bir yandan korku, bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun..

Tek kanatla uçulmaz zaten...

Üzülme! Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle senin tozunu, kirini alır.

Niye kederlenirsin? Üzülme! Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz.

Yüzük olmak dileyen taş, ezilmeyi, yontulmayı göze almalıdır..

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî’nin Mesnevisi’nden.

Düz mantık

-Bir evlilikteki “Kilosal evrim” kuralına göre neden;

Kadın kilo alırsa ‘kendini bıraktı’, erkek kilo alırsa da ‘karısı iyi baktı’ oluyor..