Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - PARİS -

        FRANSA kökenli uluslararası yardım örgütü “Açlıkla Mücadele” bir şok geçirdi:

        2012’de dünyanın en prestijli yardım kuruluşlarından Oxfam referansıyla Bangladeş’te “açlıkla mücadele etsin” diye işe aldıkları “deneyimli Belçikalı”, bir rezaletin başrol oyuncusu çıkmıştı!

        Dünyanın yeni öğrendiğini Oxfam’ın bilip gizlediği...

        Dünyanın yeni duyup tepki duyduğu “cinsel istismarlar”ı Çadlı ve Haitili çocukların, kızların 2010- 11’de bizzat yaşadığı ortaya çıktı.

        AVRUPA’YI SALLADI

        Türkiye’de de mülteci sorunu ve kamplarla ilgilenen, tam kadro 2016 İstanbul zirvesine katılan Oxfam; bağış dışında, İngiltere ve AB’den aldığı destekle, 5 bin personel, 25 bin gönüllü, 50 milyon dolar kadar yıllık kaynakla 90 ülkeye koşan bir kuruluş. 1942’de Oxford’da kurulduğu için Ox, açlık yani “Famine”e karşı olduğu için Fam.

        Muhtemelen “sevapları” saymakla bitmez; ama “ayıp, günah serisi” sadece onu değil, başta İngiltere Avrupa’yı, yardım örgütlerini, Birleşmiş Milletler’i salladı.

        OXFAM TİŞÖRTÜYLE

        Şimdi 68 yaşında olan Roland van Hauwermeiren ve ekibi, Çad’da yerel halka yardım için bulunduklarında “kimi çocuk yaştakiler” dahil, cinsel skandallara karışmıştı.

        Örgüt içinde kısmen bilindiği halde, 2010 depreminde “ekip” Haiti’ye yollanmış.

        220 bin ölü ile 1.5 milyon evsize el uzatsın diye yollananlar, bir cehennem ortasında, Oxfam parasıyla kiralanan villayı, artık kayda geçen ifadeyle “Kaligula usulü toplu seks mekânı” haline getirmiş. Times’ın haberi ve örgüt içi araştırmaya göre, “küçük yaştaki kızları da fahişeliğe zorlayarak”. Hem de üstlerinde Oxfam tişörtüyle.

        Haiti depreminin öteki yüzünde, adanın bir ucuna yanaşan sefa gemilerini yazmış, Türkiye’de iyi bilinen Oferler’i anmıştım o zaman. Daha insafsızı varmış meğerse!

        ÖRTBAS EDİLDİ

        Skandal sadece o rezillikten oluşmuyor, Oxfam’ın “Kol kırılır yen içinde kalır” deyip olanları gizlemesi, sessizce kovulan, ayrılan “elemanlar”ın Oxfam referansıyla başka yardım kuruluşlarında kolay iş bulması, onları Haiti yargısından kaçırmasıyla da katlanıyor.

        Bu sütunda en son, “Dünyada en zengin 8 kişinin serveti toplam nüfusun yarısının gelirine eşit” diyen “gelir adaletsizliği” raporuyla yer almıştı Oxfam. Bir rezaletten yola çıkan Murdoch gazetesi Times’ın yaptığı “gazetecilik”le de yerin dibine girdi; sloganı “Yoksulluğa Karşı Halkın Gücü” iken, yoksul çocukları istismar eden kimi personel yüzünden “zenginleri eleştirme gücü”nü de bir anda kaybetmişti!

        ÖZÜR BİLE DİLENMEDİ

        İngiltere Başbakanı “tüm sorumluların, sorumlulukların açığa çıkarılmasını” istedi. Uluslararası Kalkınmadan Sorumlu Bakan Penny Mordaunt, “Suçluları bırakmışlar, öylecene gitsinler diye. Ne yetkililere ne bağışçılara tek kelime etmişler. Yardımlar kesilecek” dedi.

        Selefi Prit Patel ise, “Buzdağının görünen yüzü” dedi, geçen yıl BM’de yaptığı konuşmaya dikkat çekti: “BM bayrağı altında çocuklara tecavüz, cinsel istismar! Sadece askerler değil, sivil görevliler de. Korumakla mükellef olduğumuz çocuklar ve güçsüz insanlara!”

        Oxfam’ın 2. ismi Penny Lawrence istifasını utançla verdi: “Olan bitene müdahale edemedik. Gözetimim altında böyle şeyler olduğu için utanıyorum. Bağışçılara, destekçilere bu acıyı yaşattığımız için üzgünüm, tüm sorumluluğu üstleniyorum.”

        Gizli bir rezillik ise, onları ezen skandalı kabul eden utanç veya kınamalarda dahi, “Çadlı, Haitili yoksul çocuklar”dan pek özür dilenmemesiydi! Onlar sessizlikleriyle kalıyordu.

        Atlantik’in iki yakası “taciz, tecavüz skandal ve teşhirleri” ile meşgulken, Manş’ın bir yakasında bu “küresel skandal” patladığında, diğer yakada “tecavüz suçlamaları” Macron’un iki bakanının yakasına yapışmıştı. Önceki gün ifadesi de alınan (Kamu Harcamalarından Sorumlu) Bakan Darmanin’e, Çevreden Sorumlu Bakan Nicolas Hulot eklendi.

        Bir süre önce, “Çevrecinin şu kadar benzinli, dizelli aracı var... Mal varlığı nereden” oklarına hedef olmuş Hulot’nun; 2008’de, 1997’deki vuku bulmuş “tecavüz” iddiasıyla mahkeme kaydına geçtiği ortaya çıktı. 10 yılda zamanaşımına uğramıştı.

        1997’de, 42 yaşında TV yıldızı gazeteci olan bakanı şikâyet eden kişi, o zaman 20 yaşında olan (şimdi 2 çocuk annesi) bir Mitterrand’dı: Eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın torunu Pascale!

        Dedesinin ölümünden bir yıl sonra tecavüze uğradığı iddia edilen Pascale o sıra SIPA’da fotoğrafçılığa başlamış, röportaja gittiğinde başına gelenden sonra mesleği bırakmıştı!

        SIPA, dünyanın en büyük fotoğraf ajanslarındandı. Kurucu sahibi de, bizden biri, 2001’de ölen Gökşin Sipahioğlu idi.

        Dünya o kadar da büyük değildi işte! Yeter ki hakikat çıksın, esas hesap sorulabilsin.

        Diğer Yazılar