Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - PARİS -

        PARAYI izlemeli mi yoksa izlememeli mi? Ne yapmalı, nasıl yapmalı?

        72 ülkeden 80 bakan (Türkiye’den İçişleri ve Maliye bakanları), 20 uluslararası örgüt, (Türkiye’den gelenler dahil) 500 uzman, Paris’te, OECD merkezinde “terörün (esas olarak DEAŞ ve El Kaide’nin) finansmanı” üstüne kafa yorup işbirliği ve mücadele imkânlarını tartıştı.

        S.Arabistan, Katar gibi birbiriyle kavgalı, “şüpheli ama el üstünde tutulan devletler” davetliydi; İran ise davet edilmemişti.

        Fransa Cumhurbaşkanı Macron göreve gelir gelmez bu konuda inisiyatif almıştı; çok sayıda Fransız bakanın yuvarlak masalar oluşturduğu konferansta, kapanış konuşmasını ABD’den döner dönmez kendisi yaptı.

        İKİLEM VAR

        Tartışma odağında yazının başına koyduğum ikilem vardı.

        Adı “No Money for Terror” yani “Teröre Para Yok” olan iki günlük konferans ve yuvarlak masalarda ana fikir geleneksel “Parayı izle” görüşüydü elbette...

        Bilhassa IŞİD, hele işgal ettiği, şimdi önemli kısmını kaybettiği topraklarda büyük servet yapmıştı; paranın ciddi kısmı irili ufaklı yatırımlara dönüşmüş, bir kısmı dünyayı dolaşıyordu. Böyle büyük örgütlenmeye karşı parayı izlemek şarttı.

        Karşı görüşün de gerekçeleri vardı.

        Konferansa katılan, Londra King’s College’deki “Uluslararası Radikalleşmeyi İnceleme Merkezi”nin direktörü Peter Neumann mesela, “Parayı izlemeyin” tezi sahibiydi. “Bu uğraş maliyetli ve verimsiz. Yapılacak başka şeyler var” diyordu.

        Norveçli araştırmacı Emilie Oftedal, Avrupa ve ABD’de 20 yıllık saldırıları incelemiş, “saldırı başına maliyetin ortalama 10 bin dolardan ibaret olduğu”nu belirtmişti.

        BİRİM KURULDU

        İşi “parayı da izlemek” olan, Fransa’da terör suçlarıyla mücadelenin kilit isimlerinden Başsavcı François Molins onların tezini paylaşmasa da, “teröristlerin harcaması” na verdiği rakam şuydu:

        “Charlie Hebdo saldırıları ortalama 25 bin Euro; Bataclan saldırıları 80 bin. Saldırı maliyeti çok yüksek değil!”

        Fransa, “parayı izlemek” için, “Kapa Para Aklanması ile Mücadele Merkezi” TRACFIN içinde özel birim kurmuştu. Başındaki Bruno Dalles’e göre, “Konferans müthiş bir olaydı. İstihbarat, adalet, özel savcılıklar, polis, uluslararası örgütler büyük bir işbirliği oluşturuyor”du; “parayı izlemek” doğruydu; çünkü Bataclan saldırıları sonrası bu izlemeyle, ön ödemeli kartlar takip edilerek terörist ağlara ulaşılmıştı. 511 terör davasından 137’sinde dosya “parayı izleyerek” kalınlaşmıştı.

        Molins, “Fransa’da zekât topluyorlar. Başka yerlerde ganimet. DEAŞ elinde tuttuğu bölgelerde büyük gelir elde etmişti. Şimdi mikrofinansmana geçti. Fon oluşturuyor, kaçak bankerlik kanalları kullanıyor” derken, bu tür bankerlerin, aracıların bulunduğu yerler arasında “Lübnan ve Türkiye’nin bulunduğu” nu ileri sürdü: “Fransa’da 416 para kaynağı, gönderici var; özellikle Lübnan ve Türkiye’de olmak üzere, 320 para toplayıcı.”

        3 MİLYAR $’LIK SERVET

        Bu vesileyle, “IŞİD, DAEŞ, DEAŞ”ın finansman kaynaklarına dair bilgi ve tahminler de döküldü.

        1. Örgüt 3 yılda 3 milyar dolarlık bir servet yapmıştı.

        2. Ele geçirdiği topraklarda Suriye pamuğunun yüzde 80’ine, Irak tahılının yüzde 40’ına sahip olmuş, bunları satmıştı.

        3. Petrol ve gaz sahalarını ele geçirmiş, ciddi ihracat yapmış, yılda 100 milyon Euro’ya kadar oradan gelmişti.

        4. En önemli kaynaklardan biri insan kaçırma ve fidyeydi; kimine göre 1.5 milyar Euro’yu bulmuştu. (BAE’li bir uzman, sadece Katar’ın 30 kişi için 1 milyar dolara yakın ödediğini söyledi. Boko Haram’ın fidye geliri de 150 milyon dolar tahmin ediliyordu.)

        5. Vergi ve haraçlardan 1 milyar Euro elde etmişti.

        6. Köle ticaretinde kadınlar, genç kızlar, genç erkekler satılmıştı. Seks ve uyuşturucu ticareti de vardı.

        7. Çok önemli miktarda antika eser satışı yapmıştı.

        8. Örgüt, ele geçirdiği topraklardaki kayıplarıyla, küçük işletmelere, ticarete, gayrimenkule yatırım yapıyor, gölge isimler kullanıyordu.

        9. Para trafiğinin önemli bölümü isimsiz finansal işlemler üstündendi; “crowdfunding” denen, bir projeye destek bulmak için açılan kampanyalara yatırılan meblağlar gibi. (Bankacılık sistemlerinin isimsiz işlemlerden uzaklaşması isteniyordu.)

        ARSIZ KAPİTALİZM

        Sonuncu maddenin arsız finansal kapitalizmin teröre hediyesi olduğu pek dile gelmedi; terör kaynağının sadece para değil, Batı’da ve İslam toplumlarındaki öfkeler ile hegemonya mücadeleleri olduğu da nadiren hatırlanıyordu. Ağların sadece para ağları değil; karşı sosyal ağlar oldukları da.

        Diğer Yazılar