TIR Hattı'ndan FIR Hattı'na…
NASA’nın “Yeni bir dünya bulundu” açıklamasının manası belli oldu:
Onun adı İncirlik’tir!
***
Bir zamanlar “İsmet Paşa” demişti, ABD’ye karşı; “Yeni bir dünya kurulur, biz de oradaki yerimizi alırız” diye.
Bir bakıma öyle oldu işte:
Biz de oradaki yerimizi verdik!
Yer sözde bizim; içi dolu uçakçık, bombacık, atomcuk.
Sen ancak kullanılmasına izin veriyorsun!
Daha doğrusu, senden onu alıyorlar; sen verdim sanıyorsun!
Yanında da Diyarbakır, Batman üsleri bonus.
Anlaşılıyor ki, “Türk uçakları” da!
***
İktidarın tek başına tam iktidar olduğu andan, tek başına başının tam döndüğü şu ana kadarki yolculuğu gerçekten muazzam.
İnsanlığın milyonlarca yıllık serüveni sonunda “yeni dünya” bulunuyor…
Bizim macerada her gün yeni bir dünya kuruluyor.
Karayolunda TIR Hattımız vardı; dokunan yanıyordu…
Kamyon kamyon “insani yardım” gidiyordu “Türkmen”lere ya…
Şimdi havayolunda FIR Hattımız var; tepe tepe bomba taşıyacak “Süpermen”ler!
Işid’e “mukavemet etmeksizin” Konsolosluk teslim eden…
İşid’e “mukavemet etmeksizin” Süleyman Şah Türbesi, “vatan toprağı” teslim eden “dahi politika”; şimdi de ABD’ye ,“mukavemet etmeksizin” incirli toprağını ve hava sahasını teslim etti.
Işid elemanı yakalarken ve kovalarken sınırı geçip esir düşen astsubayı “mukavemet etmeksizin teslim oldu” diye ordudan atanlar, sınır ötesinden gelen ateşle vurulan astsubayın intikamı için sınır ötesine geçti işte!
Yetmedi; ABD uçaklarının da sınır ötesine geçişine, ses ve his duvarımızı aşışına selam duruyoruz.
Buna “İttifak ve Terakki” deniyor!
***
Hepsi bir yana, tek parti iktidarını kaybedip tek parti iktidarıymış gibi yapan Başbakan bir düşünüyor mu;
Neredeydik, nerelere geldik!
Bu nasıl yanılmaz, şaşmaz, ilkeli, tutarlı, bağımsız bir politikadır ki…
Yurtta sulhu da cihanda sulhu da yakıverdi.
Sıfır sorunlu komşuluktan bol sıfırlı sorunlu sıfır komşuluğa…
Suudi ve Katar siparişli, TR plakalı TIR yüklemekten ABD plakalı F 16 yüklemeye…
“Ey Işid, Müslümansan böyle yapma lütfen” denen günlerden, Işid bombalasın diye ABD’ye “Okay”e dördüncü olmaya vardı.
***
“Birbiriyle çatışan iki terör örgütü Türkiye’yi hedef almıştır” diye açıklama yapan iktidar aklı bize şunu söyleyemiyor:
Yahu biriyle çözüm süreci yürütmüyor muydunuz…
Diğeriyle de sınır ötesinde ötekine karşı savaş süreci yürümedi mi?
Olmadı mı bunlar hakikaten?
Yani “Kobani düştü düşecek” idi; nihayetinde İncirlik düşmedi mi?
Hepsini bırakın; Diyarbakır’dan Suruç’a onca insan, Ceylanpınar’dan Diyarbakır’a, Kilis’e onca polis, asker düşmedi mi?
Nasıl oldu bu süreç?
Suruç’tan İncirlik’e tarih nasıl da hızlı akıverdi?
Suruç’taki canlı bombadan İncirlik’teki heyecanlı bombalara nasıl da kestirmeden gidildi?
***
Belli ki “Dış” politika hakikaten “dışta” tayin edilen bir şey:
Bazen Suudi Sarayı’nda, bazen Beyaz Saray’da.
Siz bu saraylara istediğiniz kadar “Aksaray” deyin…
Nihayetinde “Yenikapı, Yenikapı’dır!”
***
“Bunlar barışa düşman” diye herkese bağıran iktidar lisanından, “Bunlar düşman” diye çınlayan savaş lisanına hoş geldikti zaten.
Türkiye savaşı içine buyur etmişti…
Savaş da Türkiye’yi içine alıverdi işte.
Artık fiilen savaşta bir devletiniz var.
Ama savaşmak için ABD F-16’ları inip kalkacak.
Bu milliyetçi muhafazakâr bağımsızlık ve kararlı dış politikayla ne kadar gurur duysak azdır!
Seçimden sonra zaten “Topal” iktidar vardı…
Kendi başına bir oraya bir şuraya koşturup nihayetinde ABD yanına konarak savaşlara niyet etti…
Artık “Kör topal”dır yiğidim aslanım!
Sürüklemeyin bu ülkeyi cehenneme.
