Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Futbol hayattır” doğru söz ise, bunlar normal.

        Zaten sık sık “hayat da futboldur.”

        Arda Turan, “vaka”dan sonra, milli formalı, Barcelona veya onu gerçekten çok sevmiş Atletico formalı; kaptan formalısından değil, Galatasaray’da “çocuk” formalı fotoğrafıyla açıklama yaptı.

        Muhtemelen bir çocuğun beklediği hoşgörü, sevgi ve şefkati de umarak!

        Evet, o çocuğun başını okşayabiliriz, “Ne yaptın sen yavrum” diye. Öncelikle, “kendine ne yaptın böyle” diye.

        Lakin onun başka çocuklara (o an için de olsa) saygısı yok; başka anneye de: Öyle ya, küfür ve hakaret onlara da saldırıyor.

        “O an için bile olsa” dedim; sonraki anlar da yok: İnsanın çok pişman olduğu, hiç olmazsa o kızlardan, kadından, bir insanın kendisinin iki katı yaşından özür dilediği; herkesin sevmiş olduğu Galatasaray formalı sevimli çocuğun karşımıza böyle çıkmasından utandığı bir an yok.

        * * *

        Anketi yine spor uygulaması Vole’de yaptım.

        Şu ana kadar 4 bine yakın oyda, neyse ki “Nasıl doğru olabilir bunlar!” şıkkı, şıklık yapıp yüzde 61 kıyısına ulaşmış. Ne büyük teselli!

        Yüzde 40 kadarımız makul, normal, haklı, doğru buluyor; tekmeyi, tokadı, gırtlağa sarılmayı, hatta küçük çaplı linci.

        Vahim olan elbette şiddetin kendisi ama bir de şu var: Hepsinde saldırı aktörü, kendini tepede gören kişi.

        Makamıyla, şöhretiyle, formasıyla, şöhretiyle, otorite ve üstün gören kişi.

        Buna bazen serveti, siyaseti, rütbeyi, cinsiyeti filan da ekleyebilirsiniz.

        Ciddi bir sorun: Yüzde 40, işte bu otorite-şöhret-kudret-şiddet zincirini onaylıyor.

        Evet mutlaka bir “haklılık” da bulup onaylıyor ama bunun iki kişi arasındaki eşit bir mücadele, kavga dahi olmadığının farkında değil.

        Dillere pelesenk delikanlılık, yiğitlik bir yana, bu işlerde “mertlik” yok.

        Çünkü hep bir “iktidar” mevkii var. Otorite kaynağı var.

        * * *

        Hep isyan etmemiz gereken bu iken, ne çok onaylıyoruz!

        O yüzden, “Arda Turan şiddeti”nde haklı olarak öfkelenen gazetecilerin çoğu bile, kendi meslektaşlarının maruz kaldığı başka otoriterlik, şiddet ve haksızlık biçimlerine; toplumun çoğunluğunun her gün evde, okulda, iş yerinde, askeriyede, devlette, sokakta maruz kaldığı baskı, mobbing, hakaret ve açık şiddete karşı sessiz.

        Kurumlarındaki haksızlıklara karşı sessiz. Hatta kimileri onaylıyor ve uyguluyor bile!

        * * *

        O yüzden, hakikaten futbol hayattır... Ama hayat da galiba futboldur!

        Böyle bakarsak, hayatta da harbiden neyin taraftarı olduğumuzla yüzleşiriz belki.

        Diğer Yazılar