Neredesin Ey İslam Dünyası!
Başbakan Gazze yolu üzerinde, İsrail’i kınarken “İslam dünyası”nı da keşfetti.
Filistin’in yalnız bırakılmasına öfkeyle “Neredesin Ey İslam Dünyası” diye seslenirken…
Kendi sesine önce kendi cevap verdi:
İslam Dünyası birbirini katletmekle meşguldü!
***
Başbakan “Neredesin Ey İslam Dünyası” diye seslendiğinde…
Somali’den cevap geldi:
Bi dur, önce diğer Müslümanları halledelim!
Başbakan “Ey İslam Dünyası neredesin” diye seslendiğinde Irak’tan Işid ve ötekiler seslendi:
Dur hele, kafa kesiyoruz; canlı bomba düzüyoruz, kurşuna diziyoruz İslam Dünyası’nın ötekilerini!
Başbakan durmadı, yola devam etti: Neredesin, nerede?
Suriye’den ses geldi:
Dur hele Şii Blok, Süni Blok; iki blok katliam yapıyoruz!
Başbakan yine seslendi: Ey İslam Dünyası…
Mısır’dan çığlıklar geldi:
Az dur, darbe yapıyoruz, katliam yapıyoruz, adam asıyoruz.
Başbakan ısrar etti: Ey…
Afganistan’dan, Pakistan’dan haykırdılar:
Şu bombayı şuraya bir atalım, şu kadını bir vuralım da.
Başbakan “Dünyası İslam’ın Neredesin Ey” dedikçe…
Sakin Tunus’ta bile 14 asker öldürüldü, Cezayir’de hapishanelerde işkence sesleri çınladı, Libya’da birbirini mıhladı, Sudan’da diğerini ezip geçti, Yemen’de ötekini kıstırdı, Bahreyn’de sesi çıkanı Suudi tankıyla ezdi, Lübnan’da bir ötekine bomba döşedi, Rojova’yı kuşattı, S. Arabistan’da “Şiiler İsrail’den daha tehlikeli” diye buyurdu İslam Dünyası.
***
2003 işgalinden bu yana Irak’ta savaş, işgal, şiddet bağlantılı ölü sayısı çoluk çocuk 500 bin insanı bulurken, bunun yarısından fazlası “İslam Dünyası”nın bir ötekine “Neredesin lan… Keseceğim, parçalayacağım, havaya uçuracağım seni” demesi sonucuydu.
Ayda bin Müslüman’ı öldürüyordu, Müslümanlar!
Suriye’de “kardeşim Esad”dan “düşmanım Esed” sürecine gelindikten bu yana, ölü sayısı 200 bine yaklaşmıştı; Somali’de iç savaşın yan etkileriyle birlikte 500 bine varan ölüden söz ediliyordu ve galiba açlıktan ölmüş 5 yaş altındaki 135 bin “Müslüman çocuk” bu sayıya dahil değildi!
***
İslam Dünyası birbirini o kadar iştahla kesiyor…
İslam Dünyası’nın zengin ağaları S. Arabistan, Katar, Emirlikler İslam Dünyası’nın bir ötekini doğramasını öyle güzel finanse ediyordu ki…
Arakan’dan Nijerya’ya, Çin’e, Orta Afrika’ya, Hindistan’a… “Başkalarının hallettiği Müslümanlar” bile solda sıfır kalıyor…
Hele minicik Gazze’de büzülmüş ve sadece onuruyla kalmış bir halkın kaderi çoktan sıfırlanıyordu.
***
“Reyhanlı’da Sünni vatandaşlarımız öldü” diyen, Suudi ittirmesiyle “Sünni blokçuluk”a TIR dolduran lisandan sonra, “Filistin’de mezhep çatışması, Sünni-Şii çatışması olmadığı için ilgi çekmiyor” noktasına hoş gelen Cumhurbaşkanı adayının bir, iki gün önceki keşfi çok yerinde.
Aynen, surelerden, ayetlerden, tefsirlerden aktardığı…
“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu yalnız bırakmaz… Hiç şüphe yok ki müminler ancak kardeştirler; artık kardeşlerinizin arasını bulun, barıştırın, uzlaştırın onları… İki Müslüman birbirine kılıç çektiğinde, öldüren de ölen de cehennemdedir… Kim bir mümini öldürürse, cezası ebediyen içinde kalacağı cehennemdir” buyruk, telkin ve tavsiyeleri de yerli yerinde.
Lakin işte İsrail’in zulmüne, katliamına gelene kadar, yıl 2014’te, yüz binlerce Müslüman, Mısır’da meydanlarda, Suriye’de çukurlarda, Irak’ta toplu mezarlarda, Ortadoğu’nun her köşesinde bir ötekinin kılıcının kanında yerde.
***
Bunları, 30 yılda birbirini 50 bine varan sayı ile öldürmüş bir “Müslüman” ülkeden söylüyoruz…
Her yıl bin işçisini, 5 ayda 200 kadınını katletmiş, evde zor tutulan bir İslam Dünyası yıldızından…
12 yaşında çocuklara 13 mermi sıkan, 13 yaşında çocukları asit kuyusuna atan, 14 yaşındaki çocuğu kafasından vurup “Ölmüştür, geçmiştir” diye buyuran örnek bir İslam ülkesinden söylüyoruz işte!
Ey İslam Dünyası neredesin!
