Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        'Eyvah Eyvah' serisinde canladırdığı 'Müjgan' karakteriyle tanıdınız çoğunuz onu. Seride rol gereği büyük aşk yaşadığı Ata Demirer ile gerçek hayatta da nikah masasına oturdu. Ben tiyatro sahnesinde, 'Kabare' adlı müzikalde rol aldığı dönemde tanışmıştım kendisiyle. Prova arasında tadı damağımda kalan bir sohbet gerçekleştirmiştik. Kendisi kısa zaman önce Show TV'nin izleyicileri kahkahalara boğan 'Güldür Güldür Show' adlı programın kadrosuna dahil oldu. 8 abisi olan, sevecen ama bir o kadar da kaba Nezaket Ketenpere karakterini canlandırıyor programda. Bu kez kendisiyle 'Güldür Güldür Show'un kulisinde buluştuk ve programdan evliliğine, tiyatrodan komediye her konuda konuştuk. Ata Demirer bir röportajında "Işık" diye nitelendirmişti Borak'ı. Sıcacık enerjisi, samimiyeti ve duru güzelliğiyle gerçekten öyle... Buyurun ortak olun keyifli sohbetimize...

        'KONUK GELDİM, YERLEŞTİM'

        'Güldür Güldür Show'a önce konuk oldunuz, ardından da kadroya katıldınız. Nasıl gelişti bu süreç?

        Pat diye oldu! 'Güldür Güldür Show' çok sevilen, çok eğlenceli, benim de fırsat buldukça severek izlediğim bir program. Konuk olarak davet ettiklerinde koşa koşa geldim ve çok eğlendim. Ekipte çok eskiden beri tanıdığım arkadaşlarım var, yeni tanıştıklarımız da çok sevdim. Konuk olduğum böldüğüm bölüm yayınlandıkran 2 hafta sonra, bana "Bir görüşelim" diye telefon ettiler. Görüştük ve işte buradayım. Konuk geldim, yerleştim.

        Ekibin sıcaklığını çok iyi bildiğimden eminim adapte olmanız zor olmamıştır...

        Sistemi çok güzel oturtmuşlar, aile gibiler. Konuk olduğumda bu sıcaklık sayesinde çok rahat etmiştim. Ekibe dahil olunca daha da mutlu oldum. Çok güzel ve içten karşıladılar beni.

        Komedi zor bir iş. Bu iş doğaçlaması çok bol olan bir komedi. 'Güldür Güldür Show'un oyuncuları için çok ciddi bir antrenman sahası olduğunu söyleyebilir miyiz?

        Kesinlikle. Dediğiniz gibi komedi çok zor bir şey. Seyirci severse çok sever, sevmezse hiç sevmez. Umarım Nezaket karakterini severler. Ben komediyi çocuk oyununa benzetirim. Çocuk oyununda çocuğun dikkatini sürekli uyanık tutmak ne kadar zorsa güldürmek de o kadar zor. Komiklikle komediyi karıştırmamak gerekiyor Sinemada bir komedi filmi çektiğinde seyircinin nerede gülüp gülmediğini göremiyorsun ama sahnedeyken birebir tepki alıyorsun. Bu tepkilere göre bazen enerjin çok düşebiliyor bazen de tahmininden yüksek bir performans sergileyebiliyorsun. Komedide seyirciyi kandıramazsın, bu yüzden çok zordur. "Yaptım oldu" dediğin an hata yaparsın. Şarkı söylerken de böyledir bu; "Sesim ne güzel çıkıyor" dediğin anda o ses çatlar, patlar, detone olmaya başlarsın. 'Güldür Güldür Show' bir dizi değil. Her hafta yeni skeçler yazılıyor. Bu anlamda oyuncular kadar yazarların da işi zor. İnteraktif bir durum ve doğaçlamalar var. Bir parçası olmak bir yandan çok eğlenceli bir yandan da "Beğenecekler mi?" kaygısı taşıyorsun. Konukken çok kaygılı değildim ama işin içine girince önce "Ne yapacağız şimdi?" diye panikledim. Sağolsunlar bütün arkadaşlarım "Sakin ol hallederiz" dediler. İnsanı her an tetikte tuttuğu için dediğiniz gibi çok ciddi bir anterenman sahası.

        'BIRAKSINLAR SANAT YAPALIM'

        Çocukluğunuzdan beri ailenizden dolayı sanatla ve tiyatroyla iç içesiniz. Önce bir dönem bünyesinde olduğunuz Şehir Tiyatroları karıştı, şimdi de TÜSAK yasa taslağı gündemde. Tiyatronun üzerindeki bu büyük baskı ne hisettiriyor size?

        Ben 8 yaşımdan beri Şehir Tiyatroları'ndaydım, hala kadrolu değildim. Geçen sene ayrıldım. Kadroya gelene kadar daha pek çok sorun vardı. İçeriden çok zor durumlar yaşanıyor, genel olarak bir adaletsizlik söz konusu. İkinci Dünya Savasşı döneminde kendini en hızlı toplayan ülkeler sanat binalarını hızla tamir edenler olmuştur. Biz savaşta değiliz ama tam tersini yapıyor, yeni sanat binaları inşa etmemiz gerekirken olanı da yok ediyoruz. Buna mana veremiyorum. Benim çocukluğum AKM'nin koridorlarında koşturarak geçti. AKM neden kapatıldı? Neden ülkenin pek çok yerindeki sanat binaları yılıldı ya da yılmak isteniyor? Yeterince otelimiz, alışveriş merkezimiz, ibadet evimiz yok mu? Var, çok var! Aydınlanmaktan korkmamak gerekiyor. Bıraksınlar sanat yapalım! Hadi yeni sahnelerde gözümü yok, olanı da yıkmasınlar yeter! Sanat göz açar, sorgulatır, değişik olasılıklar olduğunu gösterir. Bundan korkuluyor. O yüzden binalar yıkılıyor, önümüze ketler konuluyor, yaşı büyük olanların emekli olması için çaba harcanıyor. İnşallah daha iyiye gider diyorum ama mevcut durumun korkutucu olmadığını da söyleyemeyeceğim.

        'Bana bakışının güzelliğini gördüğümden beri Ata ile beraberiz'

        Birlikte konuk olduğunuz 'Beyaz Show'da siz şarkı söylerken eşiniz Ata Demirer sizi gözlerinden ışık fışkırarak izliyordu. Aynı ifade 'Güldür Güldür Show'da sizi izlerken de yüzündeydi. Şahit olmak bile büyük şansken, size ne hissettiriyor böyle bir hayat arkadaşına sahip olmak?

        Ben de çok şanslı olduğumu hissediyorum. Biz bu hali karşılıklı yaşıyoruz, ben de ne yaparsa yapsın Ata'nın arkasındayım. Bu hayat dayanışması insanı daha güçlü kılıyor.

        Aranızda bu kadar güçlü bir bağ kurulacağını ilk görüşte hissetmiş miydiniz?

        Ben il görüşte aşka inanmam. Biz iş için bir araya geldik, o zaman ikimizin de başka hayatları vardı.

        Peki neydi sizi etkileyen ve ilişkinizi aşka dönüştüren?

        Ata'nın bana nasıl baktığını anlattınız. Bana öyle güzel baktığını fark ettiğim, gördüğüm andan beri beraberiz. Bana öyle bakmasından, samimiyetinden etkilendim.

        Evde birlikte çok eğlenen bir çiftmişsiniz duyduğum kadarıyla...

        Evet. Evliliğin de bir matematiği var. Biz birbirimizi çok seviyoruz ama bunun yanı sıra muhabbet etmekten de büyük keyif alıyoruz. Birlikte eğlenebilmek çok önemli.

        Herkesin merak ettiğini bir de ben sorayım. Ne zaman bir çocuk eklenecek yuvanıza?

        Bu neden bu kadar merak ediliyor bilmiyorum. Bana kendi ailem bile sormuyor bunu. Çocuk istiyoruz ama ne zaman olur bilmiyoruz. İnşallah olur bir gün...

        'Çok güzel üretebilen bir ikiliyiz'

        Ata Bey ile sizi 'Eyvah Eyvaaah' dışında başka bir projede de birlikte görecek miyiz? İkinizin de sesi güzel. Bir albüm, oyun ya da müzikal olabilir mi mesela?

        Biz kafalarımızı tokuşturduğumuz anda çok güzel üretebilen bir ikiliyiz. Beraber her şeyi yapabiliriz. Bu albüm de olabilir, oyun da. Kendi adıma benim gönlümde kalabalık bir müizkalde oynamak var ama Türkiye'de normal oyunumuzu oynamak için sahne bulamazken, müzikal için gereken büyük sahneyi nasıl buluruz bilmem.

        Genelde hem işte hem evde birlikte olmanın zor olduğu söylenir. Siz zorluk yaşadınız mı bu anlamda?

        Evet, genelde "Her dakika birlikte olunmaz" denir ama biz aynı sette çalışırken hiç zorlanmadık. Ben sette Ata'nın eşi değil Özge'yim. İkimiz de bu ayrımı yapabildiğimiz için hiç zorlanmadık. Yaptığımız iş ego işi. O egoya kapılmadığın sürece aynı işte çalışıp çok iyi şeyler yapabiliyorsun.

        Diğer Yazılar