Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kına ve düğün ezgilerinden oluşan albümünü sevenleriyle buluşturmaya hazırlanan Züleyha, “Bu albümle kardeşlik için halay başı oldum” diyor

        Onu ilk olarak Zülfü Livaneli’nin o çok sevdiğimiz şarkılarını etnik dillerde seslendiren duru sesli genç kız olarak tanıdık. Bambaşka bir tat katmıştı Livaneli şarkılarına, ismini zihinlerimize kazıdık. Sonra kadın ağzı Anadolu türkülerini yorumladığı ‘Benden’ adlı albümüyle çıktı karşımıza. Yine türküler söylüyordu onların orijinal-otantik tarzlarına halel getirmeden. Albümünü, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’na hazırlattığı rengârenk keseciklere sarmıştı. İçinde, Ara Güler ustanın çektiği onlarca fotoğraf da vardı. Sunumuyla bir albümden çok daha fazlasıydı. Şimdilerde üçüncü albümünü bitirmek üzere genç yorumcu Züleyha. Bu defa Anadolu’nun dört bir yanından kına türküleri ve oyun havalarıyla sevenlerinin karşısında olacak. Albüm, Ramazan Bayramı’nda çıkacak. Bugünlerde sevenleri, ona duydukları hasreti yeni albümünün ilk 3 şarkısını iTunes’dan indirip dinleyerek gideriyor. Eminim yine sürprizleri olacak Züleyha’nın hayranlarına. Bakalım bu kez hangi el emeği göz nuruyla sunacak yeni çalışmasını? Tahminlerim var ama müsaadenizle kendime saklayacağım. Hem zaten şunun şurasında bayrama ne kaldı ki...

        ‘GENÇLERE DE HITAP ETMESINI ISTEDIK’

        Yeni albümünüzün konsepti neden kına ve düğün havaları?

        Doğumlar, sünnetler, kına geceleri, düğünler en çok türkü yakılan anlardır insan hayatında. Kimi zaman neşe içinde hep birlikte oyunlar oynanır, kimi zaman kızını gelin eden annenin hüznü paylaşılır. Bu albümde kızların hayatındaki en önemli anlardan biri olan düğüne, düğün öncesi yapılan ve çok köklü bir Anadolu geleneği olan kına gecesine odaklandık. Bu toprakların en sevilen kına türküleri ve oyun havaları, orijinal-otantik halleriyle bir albümde toplansın istedik.

        Kına gecelerinde genellikle ‘Yüksek Yüksek Tepeler’e söylenir. Artık yanına yeni alternatifler eklenecek yani...

        Evet. Türkçe, Makedonca, Zazaca gibi çeşitli dillerden 23 eser var albümde. Remiksler de var. Gençlerin türküden anlamadığına, türkü dinlemediğine dair bir algı var. Bu algı kırılsın istiyorum. Gençlere de hitap eden bir albüm oldu. Sanatın ve sanatçının görevi biraz da yaşadığı toprakların geleneğini kendi çağdaşlarına yansıtmak değil mi? Naçizane, bunu yapmaya çalıştım.

        ‘GÜZEL BIR BAŞLANGIÇ OLSUN ISTIYORUM’

        Şarkılarda, türkülerde buluşup birlikte ağlayıp sevinebilen bir toplumken son dönemde bundan giderek uzaklaşmaya başladık. Çeşitli bölge ve dillerden türküleri harmanladığınız bu albüm bize özümüzü hatırlamaya ve yeniden birlik olmaya da davet ediyor gibi... Ne dersiniz?

        Dinler ve diller farklı olsa da aslında acılar ortaktır. Kınalarda beraber ağlayan, düğünlerde birlikte sevinip oynayan insanlarken bizi biz yapan değerlerimizi yitirmeye başladık. Soma faciası bile bizi birleştiremedi, acıda bile birleşemedik. Albümün hazırlık aşamasında yaşanan tatsız olaylar yüzünden stüdyoya girdiğimde kendimi iyi hissetmediğim için türküleri söyleyemediğim, izin istediğim zamanlar oldu. Bu anlamda hüznüyle de keyfiyle de yaşayan bir proje ortaya çıktı. Bu albüm güzel bir başlangıç olsun istiyorum. Bu kadar çok tatsızlığın olduğu bir dönemde hepimizi ferahlatmasını umuyorum. İnsanlara, “Birlik olalım, yeniden hep birlikte türküler söyleyelim. El ele tutuşup yine halaylar çekelim” diyorum.

        Birlik için halay başı oldunuz yani...

        Evet, bu albümle kardeşlik için halay başı olduğumu söyleyebiliriz. Hep birlikte, çok uzun bir halay oluşturalım istiyorum. Kayıt için stüdyoya girdiğimde türküleri insanlar her dinlediklerinde bana eşlik edeceklermiş hissiyatıyla söyledim. İnşallah bu coşkuyu dinleyicilerime geçirebilirim.

        ‘Çizgimi hep koruyacağım’

        Arabesk ve pop müzik daha geniş kitlelere, daha kolay ulaşıyor. Otantik tarzı korumaktaki ısrarınızın nedeni nedir?

        Bu soru beni çok mutlu etti, amaçladığım hedefe ulaştığımı gösterdi. Zülfü Ağabey’in 10 şarkısını 10 etnik Anadolu dilinde yorumladığımda aldığım bir karardı bu. 20’li yaşlarımın başındaydım ve kendime, “Müzik hayatım boyunca Anadolu türkülerinin gençlere ulaşması için çalışacağım” diye söz vermiştim. İkinci albümümde de, şimdi çıkacak çalışmamada da türküleri orijinal-otantik hallerinde seslendirdim. Yüzlerce yıllık Anadolu türkü geleneğinin gençlere, dejenere edilmemiş türkü dinlemek isteyenlere ulaşmasını hedefledim. Bundan sonra da hep aynı sanatsal çizgide ilerlemeye gayret edeceğim.

        Diğer Yazılar