Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ne yapacaklar şimdi, borç vermeyecekler mi? Şaka mı yapıyorsunuz!

        Değerli dostlar, yukarıdaki başlık sonrası hemen bir soru daha soralım; borç vermeyecekler de PARAYI ne yapacaklar? “Amerika’nın notu düşük, parayı Avrupa ülkelerine mi verelim” diyecekler! Güldürmeyin beni! Amerika’nın notu düşse ne olur, çıksa ne olur! Kriz tellallarına sakın kendinizi kaptırmayın ve özellikle “algılama ile gerçeğin” çok hızlı yer değiştirdiği ortamda sakin olun!

        TÜRKİYE ÜSTÜNE OYNANAN OYUNLAR VE EKONOMİK VESAYET!

        Cuma günü piyasalar nasıl kapandı analizi yapacaktık ki; Amerika’nın “notu düştü”! Hoca “sıfır” verdi ve dünya piyasalarına mesaj verdi! Not hikâyeleri artık çok anlamsız hatta komik! Üzerinde bile durmadan Türkiye piyasalarına geçmek ve bazı tespitlerimi paylaşmak isrtiyorum... Değerli dostlar, ana gazetede de yazdığım gibi cuma günü piyasalarımızda çok ilginç hareketler gördük...

        Dolar kuru, 1.75 sınırına yaklaşıp sürekli satış görürken, yıkılan İMKB’ye rağmen faiz sakin ve “etkilenmez” olmaya devam etti... İMKB’de adeta “dibini getirdiler” ama faizde “taş kopartamadılar”! Bunun da net bir sebebi vardı: Türkiye üstüne oynayanların gücü, İMKB’de yapılan “kör havuz ve emir iptali gibi yeni düzenlemeler” sayesinde, burayı dağıtmaya yetiyordu ama derinlikli ve devlet otoritesinin “müdahil olabileceği piyasalarda” elleri kısa kalıyordu! Bu hareketi yapan yerli-yabancı arkadaşlara, yorumlarıyla TV ve gazetelerde yardım ve yataklık edenlerin çabası da görmeye değerdi! Türkiye üstüne yorum yapanlar bağırdı da bağırdı; işte batıyor...

        Sonuç 1: “Devlet gelirse” korkusunun olmadığı İMKB’de “at oynattılar” ama faiz ve dövizde “taş koparamadılar”!

        Değerli dostlar, bu noktada hafta içinde ana gazetede paylaştığım bir satırı tez olarak alıntılamak istiyorum: “...Türkiye 1946 sonrası iki vesayet altında yaşadı; birincisi yerli ve küresel işbirliği tarafından yürütülen ekonomik vesayet, diğeri de ekonomi-siyaset-sosyolojinin bozulması sonucu güçlenen askeri vesayet! Bugünlerde ‘sivilleşme’ sonucu ‘askeri vesayet’ sona ererken, Türkiye üstünde ekonomik vesayet sahibi olanlar yerlerinde kalmak için büyük bir savaş veriyorlar...”

        Evet, paylaştığım ana tezimin özeti böyleydi ve piyasa hareketlerini bu tezle bağlantılı detaylarla analiz etmeyi denedim... Bu sabah da aynı noktadayım; Türk piyasalarında gördüğünüz ve içeridendışarıdan onlarca kurum ve kişinin olumsuz yorumlarıyla desteklenen “negatif dalgalanmanın” altında ekonomik vesayet isteği ve eylemi yatıyor!

        Sonuç 2: Türkiye militer dinamik ve kontrol dışına taşarak askeri vesayeti, ekonomik olan ile eşzamanlı olarak kırdı ve bu kırışa hâlâ birileri daha doğrusu bundan nemalanmaya çalışanlar direniyor! Ama şunu gözden kaçırıyorlar; Türkiye “dünyanın en borçsuz” ülkesi, en sağlam makro dengesine sahip ve en önemlisi “gelişmeye uygun” belki tek bölgesi...

        Sonuç 3: “Gelişmiş” dediğimiz ülkelerin borçlarına ve özellikle milli gelirleriyle kıyaslanmalarına baktınız mı! Bakmadıysanız lütfen bir göz atın ve Türkiye’nin Amerika, Kanada, Japonya ve Avrupa ülkelerine göre nasıl durumda olduğunu analiz edin! Türkiye, rasyosu % 40’ın altında olan tek ülke!

        Sonuç 4: Fransa, Almanya, İtalya, Amerika ve Japonya’nın bir yıllık milli gelirinden daha fazla kamu dış borcu var! Türkiye’nin kamu dış borcu milli gelirinin % 12’sinden az!

        Sonuç 5: Türkiye, yeni dünya düzeni içinde size ne söylediğimi bilerek söylüyorum; 3 trilyon dolara rahatlıkla borçlanabilir! Özellikle “paranın güvenli” liman aradığı bir dünya düzeninde Türkiye’ye para akacaktır!

        Sonuç 6: Amerika’nın bile notunun sorgulanması, “Amerika için ana yapıyı bozmaz” ama Türkiye gibi “marjinal şekilde olumlu çıkış yapan” ülkelere para akışına olumlu etki de yapacaktır... Değerli dostlar, ekonomiyle oynayarak siyasi manipülasyon yapmaya ve para kazanmaya çalışanlar “tasfiye” olacak! Sabırla bekleyin, hep birlikte göreceğiz...

        Önemli not: VOPAK ve Yalova gerçeği ortaya çıkınca “depolama” çabası şimdilik askıya alınmış gibi. İşin bir de “batırılan Yalova Elyaf” kısmı var; orada da çok ilginç detaylar var, aktaracağım. Gerçek bu kadar aşikârken Yavuz Semerci başta olmak üzere bazı “internet sitesi işletmecilerinin”, “VOPAK’ı aklama” ve Yalova’yı zehirletme çabasını anlayamıyorum. VOPAK’ın “internete reklam veren” birimleri iyi çalışıyor herhalde aynen bir GSM şirketimiz gibi! Açtırmayın ağzımı!

        Diğer Yazılar