Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2012 yılına başlarken İMKB'de çok önemli bir değişiklik oldu ve yeni Başkan İbrahim Turhan görevine başladı. İlk konuşması bence Türk Sermaye Piyasası açısından önemli detaylar içeriyordu, bazı detayları burada çok kısa alıntılayarak maddeler halinde paylaşmak istiyorum:

        1- "...2015 yılının sonuna kadar İstanbul'u en azından bölge ülkelerinde uluslararası standartları sağlayan kuruluşların, şirketlerin menkul kıymetlerinin alınıp satılacağı bir yer haline getirmeyi amaçlamalı ve hedeflemeliyiz..."

        2- "...2012 yılı için 1.5 trilyon liralık milli gelir hedefi olan Türkiye'nin borsasının da en az 2015 yılı sonuna kadar kapitalizasyonunu 1 trilyon liraya çıkarması lazım. Böyle bir hedef belirlememiz lazım. Tabii ki bu sadece İMKB'nin tek başına gerçekleştireceği bir şey değil. Burada ilgili paydaşlara çok önemli rol düşüyor..."

        3- "...İMKB'de işlem gören şirketlerin toplam değerinin 385.7 milyar dolar, bu rakamlar Türkiye'nin dünyadaki, ekonomideki yerini yansıtıyor mu! Türkiye ekonomisinin dinamizmine uygun mu! Olumlu cevap vermek mümkün değil..."

        Sevgili dostlar, İbrahim Turhan ilk konuşmasında sermaye piyasamızın "görünen yüzü olan İMKB'deki yapısal sorunları ve yapmamız gerekenleri" çok net ortaya koydu. Bu konuşma "Türkiye'nin gelişmesinde sermaye piyasalarının payının büyük olacağını" düşünen biri olarak beni umutlandırdı. Umarım "kör havuz ve emir iptali" gibi vatandaşın ve piyasanın belini büken, yapısını bozan düzenlemeler de acilen düzeltilir ve "akılcı bir noktada" yeniden yapılanma sağlanır... Yeni başkan ve yeni anlayış hayırlı olsun...

        ***

        2012'de çok sorulacak soru; 2023'e hazır mıyız?

        2012 geldi, geldiği gibi de hızlı geçecek. Peki biz ne yapacağız? 2023'ü hedeflediğimiz "yeni yıl heyecanı" geçince, elimizde ne kalacak? Daha açık yazayım: TÜRKİYE'yi 2023 yani Cumhuriyetimizin 100. yılına taşıyacak "doktrin" tam olarak oluşturulabildi mi? Bu doktrin neleri içermeli? Sevgili dostlar, daha önce "2023 doktrini" hakkında yazdıklarımdan da bazı alıntılar yaparak kısa bir "yeni özeti" sizlere aktarmak ve 2012'nin hemen başında düşünebildiklerimi-aklıma gelenleri paylaşmak istiyorum:

        1- Dünya genelindeki büyük değişim ve etkileşim sonucu Türkiye tarihi fırsatların eşiğinde! Bu bağlamda "geçiş sürecini" değerlendirmek adına yeni bir "teze" ve değişimi kapsayan yeni bir "paradigmaya" ihtiyacımız var. Ben buna "2012-2023 geçiş doktrini" diyorum.

        2- Her şeyden önce bu "doktrin" bir net özelliğe sahip olmalı ve Türk devletini-milletini bağlarından kurtaran, korkularımızı yok eden ve en önemlisi "etnik zenginlik" gibi tehdit algılamalarının-zorlama korkuların aslında "fırsat" olduğunu ortaya koyan bir temele oturmalı.

        3- "Tek kimlikli-çok kültürlü" yeni ulusal etiketimiz tanımlanmalı ve bu topraklardaki herkesi içine alacak şekilde yapılanmalı! Tekrar ediyorum: "HEPİMİZİ" kavrayacak şekilde olgunlaştırılmalı!

        4- Avrupa Birliği üyelik sürecimiz net bir şekilde kesilmeli. Bu süreç yaşanırken, Türkiye ray değiştirirken kamuoyu ikna edilmeli ve "doktrin" doğru anlatılarak, Türk halkına aslında Avrupa diye bir birliğin olmadığı, Avrupa'nın "son durumu" detaylandırılarak çok iyi anlatılmalı.

        5- Türkiye, "Amerika, Türkiye, Çin" ve periferileri olmak üzere üç "yeni merkez" oluştuğunu analiz ederek yönünü Amerika-Doğu ekseninde yeniden çizmeli ve Rusya'nın durumu dikkatle izlenmeli. Rusya ile "yeni açılımlar" yeni teze eklenebilir.

        6- Türkiye, siyasi tezi ve yönünü tanımlarken; savunma, bankacılık-finans-sermaye piyasaları, enerji, telekomünikasyon, medya sektörleri yapılandırılmalı. En önemlisi, yabancıların kontrolüne ve insafına terk edilmiş görünen Türk bankacılık sistemi düzenlenmeli ve gerekirse yeni lisanslar verilerek sektörün yapısı ve ağırlığı mutlaka değiştirilmeli.

        7- Özellikle sermaye akışlarını "Amerika-Avrupa" ve "IMF-Dünya Bankası" ipoteğinden kurtaracak şekilde ve en önemlisi çevre ülkelere burada yatırım yapma imkânını sağlayacak düzenlemeler hayata geçirilmeli.

        8- Rusya, İran, Suriye, Gürcistan, Azerbaycan, Kuzey Irak ve diğer komşu ülkelerle sınırların kalktığı tek bankacılık sistemi geliştirilmeli. "Avrasya Menkul Değerler Borsası" mutlaka hayata geçirilmeli ve "periferik bölge şirketleri" bu borsada işlem görmeli.

        Sevgili dostlar, bu maddeler bazılarını daha önce de paylaştığımız "teknik detayları" ağır basan bazı "yapılabilecekleri" içeriyor. Konuyu daha fazla detaylandırmadan bir cümle ile bitirmek istiyorum: 2023 Doktrini için toplumun her kesiminin katılımıyla "toplumsal" yeni bir çalışmayı acilen ortaya koymalı ve çalışmaya başlamalıyız...

        Diğer Yazılar