Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TBMM’de kadın milletvekilleri, daima çok yakından ve ilgi ile izlediğim kesimi oluştururlar.

        Bunların büyük çoğunluğu, genel başkanın vitrin düzenlemek ihtiyacının ürünleri olarak, Meclis kürsüsüne çıkarılırdı.

        Ve büyük kısmı da iz bırakmadan, seçim dönemini tamamlayıp tarihe karışırlardı.

        İki ismi daima, istisna olarak değerlendirdim.

        Birincisi, CHP’nin Akara Milletvekili Oya Araslı idi.

        Anayasa profesörüydü. Kürsüde hukuk idrakinin mükemmel örneklerini sergilerdi. Kurnaz grup başkan vekillerinin tuzakçılığını hemen hisseder ve hepsini adeta susta durduran bir meslek ciddiyeti ve nezaketi içinde CHP grubu adına iz bırakırdı.

        Herkese takılmaktan büyük zevk alan Refah Partili ve Kayserili Salih Kapusuz Bey’in grup tuzaklarını önceden fark eder, kendisine bu kurnazlığın bedelini ağır ödetirdi.

        Siyaseti kendi iradesiyle bıraktı.

        ***

        Meclis yaşamında, varlığını ilginç bulduğum ikinci isim Leyla Zana idi. Eşinin Kürt hareketi içindeki, özgün ve etkin konumu ve tesiri nedeniyle daima adı önde anılanlar arasında yer alırdı.

        Leyla Hanım’ın da bir caka satış tarzı vardı. İlginç kürsü oyunları ile dikkat çeker ve haftalarca siyaset gündeminde isminin harc-ı âlem tesirini sürdürürdü.

        1 Kasım seçimleri sonrasındaki yemin töreninde, İç tüzüğün hükümlerini yine bilerek ve isteyerek bozdu.

        Yemini tahrif ederek gereğini yerine getirmedi.

        Oturumu yöneten Meclis Başkanı Baykal’ın ikazını bilerek duymazlıktan geldi. Kimseyi sanki adam yerine koymayan bir manzara sergiledi.

        Yani, Leyla Zana şu anda seçildiği il olan Ağrı’nın milletvekili değildir.

        Bu nedenle, kendisine maaş ödenmedi.

        Pişman mıdır, değil midir; şimdilik kimse bu konumun siyasal tarifini ve parlamenter nezaket ve disiplin gereğini bilmiyor. Meclis’teki yeri hangi konumdadır; onu da bilen yok.

        ***

        Bu arada bir cakalı tavır daha takınarak, Cumhurbaşkanı’ndan randevu talep etti.

        Eğer Tayyip Bey bu talebi kabul ederse, Leyla Hanım diyecek ki; “gördünüz işte, parlamentoda ağırlığı her zaman hissedilen ve talepleri kabul gören birisiyim. Yemini tam yerine getirmeyişimin hiç önemi olmadığı anlaşıldı.”

        “Devletin başı, benim görüşme talebimi kabul etti. Yemini tam yapmışım ne yazar; yapmamışım ne yazar...”

        ***

        Cumhurbaşkanı, HDP’ye ve mensuplarına karşı nasıl tavır takınacağını açıkça ilan etmiş ve kendilerini hiçbir koşulda muhatap almayacağını kamuoyuna duyurmuştu...

        Şimdiki durumda ise, Tayyip Bey’in sözcüsü İbrahim Bey, Leyla Hanım’ın talebinin değerlendirilmekte olduğunu kamuoyuna açıklıyor.

        Eğer bu talep kabul edilirse, Zana son cakalı tavrıyla dikkat çeken ve tesir yaratan siyasetçi rolünün avantajlarını kullanacaktır.

        Peki, Cumhurbaşkanı’nın, milletvekilliğini önemsemeyen ve yeminini yerine getirmeyen bir kimseye özel konum kazandırma hakkı olabilir mi?

        Hayır olamaz...

        Cumhurbaşkanı tarafsızlığını; bilerek ve özel müsamahaya mazhar olarak, birisine imtiyaz hakkı tanımak eylemine dönüştüremez.

        Neden?

        Çünkü Zana, Tayyip Bey’den Ağrı milletvekili sıfatıyla özel görüşme talebinde bulunuyor.

        Henüz milletvekili olmayan bir kişinin böyle imtiyazlı konum kazanma girişiminin, parlamenter terbiyede yeri olmadığının kendisine bildirilmesi gerekir.

        Denir ki: “Evvela tam yemin ile milletvekilliği sıfatını kazan, ondan sonra görüşme talep et...”

        ***

        Tayyip Bey, Zana’yı istisnai koşullarda kabul ederse, HDP’nin geri kalan elli sekiz milletvekilinin konumu hakkında ne denebilir?

        Hiç!

        Sadece “Zana, tek başına her şeye yeter” denerek, konum farklılaştırılmasını anayasallaştırmış olur.

        Cumhurbaşkanı da, danışmanları da, her halde en akıllı davranış örneğini sergileyip, emsal bir kararla keyfiliğin parlamentoda yeri olmadığını göstereceklerdir.

        Diğer Yazılar