Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Dışişleri Bakanı John Kerry; Rusya ile Esat rejiminin, Suriye’deki sivilleri bombalamayı derhal durdurması gerektiğini belirtmiş:

        Derhal durdurun” demiş... Demiş de ne olmuş?

        Peki, biz ne diyoruz? Biz de, “hadi canım sen de” diyoruz...

        Kerry’nin yaptığı açıklamanın, bir etkisi olduğunu düşünebilir misiniz?

        Yani Amerika’nın “sert çektik” dediği; sıradan bir ifadeyi ciddiye alıp, kendi dış politikamızı bu üsluba göre oluşturabilir miyiz?

        Hayır!

        Neden?

        Çünkü akıllı bir iş değil... Çünkü makbul tavır değil... Çünkü doğru söz değil...

        Ama işin bir de kurnaz tarafı var: John Kerry bu açıklamayı, Kolombiya Devlet Başkanı Santos ile düzenlediği, ortak basın toplantısında gündeme getiriyor.

        Yani konuya evrensel karakter kazandıran, büyük dışişleri havası katmak istiyor...

        ***

        Tayyip Bey’in Amerika’nın dış politika üslubunu değerlendirişinde, ürkek ve sorumluluk yüklenmeyen bir tartışma değerini teşhir edişi, fark ediliyor.

        Bu teşhir, siyasette bir üsluptur. Mahiyet derinliğine işaret eder ve konunun değer kazanmasında sıklıkla kullanılır.

        Örneğin; Amerika’nın Suriye politikasını isabetli öngörüler ve sağlıklı yorumlar içermeyen, sıradan tartışma üslubu olarak, değerlendirdiğini sergiliyor. Hatta bu bahiste kanaat pekiştiriyor.

        ***

        Tayyip Bey’in açıklaması net ifadeler içeriyor. Örneğin PKK ne ise, PYD’yi de ayni nitelikte görüyor. PYD’nin acilen PKK gibi, zalim bir terör örgütü olarak ilan edilmesi gerektiğine işaret ediyor.

        Eğer bu yolda acil ve etkin adımlar atılıp önlemler alınmazsa, dünya dış politikasının barış adımlarını şaşıracağı ve tırıs bir yürüyüşle ayaklarının birbirine dolanacağını ima ediyor.

        Yani sırası gelmişken; siyasi cesaret eksikliği ve/veya dış politika isabetsizliği ile gerekli adımların atılmasında gecikme yaşanırsa, telafisi imkânsız zorlukların hızla artacağını belirtiyor.

        Ki bunu, sonuna kadar gerekli müdahale cesaretini ve isabetini yerine getirmeyen sorumsuzluk tanımlaması olarak değerlendiriyor.

        ***

        Gelişmelerin özeti bu...

        Ama ayrıntıya bakarsanız Tayyip Bey, açıklamalarında herkesin dikkatini çeken hassas başlıkları ele alıyor ve yorumluyor.

        İyi niyetteki eksikliği, cesaretle teşhis ediyor...

        Ve Amerikan dış politikasını eleştiriyor.

        ***

        Dış politikanın kuralı şudur: Eğer bir ülke; dost bir ülkenin dışişleri bakanının uygulamalarını, anlatımlarını somut örneklere dayandırarak ve açık lisanla eleştiriyorsa, o ülkenin dışişleri bakanına, hatta bakanlığına ve hatta başkanlığına güvenmiyor demektir.

        Burada, iç politika uzmanlarına ve sorumlularına düşen bir görev vardır ve asla ihmal edilmemelidir.,

        Dış politikada eleştirilerin kalıcı ve etkileyici olabilmesi için, bıktırıcı olmaması gerekir.

        Bu da ancak, eleştirilerin gerçekçi, doğru ve mantıklı olmasını koruyan bir üslupla ve tekrar katsayısıyla gündeme getirilmesiyle mümkündür.

        Bunu mutlaka yapmak zorundayız...

        Mutlaka, ama mutlaka yapmak zorundayız...

        Diğer Yazılar