İktisat ilmi bağırmadan konuşur
Siyaset lisanı kabadayıdır.
Mert siyasetçi, açıklamaların içeriğinde bir doruk yaratır ve doğruyu o zeminde söyler. Ve muhatapları da konuyu zeminlerde, bu zirvelerde değerlendirir.
Kimin makbul hatip olduğu, siyaset lisanın etkinliğiyle ölçülürdü. Kelamda mana, ifadede zarafet zihinden gelirdi.
Sonra çift taraflı ayna icat oldu ve mertlik bozuldu.
Siyasette mertlik bozulmasının anlamı, söylenenlerin doğruluk değerinin ölçülemez hale getirilmesidir...
30 Mart seçimlerinin lider konuşmaları iyi değerlendirilmelidir. Çünkü liderlerin hiçbiri, bu süreçte ekonominin ıstıraplarına temas dahi etmedi. Oysa açıklığa kavuşturulması gereken çok konu vardı.
CHP hazırlamış olduğu “Ekonomik Görünüm” raporunu yayınladı.
Rapor içeriğinin basına yansıyan detayları önemlidir. Eğer asıl gerçek bu ayrıntılarda açıklanıyorsa, o konuşma siyaseten önemlidir.
Üstelik siyasi lisan kullanımında gönül okşayan bir hoşnutluk yaratır.
Kimsenin dokunmaya gerek görmediği ve/veya cesaret gösteremediği konular bu lisan özelliğiyle sunulurken manada pekiştirme de yaratır.
CHP uzun süredir tartışma dışı bırakılmış ekonominin hakiki yüzünü göstermek için kapsamlı bir rapor hazırlamış.
Faik Öztrak koordinasyonunda hazırlanmış bu rapor, geleceğe dönük olarak tehlikeli gidişatın ipuçlarını ve ağır ölçekli akıbet ve felaket bağlantılarını içeriyor...
Önümüzdeki dört ay içinde yine siyasi tartışmalar gündeme gelecek. Tayyip Bey yine her şeyi tek gündemli Türkiye sorunu etrafında yeni bir algılama modeli yaratacaktır. Çünkü bu propaganda stratejisinin işe yaradığını yerel seçimlerde gördü.
Bu kez gündeme getireceği yeni algı baskısı eskisinin tekrarı olacaktır.
Memleketin tek meselesi, düşmanca tertipler ve baskılar altında ülkeye uygun nitelikte başkan seçmenin önemi üzerinde yoğunlaşacaktır.
Bu üslup sadece AKP’nin işine gelir: Amaç, Tayyip Bey’in oy oranını yüzde 51’i aşmasına yöneliktir.
Ana muhalefet ve eski deyimle “refik muhalefet”, bir ittifak kurarak cumhurbaşkanı seçimlerinde ikinci turda makul isim aranmasını içeriyor.
AKP ise tek aday üzerinde adeta kesinleştirilmiş bir karar uygulamasıyla dikkat çekiyor ve öne çıkıyor.
Muhalefet yerel seçimlerdeki propaganda uygulamasıyla umduğu başarı seviyesine ulaşamadı.
Çünkü halk, kendisine teklif edilen siyaset modelinde kendi sorunlarının çözümü için hiçbir umut ışığı bulamadı ve ilgisini kesti.
Eğer önümüzdeki dört ay içinde aynı siyaset üslubu devam ettirilirse, siyasi lisan kullanımında gönül okşayan kabadayılık kaybolur.
CHP için hazırlanacak stratejinin içerikleri bu ekonomik raporda detaylarıyla değerlendirilmelidir.
İktisat öne çıkarılmalıdır. Nafaka derdi, en büyük barajlar, yollar, yeni köprüler iddiasının önünde gelir.
İlk önerilecek husus şudur. İlk hedef cumhurbaşkanı seçiminin aceleye getirilemeyecek olduğunun pekiştirilmesidir.
Bu seçimde cumhurbaşkanının çok iyi düşünülerek seçilmesi, ülkesel önem olarak değerlendirilmelidir. Çünkü telaşa kapılıp ilk turda cumhurbaşkanı seçmek, siyasetin olgunlaştığı anlamına gelmez.
Bu seçimde, belediye seçimindeki gibi kavramlarla değil, memurun, işçinin, esnafın nafakası ileri sürülmelidir.
O zaman kim iyi siyaset teklif ettiği anlaşılır...
