Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

PERVİN KAPLAN / HABERTÜRK

YAZI DİZİSİ 1

9 GÜNLÜK ÜNİVERSİTE TERCİH MARATONU BUGÜN BAŞLIYOR

LİSANS Yerleştirme Sınavları (LYS) sonuçlarıyla birlikte hem Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) hem de LYS yerleştirme puanları açıklandı. Sıra tercih listenizi hazırlamaya geldi. Ancak sınavda gösterdiğiniz başarı kadar doğru bir tercih listesi hazırlamak da çok önemli. Üstelik de her yıl yarım milyondan fazla üniversiteli gencin tekrar tercih yapabilmek için üniversite sınavlarına girdiği dikkate alındığında doğru bir tercihin ne kadar önemli olduğu bir kez daha önem kazanıyor.

Hatalı hazırlayacağınız bir tercih listesi istemediğiniz bir bölüme ve üniversiteye yerleşmenize neden olabileceği gibi açıkta kalmanıza da yol açabilir. Bu yüzden de sınavlar arasında geçen stresli günlerinizi ve hazırlık sürecinizi dikkate aldığınızda doğru bir tercih listesi hazırlamanız gerekiyor.

Yükseköğretim kurumları için tercih süreci bugün başlıyor ve 14 Temmuz tarihinde son bulacak. 3-7 Ağustos tarihleri arasında üniversitelere kayıt işlemlerinin gerçekleştirileceği hatırlanıldığında yerleştirme sonuçlarının da temmuz ayının son haftasında açıklanacağını söyleyebiliriz.

Hazırladığımız bu tercih rehberinde hedefimiz sizlere yol göstermek ve aydınlatmak. Puan türlerinde yapılan değişiklikleri, kontenjanları, puan türlerine göre girebileceğiniz bölümleri ve tercih aşamasında dikkat etmeniz gereken noktaları hazırladığımız bu rehberde bulacaksınız. Türkiye’nin en önde gelen kurumlarında görevli rehberlik uzmanlarının da tavsiyelerine bu yazı dizimizde yer verecek ve sizler için fikir oluşturması açısından onlara tercih listeleri hazırlatacağız.

Bu yıl ilgili puan türünde tıpta ilk 40 bin, hukukta ilk 150 bin başarı sırasında olmayanlar bu bölümleri tercih edemeyecek. Ancak KKTC üniversitelerinde ‘baraj’ yok. Baraja takılmadan KKTC’den mezun olup Türkiye’de çalışabilirsiniz. 17 bin TL’ye hukuk, 37 bin TL’ye tıp okuyabilirsiniz. Geçen yıl bu üniversiteler ücretli programlarına tıpta 110 bin, hukukta 273 binden öğrenci aldı. Eğitimciler “Türkiye’de okuyacak öğrenciler için adaletsizlik” derken, YÖK “Seneye onlara da baraj getireceğiz” bilgisini verdi

HER yıl üniversite döneminde adayları bir dizi değişiklik karşılar, ya puan türleri değişir ya da kontenjanlar artar veya yükselir. Bu yıl da farklı değil. Üstelik bu yıl tıp ve hukuk fakültelerinde okumayı düşünen gençleri önemli değişiklikler bekliyor. Bunların başında da bu iki bölüm için YÖK’ün getirdiği “başarı sırası” barajı geliyor.

YÖK’ün “Barajı aşanlar rahatça giriyor, parası olan okuyor” gerekçesiyle getirdiği ve bu yıl uygulamaya konulan karara göre tıp fakültesini isteyen gençlerin ilgili puan türünde yani MF-3’te ilk 40 bin başarı sırasında olmaları gerekiyor. Bu başarı sırasını tutturamayan ne devlet ne de vakıf üniversitelerinde tıp okuyabilecek, tercihte bulunamayacak. Aynı sınırlama hukuk fakültelerinde de geçerli. İlgili puan türünde ilk 140 bin başarı sırasında değilseniz hukuk tercihi yapamazsınız.

KKTC’DE BARAJ YIKILIYOR

Ancak bu durum yalnızca Türkiye’deki devlet ve vakıf üniversiteleri için geçerli. YGS ve LYS puanlarıyla girilebilen, tercih listesi hazırlanan ve merkezi yerleştirmeyle yani ÖSYM’nin tıpkı Türkiye’deki devlet ve vakıf üniversitelerine yaptığı yerleştirmeyle öğrenci alan KKTC üniversitelerinde “başarı sırası barajı” yok.

37 BİN TL’YE HUKUK OKUNUYOR

Tıp ve hukuk okumak isteyen öğrenciler eğer Türkiye’deki üniversitelerde başarı sırası barajına takılırsa KKTC üniversitelerini “barajsız” tercih edebilecek. Üstelik bu üniversiteler geçen yıl hukuk fakültelerinin ücretli programlarına başarı sıraları 170 bin ile 273 bin arasında değişen öğrenci aldı. Tıp fakültelerinde ise yine ücretli programlara 66 bin ile 110 bin başarı sırasındaki öğrenciler girdi. Öğrenim ücretlerine gelince; hukuk fakültelerinin ücretleri 16 bin ila 17 bin TL, tıp fakültelerinin öğrenim ücreti ise yaklaşık 37 bin TL.

Yani baraja takılmadan bu üniversitelerden doktor ve hukukçu olarak mezun olup Türkiye’de çalışabilirsiniz.

Yine ÖSYM tarafından merkezi yerleştirme yapılan Azerbaycan Tıp Üniversitesi’ni seçen adaylar da Türk üniversitelerinde olduğu gibi başarı sırası barajına takılmıyor. Azerbaycan’da tıp fakültesinde okumanın bedeli ise 3 bin Azeri Manatı yani yaklaşık 7 bin 686 TL.

YATAY GEÇİŞTE SINIRLAMA VAR

Ancak gerek KKTC gerekse Azerbaycan’daki bu üniversitelere giden öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş yapabilmeleri için tıpta 40 bin, hukukta da 150 bin başarı sırasında olmaları gerekiyor.

DİPLOMALARI TÜRKİYE’YE DENK

İki ülkenin üniversitelerinde de tıp ve hukuk okuyan öğrenciler, mezun olduklarında programları YÖK tarafından onaylandığı ve ÖSYM tarafından da yerleştirmeleri yapıldığı için denklik sorunu yaşamayacak.

YÖK: ONLARA DA GELECEK YIL BARAJ GETİRİLECEK

EĞİTİMCİLER, “Türkiye’deki üniversitelere barajı aşan giriyor, parası olan düşük puanla tıp ve hukuk okuyor” diyerek getirilen başarı sırası barajının KKTC üniversitelerinde olmamasını “Adaletsizlik” diye eleştirdi. Eğitimciler, “Puanı düşük, parası olan bu kez de Türkiye’deki bazı üniversiteler yerine KKTC üniversitelerine gidecek” diye konuştu.

1 YIL GEÇİŞ SÜRELERİ VAR

Eğitimcilerin bu eleştrilerine YÖK yetkilileri şu yanıtı verdi: “KKTC üniversitelerine de tıp ve hukuk için başarı sırası barajı gelecek ancak gelecek sene uygulamaya geçecek. Bu sene koyamadık çünkü onlara 1 yıllık geçiş süresi verildi. KKTC üniversitelerini Türkiye’nin üniversiteleri gibi düşünüyoruz ama aslında onlar ayrı bir ülkenin üniversiteleri. Mevzuatlarını hazırlamaları gerekiyor. O yüzden de 1 yıllık bir süre verdik. Ancak KKTC üniversitelerine düşük puanlı ve düşük başarı sırasından öğrencinin bu yıl yerleşmeyeceğini düşünüyoruz. Bu üniversitelere yerleşen öğrenciler Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş yapmak isterlerse başarı sırası kuralı aranacak. KKTC’den mezun olduklarında ise diplomalarında bir sorun olmayacak. O diplomalar Türkiye’de de geçerli olacak.”

PUAN TÜRÜ DEĞİŞİNCE KILAVUZDA BAŞARI SIRASI VE PUAN DA GİTTİ

BU yılın bir başka değişikliği de hukuk fakültelerinin TM-2 ile değil TM-3 puan türü ile öğrenci alması oldu. Bu yıl öğrenciler tercihlerinde TM-3 puanlarını ve başarı sıralarını kullanacak. Ancak puan türü değişikliği yüzünden kılavuzda geçen yıl hukuk fakültelerinin en son hangi başarı sırasından ve puanından öğrenci aldığına ilişkin bilgi de yer almadı. Oysa öğrenciler tercih yaparken 1 yıl önce bölümlerin aldığı öğrencilerin başarı sıralarını dikkate alıyor. Bu yüzden geçen yıl hukuk fakültelerinin hangi başarı sırasından öğrenci aldığını bulmanız gerekiyor.

KONTENJANLAR NE OLDU?

Bu yıl tıp fakültelerinin devlet ve vakıf üniversitelerindeki kontenjanları toplam 11 bin 710. Bu kontenjanın 9 bin 997’si devlet, 1713’ü vakıf üniversitelerinde. Hukuk fakültelerinde de toplam kontenjan 14 bin 910. Bunun 8 bin 880’i devlet üniversitelerinde.

 

YAZI DİZİSİ 2

Öğretmenlik hakkı ve kapanan bölümler puan yükseltecek

YÖK’ün kararıyla 36 üniversitede kimya, 31 üniversitede fizik, 22 üniversitede biyoloji ve 7 üniversitede de matematik bölümleri bu yıl öğrenci almayacak. Ancak mezunlarına öğretmenlik hakkı ve ayda 2 bin TL burs verilmesinin, bu bölümleri yüksek puanlı öğrencilerin tercih etmesine yol açacağı tahmin ediliyor

MATEMATİK, fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimlerin kuruluş amacı, bilim insanı yetiştirmek. Ancak bir süredir bu bölümlerin mezunlarına pedagojik formasyon alma şartıyla öğretmenlik yapma hakkının tanınması, amacından sapmasına da yol açtı. Eğitim fakültelerine gerek kontenjan gerekse puan yüzünden giremeyen birçok genç için bu bölümler “öğretmenliğe dolaylı yoldan” da olsa ulaşma amacı olarak görülmeye başlandı.

NASIL ARTIŞ OLDU?

Öğrencilerin temel bilimleri “öğretmenlik” yolu olarak görmesi üzerine her üniversitede bu bölümler açılmaya ve “gerçek olmayan kontenjanlar” verilmeye başlandı. Bir süre sonra da bu bölümler, birçok üniversitede Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) barajı geçen her adayın rahatlıkla yerleşebildiği programlar haline gelirken, “şişirilmiş kontenjanlar” ile boşluklar da kalmaya başladı.

YÖK bir süre önce temel bilimleri ilgilendiren önemli bir karar aldı. 2014 yılında 11’in altında öğrencisi olan temel bilimler programlarına bu yıl kontenjan verilmeyeceğini duyurdu. Buna göre 36 üniversitenin kimya, 31 üniversitenin fizik, 22 üniversitenin biyoloji ve 7 üniversitenin de matematik bölümlerine bu yıl öğrenci alınmayacak. Bu karar “Bölümler kapatılıyor” diye eleştirilse de YÖK, tersine bunu temel bilimleri güçlendirmek için yaptığını savundu.

Ancak kontenjanını doldurma sorunu yaşamayan üniversitelerde bu bölümlerde artış oldu.

FEM Yayınları Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç, birçok üniversitenin temel bilimler bölümlerine kontenjan verilmemesine rağmen geçen yılla karşılaştırma yapıldığında biyolojide 48, fizikte 74, kimyada 175 ve matematikte 246 artış olduğuna dikkat çekiyor.

ÖĞRETMENLİK HAKKI CAZİP GELECEK

Bu artışın da özellikle temel bilimler kontenjanlarını doldurmakta sorun yaşamayan “merkez” üniversitelerde olduğunu söyleyen Ardıç, “Bu sene bu bölümlerin puanlarının bir miktar artacağını düşünüyorum. Bunun nedeni üniversitelerin merkezi yerlerde olması ve adayların tercih ettiklerinde alacakları burslar. Bu faktörler öğrencilere oldukça cazip gelecektir” diyor. Final Dergisi Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Celil Vardar da YÖK’ün bu bölüm mezunlarına tekrar formasyon hakkı tanıyarak öğretmen olma fırsatı vermesinin, bu programların taban puanlarının yükselmesini sağlayacağını söylüyor.

2 BİN TL BURS VERİLİYOR

TÜBİTAK, MF puan türünde ilk 5 bin arasında olup temel bilimlere yerleşen öğrencilere aylık 2 bin TL verecek. 5 bin 1 ile 10 bin kişi arasındakilere 1500 TL, 10 bin 1 ile 20 binde olanlara 1000 TL, 20 bin 1 ile 25 bin arasındakiler ile temel bilimlerde çift anadal yapanlara 750 TL verecek.

BAŞARI SIRASI İÇİN İPTAL DAVASI

OĞLU bu yıl üniversite sınavlarına giren Demet Can YÖK’ün tıpta 40 bin, hukukta da 150 bin başarı sırası barajının iptali için Danıştay’a yürütmeyi durdurma istemiyle dava açtı. Dava dilekçesinde hukuk fakültelerine daha önce TM-2 puanıyla girilmesine rağmen bu yıl TM-3 puanının geçerli olduğu vurgulanarak, YÖK’ün bu kararının iptali talep ediliyor. Bu arada CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker Kıbrıs’taki üniversitelerde tıp ve hukukta başarı sırası şartı aranmamasının eğitim eşitliğine aykırı olduğunu söyledi.

BAŞVURULAR İNTERNET YA DA MERKEZDEN

TERCİH listenize aldığınız programlarda değişiklik yapmak isterseniz 14 Temmuz gece yarısına kadar bu düzeltmelerinizi yapabilirsiniz. Başvurunuzu ise bir başvuru merkezi aracılığıyla ya da internetten bireysel olarak yapabilirsiniz.

Çok fazla seçenek ‘tercih kirliliği’ yaratabilir

- Üniversite tercihi yapan gençler çoğu kez “puanım boşa gitmesin” diyor ya da ailelerinin istekleri doğrultusunda tercih yapıyor. Gençlere ne önerirsiniz, puanları yüksek olsa bile istedikleri ama daha düşük puanlı bölümleri tercih etsinler mi?

Yerleştirme puanı, bir adayın diğer adaylara göre konumunu ve olası seçeneklerini belirler. O seçenekler arasından hangilerini tercih etmeleri gerektiği tamamen adayın istek ve yeteneklerine kalmıştır. Bir bölümün geçen yıllarda puanının yüksek olması, o bölümü bugün tercih edecek adayların istek ve yeteneklerine uygun olduğunu değil, sadece geçmişte başkalarının neyi tercih ettiğini gösterir. Adaylar ‘Puanlarımız zayi olmasın’ derken hayatlarını zayi edebilecek tercihler yapabilirler. Bu yüzden puanlarının elverdiği en yüksek puanlı yere değil, en çok okumak istedikleri bölümlere odaklanmaları daha uygun olur.

- Tercihlerde üniversite mi yoksa okumak istedikleri bölüm mü önemli?

Bu durum bölümden bölüme değişir. Bu konuda tek bir formül söz konusu değildir.

- Günümüzde meslekler hızla değişiyor. Geleceğin meslekleri diye bir kavramdan söz etmek mümkün mü?

Çok özel bir alanda eğitim almak başta “aranan eleman” olmak nedeniyle cazip görünebilir. Ancak değişen dünyada sadece eski bölümler değil, yeni bölümler de hızla evriliyor. Bu açıdan standart mesleklere yönelik bölümler ile yeni alanlara yönelen bölümler arasında çok özel bir fark yok gibi. Bir de bir eğitim alanının dünyadaki evrimi yanında özellikle ülkemizdeki karşılığının ne olduğuna iyi bakmak gerekir.

- Tercih yaparken özellikle dikkat edilmesi gereken noktalar neler olmalı?

Hata yapmamak için aşamalı gitmek gerek. Çok fazla seçenek, adayın karar vermesinde “tercih kirliliği” yaratabilir. Bu yüzden önce okunmak istenen bölümlere karar vermek, ardından okunmak istenen bölge ya da ile, ardından da üniversiteye bakmak bir yoldur. Yerleşmek kadar yerleştiği bölümde başarılı olmak için de bölümün akademik imkânlarının, fiziksel ortamının ve yerleşim yerinin barınma imkânlarının göz önüne alınması gerekir. Benim önerim tüm bunlar yapıldıktan sonra bile tercihler yapıldıktan sonra birkaç gün listeyi bekletip emin olduktan sonra ÖSYM sayfasına giriş yapılmasıdır. Tercihleri bir miktar demletmek iyidir, son dakika önerilerine karşı ihtiyatlı olmak gerekir. Ayrıca aile yakınlarını memnun etmeye dönük tercihlerde de dikkatli olmak gerekir. Aileleri uzun vadede memnun etmenin en doğru yolu, kendilerinin mutlu ve verimli olacakları bir eğitim almalarından geçtiğini akıldan çıkarmamak gerekir.

 

YAZI DİZİSİ 3

Kontenjanın şanssız grubu sözelciler, şanslıları TM’ciler

Kontenjan açısından her yılın en şanssızlarını Türkçe Sosyal puanlarıyla tercih yapacak sözel öğrencileri oluşturur. Bu yıl da onlara ayrılan kontenjan yalnızca 54 bin. Bu yıl sayısalcıların tahtına TM’ciler oturdu. En fazla kontenjan Türkçe-Matematik (TM) puanlarıyla tercih yapacak öğrencilere ayrıldı

HER yıl kontenjan açısından değişmez bir gerçek var. O da “en şanssız grubu” sözel öğrencilerinin oluşturması. Bu yıl da kural değişmedi. Yine yükseköğretim kurumlarında en düşük kontenjan Türkçe Sosyal (TS) puanlarıyla tercih yapacak öğrencilere ayrıldı.

Bu yılın şanslı grubu ise değişti. Her yıl sayısal puanlarla tercih yapacak MF öğrencilerine en fazla kontenjan ayrılırırken, bu yıl en çok kontenjana Türkçe Matematik (TM) puanıyla öğrenci alacak programlar sahip oldu.

YALNIZCA 54 BİN KONTENJAN VAR

TS puan türünde tercih yapmak için TS-1 ve TS-2 olmak üzere iki farklı puan kullanılıyor. Bu puanlarla tarih, arkeoloji ve sanat tarihi, coğrafya gibi programlar tercih ediliyor. TS puan türleriyle öğrenci alan yükseköğretim kurumlarının kontenjanı bu yıl 54 bin 359 oldu. Bu kontenjanın 22 bin 857’si TS-1, 31 bin 502’si ise TS-2 puan türüyle tercih yapılacak bölümlere ayrıldı. Oysa Lisans Yerleştirme Sınavları’nda (LYS) barajı aşan ve TS puanlarıyla tercih yapma hakkına sahip olan öğrenci sayısı 461 bin 393.

Tercih yapma hakkına sahip aday sayısının çokluğuna karşı kontenjanın bu kadar düşük olması bu yıl da TS puanlarıyla tercih yapacak öğrencilerin daha dikkatli olması gerektiğini gösteriyor.

TM’CİLER KONTENJANDA SAYISALI GEÇTİ

Kontenjan açısından şanslı grup ise bu yıl değişti. Her zaman en fazla kontenjanlara Matematik Fen (MF) puanları ile tercih yapacak sayısal öğrencileri sahip olurken bu yılın şanslıları Türkçe Matematik (TM) puanlarına sahip öğrenciler oldu.

Hukuk, psikoloji, sosyoloji, işletme, uluslararası ilişkiler gibi programlara öğrenci alırken kullanılan TM puanları TM-1, TM-2 ve TM-3 olmak üzere 3’e ayrılıyor. Bu puan türünün tümü için bu yıl ayrılan kontenjan 154 bin 728. Bu üç puan türü arasında en yüksek kontenjan işletme gibi programları tercih ederken kullanılacak olan TM-1 puan türüne ayrıldı. Bu puan türünün kontenjanı 76 bin 500. Hukuk fakültelerini de tercih ederken kullanılacak olan TM-3 puan türüyle öğrenci alacak programların kontenjanı ise bu yıl 48 bin 366 oldu. TM puan türüyle tercih yapma hakkı kazanan adayların sayısı ise 554 bin 79.

SAYISALCILAR İKİNCİ SIRAYA DÜŞTÜ

Başta tıp ve mühendislikler olmak üzere MF puanlarıyla öğrenci alacak programların kontenjanı 150 bin 428 oldu. 2014 yılında bu puan türünün kontenjanı 148 bin 742 olmuştu.

Sayısal öğrencileri bu puan grubunda MF-1, MF-2, MF-3 ve MF-4 olmak üzere 4 farklı puan türüne göre tercih yapacak. Bu 4 puan türünden en şanslı olanları ise mühendisliklerin de içinde yer aldığı MF-4 puan türü olacak. Bu puan türüne ayrılan kontenjan 93 bin 147. Tıp, eczacılık, diş hekimliği gibi sağlık programlarını tercih ederken kullanılacak MF-3 puan türü için ayrılan kontenjan ise 36 bin 179.

Fizik, kimya gibi temel bilimleri tercih ederken kullanılacak MF-2 puan türünün kontenjanı 11 bin 271. Bu puan türünde en düşük kontenjan ise istatistik, matematik gibi bölümleri tercih ederken kullanılacak MF-1 puan türüne ayrıldı. Bu puan türünün kontenjanı 9 bin 831.

Bu yıl MF puan türleriyle tercih yapma hakkına sahip adayların sayısı 280 bin 529.

‘ÖNCE BÖLÜM VE ŞEHRİ SONRA DA ÜNİVERSİTEYİ SEÇİN’

GENÇLERE dershanelerin kalktığı bir ortamda tercih yapmalarını öneren Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Rifat Sarıcaoğlu, önce bölüm, sonra üniversite ve şehir seçmeleri gerektiğini vurguluyor. İşte Sarıcaoğlu’nun tercihlerle ilgili sorularımıza yanıtları:

- Üniversite tercihi yaparken gençler çoğu kez “puanım boşa gitmesin” diye tercih yapıyor ya da tercihlerini ailelerinin istekleri doğrultusunda yapıyor. Gençlere ne önerirsiniz, puanları yüksek olsa bile istedikleri ama daha düşük puanlı bölümleri tercih etsinler mi?

Dershanelerin kalktığı bir ortamda açıkçası tercih yapsınlar. Ancak bölümle ilgili bir memnuniyetsizlik varsa bir sonraki adımı düşünerek yani o üniversitede bölüm değiştirme imkânı ve istenen bölümlerin olup olmadığı dikkate alınmalı. Sonuç itibarıyla insanların hayatlarında ortalama 3 değişik alanda çalıştıklarını da anımsamak gerekiyor.

- Tercihlerde üniversite mi yoksa okumak istedikleri bölüm mü önemli?

Bana göre tercih sırası bölüm, şehir ve üniversite şeklinde olmalı.

- Geleceğin meslekleri diye bir kavramdan söz etmek mümkün mü? Mesleklerin bu kadar hızlı dönüştüğü bir dönemde tercihlerinde neleri dikkate alsınlar?

Açıkçası geleceğin meslekleri yok. Ama yeni buluşların örneğin cep telefonu, bilgisayar gibi yeni alanlar yaratacağı kesin. Bir de tıp, mimarlık, hukuk, mühendislik gibi her zaman olacak meslekler söz konusu. Bu alanların buluşlarla türevleri mutlaka doğacaktır. Önemli olan iyi bir performans alabilmektir.

- Siz tercihinizi nasıl yapmıştınız? Aman puanım boşa gitmesin diye bir kaygınız olmuş muydu?

Ben tercihimi yapmadan önce ilgi ve beceri alanlarımla ilgili bir sınava girmiştim. Benim için en yatkın alanın da bilgisayar mühendisliği olduğu ortaya çıkmıştı ve sonuçta doğru bir tercih oldu.

- Tercih yaparken gençlerin özellikle dikkat etmeleri gereken noktalar neler olmalı? Üniversitenin diplomasının gücü, uluslararası ortamı, kulüplerin sayısı, değişim programları, çift diploma, yurt, burs gibi noktaları dikkate almalılar mı?

Öğrenciler çok yönlü düşünmeli. Öncelikle üniversite hayatı ve sonrası diye ikiye ayırmalı. Tercih listesinde istedikleri üniversiteyi muhakkak 3-5 arasına düşürdükten sonra bu üniversiteleri ziyaret etmeliler. Mevcut öğrenci, hoca ve mezunlarla konuşmalılar. Ardından sonrası için mezunlar ve işverenlerle de konuşulmalı. Üniversite ziyaretinde yaşam alanları, olanakları iyi irdelenmeli. Sonuçta bu hayatınızda önemli bir yatırım ve ‘Yatırımın karşılığı ne olacak?’ diye incelenmeli.

- Özellikle temel bilimleri seçecek gençlere öneriniz nedir?

Temel bilimleri seçmekten korkmamak gerek. Zira bu alanlar tüm ilimlerin temeli ve ileride onlara kesinlikle ihtiyaç duyulacak.

 

YAZI DİZİSİ 4

30 tercihin tümünü doldurmak zorunda değilsiniz

Tercih listenizi yaparken puanınızı değil, başarı sıranızı dikkate alın. Çünkü sınavın zorluk derecesine göre puanlar bazı yıl düşer, bazı yıl yükselir. 30 tercih hakkınız var ancak tümünü doldurmak zorunda değilsiniz. Kayıt yaptırmayacağınız programı listenize almayın, gelecek yıl puanınız düşer

LİSANS Yerleştirme Sınavı (LYS) ve Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) yerleştirme puanlarında barajı aşanlar için tercih süreci 14 Temmuz tarihinde son bulacak.

10 BİNDEN FAZLA PROGRAM VAR

Tercihlerinizde size, 2015 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu yol gösterecek. Kılavuzda tercih yapabileceğiniz 10 bin 718 program bulunuyor. Bu programları ve koşullarını iyi araştırdıktan sonra tercih listenize almalısınız.

Tercih listenize 30 yükseköğretim programını yazabilirsiniz. Ancak bunların tümünü doldurmak zorunda değilsiniz. Tercihlerinizi yaparken istemediğiniz bir programı listenize almayın. Çünkü yerleştiğiniz halde bu programda okumazsanız, hatta kayıt yaptırmamış bile olsanız gelecek yıl Ortaöğretim Başarı Puanı’nızın çarpılacağı katsayı yarıya düşecek. Bu nedenle listenize yalnızca, yerleştiğiniz takdirde kayıt yaptıracağınız ve okuyacağınız programları alın.

Tercih listenizde değişiklik yapmak isterseniz 14 Temmuz gece yarısına kadar zamanınız var. Bu süre içinde düzeltmelerinizi yapabilirsiniz. Başvurunuzu ise bir başvuru merkezi aracılığıyla ya da internetten bireysel olarak yapabilirsiniz. Ancak internet kullanımında deneyimli değilseniz ya da yanlış yapmaktan endişe duyuyorsanız; başvuru merkezleri yani ortaöğretim kurumları, ÖSYM Sınav Merkezi yöneticilikleri ve ÖSYM Büroları aracılığıyla başvuru yapmanız hata yapmanızı engelleyecektir. Eğer internet üzerinden bireysel olarak tercihlerinizi gönderecekseniz de “Tercihleriniz sistem tarafından başarıyla kabul edilmiştir” uyarısını mutlaka görmeli ve yazıcıdan tercih listenizin çıktısını almalısınız. Başvuruda sorumluluk size ait olacak.

PUANA BAKMAK YETMEZ

Tercihlerinizi yaparken dikkate alacağınız veri, puanınız değil başarı sıranız olacak. Çünkü her yıl puanları, sınavların zorluk derecesi belirler. Buna göre de bazı yıllar puanlar yükselir, bazı yıllar da düşer. Bu yüzden de gerçekçi ve doğru tercih yapmanızın başarı sıranıza bağlı olduğunu unutmayın. Bu nedenle programlarınızı başarı sıranızı dikkate alarak seçmelisiniz.

PROGRAMLARA NASIL YERLEŞTİRİLECEKSİNİZ?

ÖSYM’nin programlara nasıl yerleştirme yapacağını bilmek, tercihlerinizi daha dikkatli yapmanızı sağlayacak. Yerleştirme sisteminin esasları şöyle işleyecek:

- Her programa kılavuzda belirtilen ve bilgisayarla denetlenebilen koşulları taşıyan ve bu programa tercih listesinde yer vermiş adaylar arasından; kontenjan sayısı kadar öğrenci yerleştirilir. Yerleştirme puanlarına göre yapılacak yerleştirme işleminde, ilgili yerleştirme puanı yüksek olan adaya öncelik verilecek.

- Bir aday, puanları ne denli yüksek olursa olsun yalnızca bir programa kayıt hakkı kazanabilir. Bu program, adayın yerleştirme puanlarıyla ya da sınavsız geçişle girebildiği en üst tercihidir. Bunun altında kalan tercihler işleme konmaz.

- Kayıt hakkı kazanılan programın sonradan değiştirilmesi, bir başka deyişle, daha düşük puanla öğrenci alan başka bir programa kayıt yaptırmak mümkün değildir.

- Kayıt yaptırdığınız bir programa gitmeseniz bile sistemde bu programı kazanmış görüneceksiniz. Gelecek yıl sınava girdiğinizde yerleştirme puanınız hesaplanırken Ortaöğretim Başarı Puanı 0.12 katsayıyla değil, 0.06 katsayıyla çarpılacak. Yani gitmeyi düşünmediğiniz bir programı yazdığınızda ve yerleştirildiğinizde, gelecek yıl puan kaybına uğrayacaksınız. Kayıt yaptırmamış olmanız ya da kaydınızı silmiş olmanız da durumunuzu değiştirmez.

PROF. DR. AHMET ACAR ODTÜ REKTÖRÜ

‘Puanım boşa gitmesin diye tercih yapmayın’

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar tercih yapacak gençlere tavsiyelerde bulunarak, “Öncelikle isteyerek öğrenim görecekleri, sonrasında heyecan duyacakları ve zevk alarak çalışacakları, ilgi ve yeteneklerine uygun bir bölüm seçmelerini öneririm” dedi.

Acar’ın tavsiyeleri şöyle:

BÖLÜM VE MESLEKLERİ İNCELEYİN: Öğrenim görmek istedikleri bölüme karar verdikten sonra eğitim programlarında öne çıkan dersler, akademisyen kadrosu, okuyan öğrencilerin görüş ve önerileri gibi konuları araştırsınlar. Mezuniyet sonrasında nasıl bir çalışma ortamının kendilerini bekleyeceğini öğrenmek amacıyla söz konusu alanda çalışanlarla görüşerek ileride kendilerini neler beklediğini öğrenmeleri de yerinde olacaktır.

OKUMAKTAN ZEVK ALIN: ‘Puanım boşa gitmesin’ düşüncesiyle tercih yapmak yerine okumaktan zevk alacakları bir bölümü seçmelerini öneririm. Çünkü, kendilerine uygun ve gerçekten isteyerek öğrenim görecekleri bölümlerde mutlu ve başarılı olacaklarına inanıyorum. Fakat öğrencilere, kendilerine uygun tercih yapmak üzere ilgi ve yeteneklerini değerlendirirken gerçekçi davranmaları gerektiğini söyleyebilirim.

NASIL BİR ORTAMDA ÇALIŞACAKSINIZ: Üniversite ortamının sunduğu genel gelişim ortamı, öğrenim koşulları yanında sosyal, kültürel, sportif etkinliklerle öğrencilere sunduğu kişisel gelişim desteği; öğrenciye kazandıracağı genel formasyon ve öğrenciyi hayata hazırlaması açısından önem teşkil etmektedir. Fakat seçecekleri bölüm, alacakları eğitimle orantılı olarak, hayat tarzlarını etkileyecek öneme sahip olacak. Alınacak eğitimin nasıl bir bilgi birikimi kazandıracağı; mezuniyetin ardından nasıl bir çevrede, nasıl bir ortamda çalışacakları ve yaşayacakları, üniversite tercihinden ziyade bölüm tercihinin etkileyeceği hususlar olduğundan bölüm seçiminin daha öncelikli olduğu görüşündeyim.
Lütfü ERDOĞAN/ HT GAZETE

YAZI DİZİSİ 5

ÖZEL YETENEĞİNİZİ GÖSTERİN ÜNİVERSİTE KAPISINDAN GİRİN

Üniversiteli olmanın bir yolu da özel yetenek sınavlarından geçiyor. Yükseköğretim kurumlarının kendilerinin düzenledikleri bu sınavlara girerek üniversiteli olabilirsiniz. Bu yıl 26 bin 140 öğrenci ‘özel yeteneklerini’ göstererek bir yükseköğretim kurumuna girecek

ÜNİVERSİTELİ olmak için tek yol Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) puanlarıyla tercih yapmaktan geçmiyor. Bunun dışında sizlere üniversite kapısı açacak bir başka yol da yükseköğretim kurumlarının sanat ve spor alanlarında kendilerinin düzenledikleri “özel yetenek” sınavlarına katılmak.

Yükseköğretim kurumlarına iki yolla öğrenci alınıyor. Bunlardan biri YGS ve LYS puanlarınızı kullanarak tercih listesi oluşturmak ve ÖSYM tarafından bir yükseköğretim programına yerleştirilmek. İkinci yol ise yükseköğretim kurumlarının kendilerinin düzenlediği ve yerleştirmelerini de kendilerinin gerçekleştirdiği özel yetenek sınavlarına girmek. Geçen yıl 25 bin 674 olan özel yetenek programlarının kontenjanı bu yıl 26 bin 140 oldu. Bu kontenjanın 20 bin 105’i devlet üniversitelerinde. Geçen yıl vakıf üniversitelerinin kontenjanı 5 bin 174 iken bu yıl 4 bin 428 oldu.

HANGİ BÖLÜMLERE GİREBİLİRSİNİZ?

Güzel sanatlar ve mimarlık fakülteleri, devlet konservatuvarı, beden eğitimi ve spor yüksekokulu, eğitim fakülteleri bu özel yetenek sınavlarıyla öğrenci alıyor. İç mimarlık, iletişim ve tasarım, opera, modern dans, moda tasarımı, keman, klarnet, bale, mutfak sanatları, resim iş ile müzik öğretmenliği gibi programlar özel yetenek sınavıyla öğrenci alıyor.

140 PUANINIZ OLSUN YETER

Özel yetenek sınavlarını üniversiteler kendileri düzenliyor, başvurular da bu kurumlara yapılıyor. YGS’de 6 puan türünde herhangi birinden 140 puana sahipseniz bu sınavlara girebilirsiniz. Ancak üniversitelerin daha yüksek puanı başvuru koşulu olarak koyabileceklerini de unutmayın. Yurtdışı ve KKTC’deki üniversitelere özel yetenek sınavı sonuçlarına göre girdiyseniz Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş yapamayacağınızı da bilin.

İKİSİNE DE BAŞVURU HAKKINIZ VAR

Merkezi yerleştirme ile bir yükseköğretim programına yerleşmiş olsanız da özel yetenek sınavlarına girebilirsiniz. Bu sınavı da kazandığınızda ya merkezi ya da özel yetenek sınavıyla yerleştiğiniz bölümlerden ancak birine kayıt yaptırabilirsiniz. İki programa da kayıt yaptırma hakkınız yok.

ENGELLİ ÖĞRENCİYE 100 PUAN

YÖK Genel Kurulu’nun 2014 yılında aldığı kararla başta otizmli, bedensel, görme ve işitme engelli öğrencilerin üniversiteye girme şansı arttı. Bu öğrencilerin YGS puanlarından en az biri 100 puan olursa özel yetenek sınavlarına girebiliyorlar.

ÖZEL YETENEK KONTENJANI

Özel yetenek ile öğrenci alan bölümler için ayrılan kontenjan 26 bin 140.

DEVLET: 20.105

VAKIF: 4.428

KKTC: 1.607

TOPLAM: 26.140

2 BÖLÜM İÇİN TEKRAR GELDİ

BU yıl iç mimarlık ve endüstri ürünleri tasarımı bölümlerine “özel yetenek sınavı” ile değil, merkezi yerleştirme ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) puanları ile öğrenci alınacağı kılavuzda ortaya çıktı. Üniversitelerin itirazları üzerine YÖK, tekrar bu bölüm için “özel yetenek sınavı”nı getirdi. Ancak iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümü için aynı şey geçerli değil. Bu bölüm LYS puanlarından Türkçe Matematik yani TM-1 puanına göre bu yıl öğrenci alacak. Bunun gibi yine özel yetenek sınavları ile öğrenci alan görsel iletişim, iletişim ve tasarım, sanat tasarımı ya da yönetimi gibi bölümler bu yıl LYS puanları isteyecek.

PROF. DR. GÜLAY BARBAROSOĞLU BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ

‘MUTLU OLACAĞINIZ BİR ALANA YÖNELİN’

YAŞAM TERCİHİ YAPILACAK:

Üniversite adayı tüm öğrencilerimize sadece mesleki kariyer değil bir yaşam tercihi de yapacaklarını hatırlatmak isterim. Bu nedenle üniversite tercihlerinde öncelikle kendilerine gelecekte nerede olmak, nasıl bir konumda bulunmak istediklerini sormalı; hayallerini sorgulamalı ve bu hayalleri gerçeğe dönüştürme konusunda kendilerine en önemli desteği sağlayacak olan üniversiteleri mutlaka araştırmalılar. Hatta ilgi duydukları bölümler konusunda bilgi almalılar.

KENDİNİZİ NEREDE GÖRÜYORSUNUZ:

Burada kişinin kendisini gelecekte nasıl bir yerde görmek istediği sorusu belirleyici oluyor. Kişi, akademik formasyon almak istediği alana dair özel bir ilgi ve heyecan duyuyor ise gerek eğitim süreci gerekse ardından gelecek mesleki kariyeri boyunca başarılı olma ihtimali son derece yüksek olacaktır. Sevdiğiniz, kişiliğinize uygun, mutlu olacağınız bir alana yönelmeniz halinde bu tercih, mesleki anlamda tatmini ve başarıyı getirecektir.

MESLEKLER DÖNÜŞÜM İÇİNDE:

Gerek dünyadaki gerekse ülkemizdeki sosyo-ekonomik dengeler her geçen gün değişiyor. Bu değişimle eşzamanlı olarak günümüzde meslekler de son derece hızlı bir dönüşüm içerisinde. Genetik mühendisliğinden tutun da yeni medyaya, sosyal girişimciliğe, e-ticaret ve yazılım gibi alanlara uzanan çok sayıda yeni çalışma alanı ve meslek söz konusu. Üniversiteler bu değişimi yakalayabildikleri ve akademik programlarında bu yeni alanlara yer açabildikleri ölçüde dünya ile rekabet edebiliyor. Dolayısıyla öncelikli alanın mesleki kariyer hedefi olduğu düşünülürse en vizyoner ve çağa en uygun donanım ile akademik programa sahip, kendini her an yenileyebilen, dünya ile iletişim halinde olan ve öğrencilerine mesleki açıdan da yeni yaklaşımlar sunabilen üniversitelerin bu yarışta önemli bir şansı olduğunu düşünüyorum.

 

YAZI DİZİSİ 6

ÜNİVERSİTE TERCİH REHBERİ

Tercihlerinizi yaparken dikkate alacağınız nokta başarı sıranız olacak. Geçen yıl seçtiğiniz programların hangi başarı sırasından öğrenci aldığına bakarak tercih listenizi oluşturacaksınız. Ancak bu listeyi hazırlarken de gerçekçi olmanız gerekiyor. Tüm tercihlerinizi başarı sıranızdan ve üstünden yaparsanız açıkta kalma riskiniz de olur. Bu yüzden tercih listesini hazırlarken önerilerden biri de başarı sıranızın yüzde 50 altında ve yüzde 50 üstünde programları yazmanız. Sizin için rehberlik uzmanlarına nasıl bir liste oluşturmanız ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini sorduk.

‘TERCİH YELPAZENİZİ AÇIN’

Fen Bilimleri Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç, tercih yelpazesinin ne kadar açılması gerektiğinin bilinmesi gerektiğini söyleyerek, şöyle diyor: “Türkçe öğretmenliği tercih edecek bir aday için TS başarı sırasını 10 bin olarak düşündüğümüzde bu adayın ilk tercihlerini 4-5 binden başlaması ve asıl tercih yoğunluğunu da 7-12 bin arasında yapması en ideal olanıdır. Tıp tercihinde bulunacak adaylar için MF-3 başarı sırasını 10 bin kabul ettiğimizde tüm tercihlerini 6-8 bin arası oluşturması risk oluşturur. Tıp ve hukukta başarı sırası özellikle vakıf üniversitelerinde puanları artırır. Başarı sırası barajı geçen yıl olsaydı tıp fakültelerine 392, hukuk fakültelerine 3 bin 236 kişi yerleşemeyecekti.”

‘YARIŞ 40 BİN VE 150 BİNDE’

Final Dergisi Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Celil Vardar, bu yıl asıl yarışın başarı sırası barajı getirilen hukuk ve tıp fakültelerini tercih edecek ilk 40 bin ve ilk 150 bin arasındaki adaylar arasında olacağını söylüyor. Vardar, “Bu yıl tıp ve hukuk puanları yükselir. Bir de formasyon hakkı verilmesiyle belli üniversitelerdeki temel bilim programları. Adaylar mutlaka kendi başarı sıralarını kullansınlar. Tercih listesini de 2-3 bin kişi yukarıdan fakat inebildikleri kadar aşağılardan seçecekleri programlarla oluştursunlar” diyor.

‘PUAN ÜSTÜNLÜĞÜNE BAKILIYOR’

Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt’un adaylara önerileri şöyle: “Aday, tercihlerine kendi başarı sıralamasının yarısından başlayıp iki katına çıkarak sonuçlandırabilir. Örneğin hukuk isteyen bir adayın TM-3 Türkiye sıralaması 15 bin ise, bu aday tercihlerini 7 bin-30 bin başarı sıralaması aralığında gerçekleştirirse sağlıklı olur. Tercih yaparken göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktör, öğrencinin tercih yapacağı puan türündeki kendi başarı sıralamasıdır ve istediği bölüme daha önceki senelerde en son yerleşen öğrencinin başarı sıralamasıyla karşılaştırma yapmasıdır. Yerleştirme yapılırken, tercihte kaçıncı sıraya yazdığına değil her zaman puan üstünlüğüne bakıldığı unutulmamalı.”

MYO’LARDA HANGİ PROGRAMLAR YÜKSELİR?

Yeşilyurt, bu yıl meslek yüksekokulu (MYO) kontenjanlarının YGS ve sınavsız geçiş olarak ikiye ayrılmasının adayları nasıl etkileyeceğini ise şöyle anlatıyor: “Bu durum sınavsız geçişte bulunacak meslek lisesi mezunu adaylar için olumsuz, YGS puanları ile 2 yıllık tercih yapacak genel lise mezunları içinse olumlu bir durum. Çok talep gören çocuk gelişimi, bilgisayar programcılığı, anestezi, tıbbı görüntüleme teknikleri gibi bölümlere sadece meslek liseli öğrenciler sınavsız geçişle yerleşebiliyorlardı. Bu yıldan itibaren genel lise mezunlarına yüzde 40 kontenjan hakkı tanındığı için çok talep gören bölümlere meslek liseliler dışında kalan genel lise mezunları da yerleşeceklerdir.”

‘SAĞLIK PROGRAMLARINA DİKKAT’

Uğur Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil de tıp ve hukuktaki barajın vakıf üniversitelerinde puanları yükselteceğini, bu yüzden adayların vakıf üniversiteleri için geçen seneki başarı sıralarını çok dikkate almalarını söylüyor. Kösegil, “Bu bölümlerin puanı yukarı doğru çıkacağından tercih listelerinde farklı bölümleri de içeren bir B planları olmalı. Bu yıl TM-2 ve TM-3 programlarında puan yükselmesi olur. Tıptaki baraj da MF-3’te yer alan beslenme, diyetetik gibi sağlık programlarında puan yükselmesine yol açar. Eğitim, tıp ve hukuk fakülteleri başarı sırası yüksek bölümlerdir. Bu bölümleri tercih edecek öğrenciler başarı sıralarının en fazla 1000 altına inmelidir. Son tercihlerde ise bu bölümlerde aşağı değil yukarı doğru bir puan artması olduğundan kendi başarı sıralarının 5000 üstüne kadar çıkmalıdırlar” diye konuşuyor.

 

YAZI DİZİSİ 7

BÖLÜMLERİN İSTEDİĞİ KOŞULLARI TAŞIDIĞINIZI KONTROL EDİN

Gençlerin en sık yaptığı hataların başında tercih listesine aldıkları programların ‘özel koşullarına’ dikkat etmemek geliyor. Oysa bazı programlar ücretli. Bazıları boy, yaş, kilo, cinsiyet gibi özel koşullar arıyor. Bu koşulları taşımıyorsanız yerleştirilseniz bile kayıt yaptıramazsınız.

Tercihlerinizi yaparken dikkate almanız gereken çok önemli bir nokta da listenize aldığınız programların istediği “özel koşulları” taşıyıp taşımadığınızı kontrol etmek olmalı. Birçok genç, programlardan bazılarında “özel koşullar” istendiğini bilmiyor. Oysa bazı programlarda boy, yaş, cinsiyet, sağlık gibi özel koşullar bulunuyor. Listenize aldığınız programların karşısında yer alan “bakınız” sütunlarını kılavuzun son sayfalarında yer alan bölümlerden kontrol etmeli ve bu koşulları taşıyorsanız yazmalısınız.

BURSLU KONTENJANLARA DİKKAT

Bir başka hata ise vakıf üniversiteleri programlarında oluyor. Bazı adaylar bu üniversitelerdeki programların ücretli olduğunu bilmiyor ya da “Nasılsa burs bulurum” diyerek, tercih listelerine yazıyor. Burs bulamayan ya da ücretli olduğunu öğrenen ise kayıttan vazgeçiyor. Bu durumda da gelecek yıl sınavlara girdiğinde puanları düşüyor.

Vakıf üniversiteleriyle ilgili yapılan bir başka hata, burslu kontenjanları seçerken oluyor. Başarı sırası tuttuğu için gençler bu programlara yerleşeceklerini düşünüyor. Oysa bu programların kontenjanları çok düşük ve bu sınırlı kontenjanlara fazla başvuru yapılırsa puanı daha yüksek adaylar kayıt hakkını kazanıyor. Bu yüzden burslu programları tercih ederken dikkatli olmanız gerekiyor.

DEVLETTE DE OLSA ÜCRET ÖDEYEBİLİRSİNİZ

Gençlerin çoğu devlet üniversitelerinin ücretli programları olduğunun farkında değil. Bazı üniversiteler çift diploma için ABD üniversiteleriyle ortak program açıyor. Bu programları tercih ettiğinizde ücret ödemeniz gerekiyor. Ya da KKTC’de kampusu olan devlet üniversitelerinin de programlarının ücretli olduğunu bilmeyen gençler var. Oysa Ada’daki kampuslarda açılan programlara da vakıf üniversitelerinde olduğu gibi ücret ödüyorsunuz. Bu yüzden seçtiğiniz programın karşısında yer alan koşullar bölümüne mutlaka bakmalısınız.

BU SORULARI SORUN

 Başvurunuzu yapmadan önce şu soruların yanıtlarını vermelisiniz:

“Tercih listenizdeki programların kılavuzda ‘bakınız’ olarak gösterilen ve giriş için aranan bütün koşullarını karşılıyor musunuz?”

Listenizdeki programların kodlarını doğru yazdınız mı?”

Listenizdeki programların sırası, gerçekten istek sıranıza uygun mu? Örneğin, beşinci tercihinize giriş hakkı kazanacak olsanız, ‘Keşke altıncı tercihimi kazanmış olsaydım’ demeyeceğinizden emin misiniz? Bütün tercihleriniz için bu geçerli mi?”

TERCİHTE SON TÜYOLAR

Alternatifli bir tercih listesi oluşturun. 

Üniversite hakkında detaylı bilgi edinin.

Başarı sıranızı dikkate alın, açıkta kalmamak için geniş bir aralıktan tercih yapın. 

Tıp ve hukukta başarı sırası barajı getirildiğini unutmayın. Tıpta MF-3’te ilk 40 bin, hukukta TM-3’de ilk 150 bin içinde değilseniz tercih yapamazsınız. Tercih yapıp bir şekilde yerleşenlerin ise kayıtları yapılmayacak. 

Vakıf üniversitelerinin tam burslu bölümlerinin kontenjanlarını dikkate alın. 

Tercih listenizde aynı bölümü 3-5 kez yazmak size avantaj getirmez.

İsteğiniz bölümü üst sıralara yazmanız avantajınız değildir. Çünkü programlara yerleştirmeler puan üstünlüğüne göre yapılıyor. 

Seçtiğiniz bölüm ile puanınızın aynı olduğuna dikkat edin.

ÖNLİSANS PROGRAMLARI İKİYE BÖLÜNDÜ

BU yıl üniversite yerleştirmelerindeki değişikliklerden biri de önlisans programlarını ilgilendiriyor. Meslek lisesi mezunlarının sınavsız geçişle yerleştiği bu programların kontenjanları ikiye bölündü ve yüzde 60’ı sınavsız geçiş için, yüzde 40’ı da YGS puanıyla tercih yapacak öğrencilere ayrıldı. Bu bölümlere bir de okul birinciliği kontenjanı tanındı. Eğer sınavsız ya da YGS puanıyla öğrenci alan bu kontenjanlar dolmazsa diğerine aktarma yapılacak. Örneğin sınavsız geçiş kontenjanında boşluk olursa, YGS puanlılar, YGS puanında boşluk olursa sınavsız geçiş hakkı kullanacak meslek liseliler bu programlara yerleşecek.

FEM yayınları tarafından hazırlanmıştır.

BAKMADAN GEÇME