Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Kamu zararına dernekler

Giriş: 26.01.2016 - 16:42 | Güncelleme:

Vergi muafiyeti, defalarca gerçekleşen af ve ertelemelere rağmen borçlarını ödemeyen ve dipsiz bir kuyuya dönüşen kulüpler devletten 10 yıllık yeni bir yapılandırma istiyor

ALPER ÖCAL - HABERTURK.COM

aocal@haberturk.com

İtalya'dan ajanslara geçtiğimiz günlerde bir haber düştü. Napoli savcılığı "Fuorigioco" yani "Ofsayt" adı verilen bir operasyonla Serie A ve Serie B çatısı altında faaliyet gösteren 35 kulüp ve 100'ün üzerinde futbol insanı hakkında soruşturma başlatmıştı. Calciopoli ve Scommesepoli gibi kelimeleri, skandalları sayesinde bilincimize sokmuş İtalyanca dilinde ofsaytın ne demek olduğunu, bir başka skandalın kapısını açması muhtemel ve ülke prestijini filan düşünmeden giriştikleri bu operasyon nedeniyle şimdiden öğrendik.

Araştırılanlar arasında Napoli, Lazio, Fiorentina, Genoa, Palermo kulüplerinin sahipleri ve Milan başkan yardımcısı Adriano Galliani gibi önemli yöneticilerin yanı sıra Crespo, Lavezzi, Milito, Mutu, Immobile, Nocerino, Jankulovski, Paletta gibi aktif ya da emekli olmuş uluslararası futbolcular da var. Savcılığın mali polis ile yürüttüğü soruşturmanın gerekçelerinden ikisi kulüpler ve kişilerin vergi ödememek için naylon şirketler kurması yani kısaca vergi kaçakçılığı ve sahte fatura.

"Yapılan incelemelerde bazı spor kulüpleri tarafından, oldukça yüksek ücretler aldığı bilinen sporculara ilişkin prime esas kazançlarının Kuruma eksik bildirildiği anlaşılmıştır." Yadigâr Gökalp İlhan - SGK Eski Başkanı

Türkiye'de ise SGK başkanı Yadigâr Gökalp İlhan, iki sene önce kulüplere futbolcu ve teknik direktörlerinin maaşlarını düşük göstermemeleri ve primlerini ödemeleri için yazı yazmıştı. Ortaya çıkan bu rezaletten sonra prime esas maaşları düşük gösterme âdeti terkedilmişe benziyor. Tabi bu vergilerini ödedikleri anlamına gelmiyor. Kulüpler işin kolayına kaçarak doğru beyan yapıp vergiyi ödememeyi seçiyorlar.

Futbol kulüplerinin 3 milyar 469 milyon lirayı bulan toplam borçların 1 milyar lirasının SGK prim ve vergi borçları olduğunu TFF Başkan Vekili Hüsnü Güreli geçenlerde açıklamıştı.

Yazının konusu Anadolu kulüpleri olmakla beraber Galatasaray ve Beşiktaş da vergi ödemelerini aksatan kulüpler arasından hiç eksilmiyor. 2014 yılındaki af pakedi tartışmalarında sadece Fenerbahçe, Sivasspor, Balıkesirspor, Gençlerbirliği, Akhisar Belediyespor, Kasımpaşa, Kayseri Erciyesspor ve Medipol Başakşehir'in vergilerini eksiksiz ödediği ortaya çıkmıştı. 

Oysa Türkiye, spor kulüpleri açısından gerçek bir vergi cenneti.

Vergi avantajları

Yasa gereği, ülkemizdeki spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan ticari işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketleri % 20 oranındaki kurumlar vergisinden muaf tutuluyor. Transfer ve bonservis gelirleri, saha reklam gelirleri, maç bileti satışları, sporcuların formalarına aldıkları reklamlar, maç yayın hakkının satılması de bu kapsamda değerlendiriliyor.

Ek olarak emlak vergisi, harç ve eğlence vergisi gibi başka türlü istisna ve kolaylıklar da uygulanıyor. Kulüplerin yükümlülüğü arasındaki vergi kalemleri KDV, damga vergisi ve GSGM'nin sahibi olduğu statlardaki isim haklarından aldığı % 25 oranındaki pay. Avrupa'da da aynıları mevcut.

Bununla birlikte Süper Lig kulüpleri için % 15, bir alt ligdekiler % 10 ve geriye kalan liglerde mücadele eden kulüpler de % 5 oranında ödenen sporcu stopajları mevcut.

Anadolu kulüpleri başta olmak üzere Türkiye'de bu vergilerden yakınmayan kulüp bulmak bir Türk filminin yakın gelecekte Oscar alması kadar uzak ihtimal. Oysa yukarıdaki grafikten de görülebileceği üzere Türkiye'de uygulanan stopaj, vergi ortalaması % 40 olan Avrupa ülkelerindeki muadillerine göre neredeyse üçte bir oranında. Daha az ödeyen bir tek Bulgaristan var.

Eskişehirspor bir Hollanda takımı olsaydı

Anadolu takımları arasında şehir imkânları, sosyoekonomik yapısı ve tribün kültürü anlamında genel algısı pozitif ve olumlu kulüplerden biri Eskişehirspor. İstanbul'un üç büyükleri ve Trabzonspor gibi kısmı olarak dahi şirket statüleri olmamasına ve tamamen kamu yararına dernek çatısı altında faaliyet göstermelerine rağmen kırmızı siyahlılar düzenli olarak finansal tablolarını resmi internet sitesinden paylaşıyor. Türkiye'de pek görülmeyen bir şeffaflık örneği.

"Herkes TFF Yapılandırma Kurulu Başkanı'na bilançosunu açtı. Bu çok büyük bir olay." Göksel Gümüşdağ
 Zira Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ tarafından NtvSpor'da katıldığı bir programda Anadolu kulüplerinin TFF Yapılandırma Kurulu yetkililerine bütçelerini açması büyük bir olay olarak nitelendi. Oysa olması gereken bu.

2014-15 sezonunda Es-Es'in yaklaşık 79,4 milyon liralık toplam giderinin % 70'ine denk gelen 52,3 milyonluk dilimi futbolcu ücretlerine ait. 40,3 milyon liralık kısmı ise % 15 stopaj dahil maaşlar, maç başı ve performans primlerinden kaynaklı.

Eskişehirspor, Türkiye'de değil de Hollanda birinci ligi olan Eredivisie'de mücadele eden bir kulüp olsaydı stopaj dahil 53,2 milyon TL ödemek durumunda kalacaktı. 12-13 milyon liralık vergi avantajından kaynaklanan bu fark, Anadolu temsilcisinin o sezon tüm işletme ve teknik heyet giderlerine denk. Yani Eskişehirspor bir nevi Avrupa kulüplerine göre bu giderlerini bedavaya getirmiş oluyor.

Tablo buyken, geçen yıl açıklanan verilere göre Eskişehirspor kulübü 35 milyon TL vergi borcuyla Galatasaray ve Beşiktaş'tan sonra en borçlular listesinde 3. sıradaydı. Yukarıdaki grafikten 100 bin € net maaşı olan bir futbolcunun kulüplere toplam maliyeti görülebilir.

Kulüplerin bu kadar desteğe rağmen devlete borç takıp, kamu yararına dernek statüsünden kaynaklı toplumsal görevlerini yerine getirmemesi ve sürekli şikâyetçi olup soluğu devlet erkânının yanında alması kabul edilemez.

Habire af ve yapılandırmalarla vergileri ertelenen ya da silinen ve buna rağmen en borçlular Galatasaray ve Beşiktaş çıkarıldığında yaklaşık 700 milyon lira vergi borcu bulunan Anadolu futbolunda hâl böyleyken, Avrupa'da futbolun sosyal ve ekonomik açıdan topluma yaptığı katkı olağanüstü boyutlara ulaşıyor.

Bundesliga I ve II kulüpleri 2014-15 sezonunda yaklaşık 1,26 milyar € devlete vergi ödediler. Geçen sezon 1,1 milyar ödemişlerdi ve tüm profesyonel futbol sisteminin devlete ödediği vergi 2,3 milyar euro olmuştu. Bu para Almanya'nın yüksek öğrenim bütçesine, 15 yıl deneyimi olan 47 bin öğretmenin yıllık maaşına denk. Öğrencilere yapılan doğrudan yardım ve hibelerin de 1,5 misli. Daha çarpıcı olması açısından Türkiye'den örnek verilecek olursa; 2016 yılındaki ödeneği 4,1 milyar lira olarak belirtilen Sağlık Bakanlığı bütçesinin de neredeyse 2 katı.

İngiltere'de sadece Premier Lig sisteminin devlete vergi katkısı 3,15 milyar €. İngiltere ve Galler'deki tüm polis gücünün % 90'ına denk gelen 93 bin memurun yıllık maaşını ödeyebiliyor. İspanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan futbolunun sağladığı istihdam ve ödediği vergiler de infografikten görülebilir.

Türkiye'deki kamu yararına dernek statüsündeki kulüplerin oluşturduğu profesyonel futbol sisteminin kamuya ne gibi bir yararı var ? Ne devlet ne federasyon ne de kulüpler tarafından böyle bir çalışma bulunmuyor ya da paylaşılmamış. Oysa şu an için halka borçları olan 1 milyar liralık vergi tutarını ödemediklerini biliyoruz. Amacı Türk sporunun gelişmesi, gençleri spora teşvik olan Spor Genel Müdürlüğü bütçesi kadar.

Geçmişleri ortada olan ve dipsiz bir kuyuya dönüşen bu kulüpler şimdi Varlık A.Ş. projesi adı altında 10 yıl boyunca devletten yeni bir borç ve vergi yapılandırması istiyor. 

Devam edecek...

Değerli Haberturk.com okurları.

Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.

Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

SEN NE DÜŞÜNÜYORSUN?
Misafir - 8 yıl önce - Cevapla
0 0 0
isveçte vergi Y , çok büyük bir değer. ancak isvecli bilirki verdiği verginin 1 kronunun zayi olmayacağını bilir, gerektiğinde hesap sorabilir.