Sakarya'da anne ve bebeğinin öldürülmesi davası

Kadın cinayetlerine değinen Gürbey, "Yapılması gereken şey çok açık, suçlu en ağır cezayı almalıdır. Kadına yönelik fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet son bulmalıdır, yabancı ve kadın düşmanlığına son vermelidir. Emani ve öldürülen tüm kadınların yanındayız. Onlar için adalet istiyoruz. Tüm kadınlar için adalet sağlanana kadar, bu davanın ve takip ettiğimiz tüm davaların da takipçisi olacağız." ifadelerini kullandı.

Müşteki avukatı Cihat Gökdemir ise bu saldırının Türkiye'deki birçok kesimi bir araya getirdiğini ve buna topluca tepki gösterdiğini vurguladı.

Duruşmada öğlene kadarki sürede hakime hanımın, maddi gerçeğin ortaya çıkması için çok çabaladığını aktaran Gökdemir, "Hem sanıklara sorularıyla hem de savcılık ve emniyette vermiş oldukları ifadelerden sorularla sanıkların çelişkili ifadelerini ortaya çıkartmaya çalıştı. Sanıkların her ikisi de birbirine suç attı ama bizim için gerçek olan şuydu, her ikisi de suçu kabul ettiler, ikrar ettiler ve suçu tasarlayarak işlemiş olduklarını da beyan ettiler. Bir hafta öncesinden bu suçla ilgili plan yaptıklarını vurguladılar." diye konuştu.

Yanlarında Emani Al-Rahmun'un eşi ve babasının bulunduğunu, Emani'nin cenazesini Suriye'ye götürdüklerinde babasının bütün yüreğinin yangınına rağmen, "Eğer bu kızımın davası Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin rahata ermesi, saldırıların bir an önce durmasına fayda sağlayacaksa kızlarım feda olsun." dediğini anlatan Gökdemir,

"Bir babanın yürek yangını üzerine bu sözü söylemiş olması bizim için de ibretlikti. Giden 3 can geri gelmez, bizim için de çok büyük bir acı ancak bundan sonra Türkiye'de sadece Suriyeliler değil, hangi grup olursa olsun herhangi bir gruba cinsiyetinden, düşüncesinden, ırkından dolayı bir saldırı olması, bizim her zaman birlikte tepki vereceğimiz anlamına gelir. Bundan sonra bu tür saldırıların önünde olacağımızı, takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz." dedi.

Bir gazetecinin "Duruşma boyunca sanıklar birbirini suçladı, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Gökdemir, şöyle cevap verdi:

"Sanıkların cezalarını biraz daha düşürebilmek için bunu yaptı. Aslında anlattıkları fiiller aynı fiiller. Sopayı nereye vurdukları eve nasıl girdikleri gibi beyanlarında çok fazla çelişki yok fakat her biri öldürme fiilinden gasba kadar, sopayla vurmadan tecavüze kadar diğerini suçladı. Bizim için onların birbirini suçlaması değil, sonuçta suçlarını ikrar etmeleri önemliydi, suçlarını ikrar ettiler."

- "Türklerin benim yanımda olduğunu gördüm"

Halid Al-Rahmun da kendisinin yanında olan herkese teşekkür ederek, şunları söyledi:

"Allah razı olsun. Ablalar, abiler, kardeşler, Türklerin benim yanımda olduğunu gördüm. Türkler ve Suriyeliler Müslüman. Müslümanların benim yanımda olduğunu gördüm. Benim oğlumun, eşimin hakkını alacağım, destekleyenlerden Allah razı olsun. Eşimin ve oğlumun hakkını almak istiyorum. Siz benim yanımda durun."

"Onlar Müslüman değil, hapis az bile." diyen Rahmun, "Türkler Müslüman ama onlar Müslüman değil, kafir. Oğlumun yaşı yoktu bile 10 ay olmamıştı bile. Eşim hamileydi doğumuna bir gün kalmıştı öldürdüler. Bu Müslüman işi değil." ifadesini kullandı.

Emani Al-Rahmun'un babası Muhammed Abdülhadi Ali Al-Rahmun da duruşmaya katılmak için Türkiye gelişlerinde emeği geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk yetkililere teşekkür ederek, "Sanıkların en ağır cezayı almalarını istiyorum. Buradan elimiz boş dönmek istemiyorum. Eğer en ağır ceza alınmazsa diğer insanlar için caydırıcı olmaz. Sadece adalet istiyoruz." dedi.