Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki (DKK) eylemlere ilişkin 72 sanığın yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarının dinlemesiyle devam edildi.

        Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davaya, sanıklar ve taraf avukatları katıldı.

        Sanıklardan Mustafa Aslan, savunmasında bu iddianamede kendisi için terörist ve darbeci denildiğini belirterek, kendisinin ne terörist ne de darbeci olduğunu ifade etti.

        Kendisine yönelik saat 22.30 sıralarında MP5 silah, miğfer ve çelik yelek alarak personele dağıttığı iddiasına değinen Aslan, şöyle devam etti:

        "İşte burada iddianın genel geçerliliği ve çelişkiliği doruklara ulaşıyor. Bir önceki cümlede 22.28'de Ertuğrul Albay'a silah verdiğim iddia edilmiş, hemen bir cümle sonrasında 22.30'da karargah binasının en az 150 metre uzaktaki silahlıktan MP5 alıp, hem zamanda geri giderek, hem de MP5'i tabancaya dönüştürerek, Ertuğrul Albay'a vermişim. Hadi diyelim böyle ciddi bir dosyanın temelini oluşturan bu raporu oluşturan askeri personel fark etmedi, iddianamede savcılık makamıyla onun cümlelerini birebir alarak mütalaa veren savcı bey de mi farketmedi? Böyle fahiş hatalar, böyle ciddi dosyalarda kabul edilebilir veya göz ardı edilebilir mi? İşte benim için müebbet isteyen, darbeci ve terörist olduğuma dayanan iddianame ve mütalaa bu ciddiyet ve özenle hazırlanmıştır."

        "Karargahın iletişim merkezi olan haberi merkezini bırakın ele geçirmeyi odaya giren bile olmamıştır." diyen Aslan, "Karargahın iletişime en ufak bir müdahalesi olmamıştır. Karargahta derdest edilen bir kişi yoktur." ifadesini kullandı.

        20 aydır suçsuz şekilde tutukluğu olduğunu iddia eden Aslan, beraatini isteyerek savunmasını bitirdi.

        Murat Yılmaz da iddianamenin birebir olduğunu iddia ettiği mütalaayı reddettiğini dile getirdi.

        İddianamenin kabulünden bu zamana kadar geçen süreçte yaptığı savunma ve ibraz ettiği delillere rağmen hiçbir şeyin değişmediğini söyleyen Yılmaz, hakkındaki suçların kelimesi kelimesine aynı kaldığını savundu.

        Yılmaz, "Sayın heyetinizin tüm bu hususları nesnel bir şekilde değerlendirerek, hakkımda beraat kararı vermek suretiyle adaleti sağlayacağına olan inancım tamdır. Beraatimi talep ediyorum." dedi.

        - 15 Temmuz gecesi Rusya ile kriz çıktığını düşünmüş

        Ahmet Çağrı Göçmen ise mütalaada tarafına istinat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek savunmasına başladı.

        Yapılan suçlamalar ile eldeki deliller arasında uygun bir nedensellik olmadığını ifade eden Göçmen, iddiaların somut delillerden yoksun olduğunu öne sürdü.

        Göçmen, 15 Temmuz gecesi haberleri aldıktan sonra sorumluluk bilinci yüksek bir subay olarak halk otobüsüyle karargaha gittiğini söyledi.

        Karargaha ulaştığında darbeyle ilgili bir emare olmadığını ifade eden Göçmen, şöyle devam etti:

        "Sonrasında o hafta boyunca istihbarat mesajlarında bize bildirilen terör saldırısı ve sabotaj olması kuvvetle muhtemel olacak şekilde Genelkurmay Başkanlığı tarafından çatışma sesleri duydum. Havadaki uçakları görünce o dönemde askeri-politik durum çerçevesinde Rusya ile ilişkilerimizin çok gergin olması, hatta gemilerimize o günlerde yaptıkları tacizler nedeniyle Rusya ile bir kriz çıktığını bile düşündüm."

        Askeri öğrencilik ve meslek hayatının hiçbir evresinde hiçbir örgütün içerisinde bulunmadığını savunan Göçmen, meslek hayatında da amirleri dışında kimseden emir almadığını

        - "Bu hain terör örgütünden şikayetçiyim"

        Savaş Arslan da suçlamaları kabul etmediğini belirterek, gerçekleşen olaylarla ilgisinin olmadığını ifade etti.

        16 Temmuz sabahı saat 06.00 gibi sivil halka da yardımcı olduğunu söyleyen Arslan, "Kimseden emir almadım, emir vermedim. Emrim altında kimse bulunmamaktadır. Bu hain terör örgütünden ve bu işin içerisinde olan, benim bu hallere düşmeme sebep olanlardan şikayetçiyim. Durumu net bir şekilde elimden geldiğince anlatmaya çalıştım.Yüce mahkemenizden beraatimi arz ederim." diye konuştu.

        Mahkeme heyeti, yarın devam etmek üzere duruşmayı bitirdi.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler