8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Uysal, burada yaptığı konuşmada, kadının toplumun direği olduğuna dair toplumda bir inanç bulunduğunu, kadına yönelik ayrımcılığın gündeme geldiği zaman dine karşı bir saldırı olduğunu ifade etti.

İslam'ın, kadını baş tacı yapan bir özelliği olduğuna dikkati çeken Uysal, "Peygamberimizin eşlerinden bir tanesi o dönemin en büyük tüccarı yani günümüzün Türkiye itibariyle düşünürsek Sabancı'sı veya Koç'u. Eşlerinden bir tanesi savaşı komuta ediyor, günümüz itibariyle düşünürsek bugünün genelkurmay başkanı. Ancak böyle bir mesele gündeme geldiği zaman direkt inancımız sorgulanıyor. Millet olarak geçmişimize baktığımız zaman, yeni yeni geçmişimizle barışma var. Bugüne kadar Hayme Ana'nın Osmanlı'nın kurulmasında çok büyük emeği, katkısı vardır." diye konuştu.

Büyükşehirlerde yaşamanın insanlara güzel olan birçok adetlerini kaybettirdiğini dile getiren Uysal, şunları söyledi:

"Burada da bize doğru bir kadın hakları nedir anlatılmadığı için yanlışlar olmuştur, devletimizi irade edenler bu konuda önemli adımlar atıyor. Kadın toplumun direğidir anlayışını hala daha koruyoruz. 100 sene önce Kurtuluş Savaşı'nda erkekler kadar onları motive eden, o mücadeleyi başarıya ulaştıran kadınlarımız var. 15 Temmuz'da, erkeklerle birlikte bazıları ondan önce tankın önüne, silahın önüne çıkan, erkeklerden daha cesur davranıp meydan okuyan kadınlar, belki de şu anda 15 Temmuz'da bu ülke yenik düşmediyse, o hainlere teslim olmadıysa bu ülke kadınlarımız sayesindedir."

Uysal, konuşmasının sonunda Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı'nda mücadele eden askerlerin annelerine selamlarını gönderdiğini belirterek, şehitlerin annelerine de başsağlığı diledi.

- "Kadınla şiddeti bir arada kullanmayalım"

Şeyma Döğücü ise son günlerde kadın problemleri konuşulurken sürekli şiddetin gündeme getirilmesini eleştirdi.

Kültürlerinde kadına el kalkmayacağını ifade eden Döğücü, "Bizim kültürümüzde kadına el kalkmaz, bu bizde yaşanması gereken bir şey değil, olmaması gerekir. İstanbul'da görevi ele aldığımız ilk günden beri, 'kadınla şiddeti bir arada kullanmayalım' dedik, 'çocuklarımızın zihinlerinde bir ön yargı oluşturmayalım.' 'Kadın, hayattır, merhamettir, sevgidir, şefkattir' dedik. Olumlu yönleriyle, varoluşlarıyla, güçlü oluşlarıyla tanımlayalım. Tabi ki kadının asla mağdur olmasını istemeyiz. Özellikle bizim iktidarımızda kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin, töre cinayetlerinin çoğaldığını iddia edenler ve bu şekilde yas tutanlar lütfen o gelişmiş dedikleri ülkelerin istatistiklerine de bir baksınlar, bu dünyanın bir problemidir." değerlendirmesinde bulundu.

İBB Başkanı Uysal'ın eşi Hatice Uysal da kadınların haklarını çoğaltan ve düzenleyen birçok hukuki düzenleme yapıldığını, eğitimden sağlığa, çalışma alanından siyasete kadar önemli iyileşmeler olduğunu dile getirdi.

Siyasette kadınların varlığının ve temsil kabiliyetinin geliştiğini aktaran Uysal, "Milletvekili, vali, meclis üyesi, bakan kadınlarımızın sayısı arttı. 8 Mart, kadınlara yönelik ayrımcılığın, şiddetin, kadın emeğinin geçmişten günümüze kadar dünyanın her yerinde hatırlandığı bir gün. Kadınların dünyanın her yerinde toplumu inşa eden, tamamlayan büyük bir emek ortaya koymalarına rağmen bunun karşılığını tam olarak uzun yıllar boyunca alamadıklarını görüyoruz. Büyükşehir Belediyemizin kadınlara yönelik olarak sunduğu sağlık hizmeti bütün Türkiye'ye örnek olmuştur. Ailelerimizin yani toplumumuzun bir arada olması, sağlam ve sağlıklı devam etmesi, güçlü ve fedakar, evlerimizin direği olan kadınlarımız sayesindedir." ifadelerini kullandı.

Mevlüt Uysal, programın sonunda katılımcılara gül verdi, onlarla sohbet etti.