BEÜ'de 'Ümmet Coğrafyası ve Gençlik' programı

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Stratejik Düşünce Öğrenci Topluluğu tarafından ‘Ümmet Coğrafyası ve Gençlik’ konulu program düzenlendi.

Gazeteciyazar Adem Özköse'nin konuşmacı olarak katıldığı etkinlik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin konferans salonunda yapıldı. Kur’anı Kerim tilavetiyle başlayan program, Bitlis Anadolu Öğrenci Birliği Temsilcisi Fırat Kıranşal'ın selamlama konuşmasıyla devam etti. Daha sonra kürsüye çıkan gazeteciyazar Adem Özköse, programa katılanlara teşekkür etti. Programın sohbet şeklinde geçmesini temenni eden Özköse, “İnsanlık tarihi boyunca bütün büyük fikir ve düşünce adamları bir mesele üzerinde odaklanmışlardır. Bu nedir? Hayatı anlamak. Aslında dinlerin ve ideolojilerin en temel noktası, hayatın anlamıdır. Yani ben kimim, neyim sorusu. İnsanla diğer canlıları ayıran en temel sorulardan bir tanesidir bu. Biz hayatımızın anlamını ararız. İnsan olarak hepimiz ben kimim? Ben niçin varım? Sorusuna cevap aramak zorundadır. Ben Müslüman’ım ve bizim hayatımızı anlamlandıran en temel şey İslam'dır” diye konuştu.

Dünyada 90'dan fazla ülke gezdiğini belirten Özköse, konuşmasına şöyle devam etti:

“Dünyanın pek çok ülkesinde bulundum ve iki şekil insan gördüm. Birincisi bir gayesi, bir davası olan, yani hayatlarının bir anlamı olan insanlar, ikincisi ise hiçbir gayesi olmayan, hayatın onlar için hiçbir anlamı olmayan insanlar. Hayatlarını anlamlandırabilmeleri için bir davaları olmalı.”

“Bu coğrafyanın insanları, yeryüzünün dört bir yanına umut veren insanlardır”

Coğrafya ve tarihin insanlara bir misyon yüklediğini söyleyen Özköse, “Anadolu demek, sadece Anadolu demek değildir. Anadolu demek aynı zamanda bir tarih, bir iddia, bir anlam demektir. Anadolu sadece Konya'dan, Adana'dan oluşmaz arkadaşlar, Anadolu demek aynı zamanda Şam, Halep, Gazze demektir. Bu coğrafyada yaşıyorsanız, mutlaka iddianız olmalı. Türkiye iddiası olanların ülkesidir. Bu coğrafyanın insanları, yeryüzünün dört bir yanına umut veren insanlardır. Benim inancıma göre Türk'te, Kürt'te, Arap'ta İslam'la her şeydir, İslamsız hiçbir şeydir. İnsan etnik kimliğinden dolayı asla üstün olamaz” diye konuştu.

“Anadolu sadece Türkiye topraklarından ibaret değildir”

“Yeryüzündeki bütün mazlumların bizden bir beklentisi var” diyen Özkese, şöyle devam etti:

“Anadolu demek sadece Edirne'den Kars'a olan sınırlar değildir. Bir de bizim gönül sınırlarımız var. Gönül coğrafyamız var. Bu coğrafyada yaşıyorsanız eğer, ümmet yüreğine sahip olmanız gerekir. Yüreğinizin bir yerinde Şam olmalı, Halep olmalı, Kudüs olmalı, Arakan olmalı. Böyle bir yüreğe sahip olmak zorundasınız. Şöyle bir dağın kenarında oturup baktığınızda, sadece Diyarbakır'ı, Van'ı ve Trabzon'u göremezsiniz. Siz daha fazlasını görmek zorundasınız. Erbil'i de, Süleymaniye'yi de, Saraybosna'yı da görmek zorundasınız. Buralara karşı mesuliyetiniz olduğunu hissetmeniz lazım.”

Her şeyden önce ‘El Emin’ olarak anılan bir Peygamberin ümmeti olduğumuzu belirten Özköse, Müslümanların güven telkin eden kimseler olması gerektiğini de söyledi.

Program, soru cevap bölümünün ardından Adem Özköse'nin kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.