Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Ana muhalefet partisinden de başlangıçtaki duruşunu muhafaza etmesi toplumun beklentisiydi. Darbecilerin mağduriyetinden söz etmek, açıkçası şehitlerimizin ruhunu incitiyor, onların yakınlarını incitiyor. Darbeciler elbette ki hesabını sonuna kadar verecek. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinin gereği yapılacak." dedi.

        Başbakan Yıldırım, Türkiye Bilişim Derneği'nce (TBD) bir otelde düzenlenen 33. Ulusal Bilişim Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, darbe girişiminden sonra siyasi duruşta birtakım sapma gösterenlerin olduğunu, kendilerinin ise oldukları yerde bulunduğunu belirtti.

        Konu memleket ise gerisinin teferruat olacağını vurgulayan Yıldırım, memleket konularında asla siyasetin yer almayacağını ifade etti.

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ve MHP'ye ilkeli tutumundan dolayı teşekkür eden Yıldırım, "Ana muhalefet partisinden de başlangıçtaki duruşunu muhafaza etmesi, toplumun beklentisiydi. Darbecilerin mağduriyetinden söz etmek, açıkçası şehitlerimizin ruhunu incitiyor, onların yakınlarını incitiyor. Darbeciler elbette ki hesabını sonuna kadar verecek. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinin gereği yapılacak." diye konuştu.

        "Tamam, siyaseten hükümetle problemleriniz olabilir ona bir şey diyeceğim yok ama bir şeyi birbirinden ayırt etmemiz lazım, konu beka meselesi olunca, orada siyaset biter. Bizim milletimiz bunu görmek istiyor." diyen Yıldırım, şimdi artık savaşların tankla, tüfekle, topla değil, bilgiyle yapıldığına dikkati çekti.

        - "Bilişimde sorumluluk anlayışını geliştirecek bir yapıyı getirmeliyiz"

        Başbakan Yıldırım, bilişimin kullanılması nedeniyle, ikinci Irak harekatının bir tek kurşun atılmadan tamamlandığını anımsatarak, şunları söyledi:

        "Bilişimi nasıl kullandılar? Bütün noktaları tespit ettiler, oradaki komutanlara mesaj verdiler, 'Araçlarınızı, tanklarınızı, uçaklarınızı kenara bırakın, şöyle bir caddeye dizilin size hiçbir şey yapmayacağız.' dediler. Bilişimle bu Irak harekatını tamamladılar. Arap Baharı dediğimiz, Kuzey Afrika'da başlayan ve bölgeye yayılan hareketlerde de bilişimin önemli rolünü gördük. Gezi olaylarında bilişimin nasıl aymazca, nasıl terörü teşvik eder şekilde kullanıldığına şahit olduk. O bakımdan bilişimi hem iyi amaçlı kullanabilirsiniz hem de bir ülkeyi yok etmek için kullanabilirsiniz. Aynen ilaç gibi, bazen tedavi, bazen zehir olabiliyor. Onun için bilişimde mutlaka ve mutlaka sorumluluk anlayışını geliştirecek bir yapıyı getirmemiz lazım."

        "Sanal dünya, yalan dünya değil. Sanal dünya, sorumsuz dünya değil. Sosyal medya, sorumsuz medya değil. Bunların etiğinin zaman içerisinde oluşması lazım." ifadelerini kullanan Başbakan Yıldırım, sadece etiğin oluşmasının beklenemeyeceğini, yapılması gerekenlerin bulunduğunu kaydetti.

        - "Her 100 evden 56'sında internet var"

        Bugün Türkiye'de üretilen verilerin yüzde 80'inin dışarıda depolandığına dikkati çeken Yıldırım, bir sorun olduğunda bu verilere ulaşımda güçlük çekildiğini, iş işten geçtikten sonra ele geçen verilerin de bir faydasının olmadığını, tahribatın dönülmez noktaya geldiğini bildirdi.

        Başbakan Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin geliştirilmesi ve cazibe merkezleri oluşturulmasına yönelik alınan kararlar içerisine veri merkezlerinin kurulması ve teşvik edilmesini de dahil ettiklerini hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

        "Veri merkezi kurmak için olabilecek her türlü desteği verdik. Yer temininden, enerji, vergi, çalışanlar her ne varsa... Parasal destek, kurumda ve işletimde. Geriye ne kalıyor? Geriye babayiğitler kalıyor, gelip kuracaklar, çalıştıracaklar ve verilerimizi içeride tutacağız. Bunu yaptığınız zaman dünyanın en bilinen içerik sağlayıcıları da oraya gelecekler. Bunların ideolojik bir problemleri yok. Bunların ürettiği verileri kullananların ideolojik problemleri var. Veri elimizin altında olunca, tabi ki siber güvenlik konusunda olsun, bilişim yoluyla ülkemizi tehditlerde olsun inisiyatif bizde olacak. O bakımdan 2017 madem bilişimde hamle yılı olacak, bunu canı gönülden kabul ediyorum. 2017 yılını da bilişimde gelişim yılı olarak ilan ediyorum. Çünkü biz hep şunu söyledik 'gelecek bilişimle gelecek.' Gelecek, gençlerle gelecek. Gençler de bilişimle Türkiye'yi geliştirecek."

        Başbakan Yıldırım, internet, geniş bant kullanımında geçen sürenin iyi kullanıldığını ve dünya ortalamasının üzerine çıkıldığını belirterek, "Her 100 evden 56 evde internet kullanımı, geniş bant var. Bu çok güzel bir gelişme. Fakat yetmez, bilişimin, internetin kullanabildiği alanları düşünün, bunlar çok yetersiz." diye konuştu.

        - "Mesafe almamız lazım"

        "Düşünebildiğiniz kadar, hayalinizin uzandığı kadar bir küre düşünün, gidebileceğiniz yer o kürenin dışındaki bir noktadır. Buraya kadar bilişimle gitme şansınız var. Bu sonsuzun bir anlamda sınırlandırılmış tarifidir." diyen Yıldırım, bilişimde ucu açık, çok geniş bir kullanım alanının olduğunu kaydetti.

        Bunun bir sektör değil, yaşam tarzı olduğunu anlatan Başbakan Binali Yıldırım, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

        "Bugün, siber güvenlik meselesi, ülke güvenliği meselesi haline dönüştürmüştür, milli güvenliğe dönüşmüştür. Bunun da adımlarını attık, aslında dünyada eş zamanlı olarak bu konuda adım atan 8-10 ülkeden biriyiz. Mesafe almamız lazım, yasal alt yapısı hazır, ilk adım da atıldı, Kamunet oluşturuldu. Kamunet bir adımdır. En azından hiç değilse, kritik alt yapıları kullanan kamu kuruluşları haberleşmelerini, iletişimlerini bu şekilde yapacak. Türk Telekom bu konuda öncü rol oynadı, teşekkür ediyoruz. Dolayısıyla bundan sonrası veri merkezleri, internet değişim noktaları ve hepsinden önemlisi bilişimde yerlilik ve millilik. Bunun için her şeyimiz var. Yeterli insan kaynağımız da var, yeterli tecrübemiz de var. Burada bir politika eksikliği var. Derli toplu, stratejik bir bakışa ihtiyacımız var. Bu da nedir? Bunu yapacak yetkin firmalarımızı tespit etmek, bir de hedeflerimizi net belirlemek."

        Başbakan Yıldırım, herkesin program yazdırıp, donanım, yazılım aldığını belirterek, "Birbirleriyle konuşuyor mu, konuşmuyor mu, bunların ne kadarı yerli, ne kadarı bizim için tehdit oluşturuyor? Üzülerek söylüyorum yazılımlarımızın yüzde 95'inin kaynağı dışarıdan. Tarla başkasının, ürün bizim. Tarlanın sahibi biz olmazsak, buradan elde edeceğimiz hasıla geçici olur. İşin sonunda tarlanın sahibi istediği gibi tasarrufta bulunur." ifadesini kullandı.

        (Sürecek)

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler