Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki:

Bölgede daha önce terör örgütü PKK'nın saldırılarının yaşandığını, yurt dışında ve yurt içinde DEAŞ'ın saldırılar yaptığını dile getiren Özhaseki, şöyle konuştu:

"DHKP-C diye bir örgüt daha var. Hepsine baktığımızda bunların bir ortak amacı var. İstiyorlar ki bu ülke büyük ve kalkınmış bir ülke olmasın. Bu ülkede kardeşlik dostluk olmasın. Herkes bir tarafa çeksin, çatışmalar, kavgalar olsun ve neticesinde parçalanmalar olsun. Küçük küçük parçalar halinde olalım istiyorlar. Bu küçük parçalar bize hep düşman gibi bakan, yutmaya ve yok etmeye çalışan bir çok emperyalist gücün amacı da zaten."

Bu terör örgütlerin masumane birtakım istekler peşinde olmadığını işaret eden Özhaseki, "Dağa bir çıkın kaç gün dayanacaksınız. Arkada silah, para, lojistik ve büyük büyük destekler olmadan yaşayabilmek mümkün mü? Eğer bir yerden para, destek alıyorsanız, onların emirlerine girersiniz. Onlar ne isterse onu yaparsınız. Kötülere hizmet edersiniz. Masumane de başlarsanız eninde sonunda o şer güçlerin elinde oyuncak olursunuz ve bugün Türkiye’de rastladığımız manzara da bu." ifadelerini kullandı.

Bakan Özhaseki, Türkiye'de iktidarı devirip, hali hazırdaki iyi gidişi, büyümeyi durdurmak isteyen güçlerin büyük bir gayretle dört bir taraftan saldırdıklarını vurgulayarak, Gezi olaylarının, çok masumane, gençlerin bir ağaç eylemi gibi göründüğünü ama üçüncü günden itibaren Atatürk Kültür Merkezine asılan paçavralara bakıldığında arkasında kimlerin olduğunun anlaşılacağını aktardı.

- "Sus pus oldular"

17-25 Aralık'ın masumane bir yargı hareketi olmadığını herkesin gördüğünü ifade eden Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"En son güçlü oldukları bir yerde de asker ve polis kılığı giymiş olan canilerle bir darbe denemesinde daha bulundular. Emin olun bunu destekleyenler bunun planını yapanlar darbe girişiminden sonra başarısızlığa uğrayınca bir ay kadar ne diyeceklerini bilemediler. Sus pus oldular. Bütün dünyada terör olduğu zaman masum insanlar öldüğü zaman hepimize düşen bir insanı görev 'Geçmiş olsun demek' değil mi? Yaralılara hiç değilse acil şifalar dilemek değil mi? Hür dünya bunu söylemekten bile kaçındı. Ağız ucuyla söylerken arkasında hep şunu gördük. 'Nasıl oldu da biz bunu başaramadık, nasıl oldu da Türkiye’yi deviremedik, nasıl oldu da iç savaş çıkaramadık bu ülkede, nasıl oldu da bu insanları bir birine düşüremedik o kadar denedik çabaladık ki dört bir taraftan çabaladık.' Bütün bu niyetlerini bildiğimiz guruplar şoku atlatınca yavaş yavaş geçmiş olsun demeye başladılar."

- "Vallahi yalan billahi yalan"

Uluslararası Af Örgütünün yayınlarında Sur ilçesinin yüzde 95'inin istimlak edildiğinin, insansızlaştırıldığının, insanların göçe zorlandığının iddia edildiğini belirten Özhaseki, "Vallahi yalan billahi yalan. Hiçbir yerin istimlak edildiği falan yok. Sadece bir yerde bir ev yapıyorsak veya bir şey yapıyorsak vatandaşın parasını vererek gönlünü ederek, helalleşerek o iş yapıldı." ifadesini kullandı.

Özhaseki, yaraların sarılması, zararların tanzim edilmesi için çalıştıklarını işaret ederek, "Buralarda huzuru kimse bir daha bozamayacak, kimsenin endişesi olmasın. Sokaklarda herkes rahatça gezecek, çoluğuyla çocuğuyla akşam istediği gibi gezecek. Bir daha güvenlikten yana asla kimsenin aklına 'Eli silahlı eşkıya evime gelir, beni sıkıştırır' gelmesin. İnşallah burada huzur daim olacak, sonra ekonomi de ayağa kalkacak. Ekonomi ayağa kalkınca herkes rahat edecek." dedi.

- "Yavaş yavaş her şeyin iyi olacağı bir dönem başlıyor"

Bir gazetecinin Habur Sınır Kapısı'ndan giriş ve çıkış yapan araç sayısına ilişkin sorusuna Özhaseki, "Çatışmanın olduğu, huzurun olmadığı, çukurların kazıldığı yerde birilerinin çıkıp da paçavraları göğe çekip burada 'Devlet kurduk' dedikleri bir yerde ne ticaret olur, ne alışveriş olur. Bunlar bitti şimdi yavaş yavaş her şeyin iyi olacağı bir dönem başlıyor." yanıtını verdi.

Esnaf ziyaretinde bulunan Bakan Özhaseki daha sonra Ulu Cami'de namaz kıldı.