Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "'Meclis ortadan kalkacak, Meclis'in etkisi azalacak' diye bir sürü tezvirat yapılıyor. Bunun gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok. Meclisimiz eskisinden de güçlü hale geliyor." dedi.

        Yılmaz, AK Parti Genel Merkezi'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

        Yılmaz, anayasa değişikliği paketinin içeriğini yasama, yürütme ve yargı çerçevesinde sınıflandırarak, anlattı.

        Yasamada, kanun yapma tekelini Meclise verdiklerini ifade eden Yılmaz, "Meclis ortadan kalkacak, Meclis'in etkisi azalacak' diye bir sürü tezvirat yapılıyor. Bunun gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok. Meclisimiz eskisinden de güçlü hale geliyor. Şu anki mevcut sistemde kanunlaşan hususlara baktığınızda bunun birçoğu hükümet tasarısı şeklinde Meclis'e giden tasarılardı, teklifler çok az yer tutmaktadır. Yeni sistemde ise tamamen artık kanun yapma tekeli Meclis'e veriliyor. Bunun bir tane istisnası var, o da bütçe. Bütçe biliyorsunuz kendisi de bir kanundur. Bütçeyi onaylama yetkisi de yine Meclis'te ama teklif etme hakkı anlamında Cumhurbaşkanlığına verilen tek yetki bütçeyi teklif etme yetkisi. Bunun dışındaki bütün kanunları artık milletvekilleri bizatihi teklif edecekler. Bu son derece önemli bir yetki ve Meclis'in kanun yapma özelliğini pekiştirici bir yetki." değerlendirmesinde bulundu.

        Cevdet Yılmaz, milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılması konusunda da bazı spekülasyonlar yapıldığını belirtti.

        Avrupa'da bir milletvekili başına 40-45 bin gibi seçmen düştüğünü kaydeden Yılmaz, Türkiye'de bu sayının çok daha yüksek oranlarda görüldüğünü vurguladı.

        Yılmaz, 18-24 yaş arasında 8 milyondan fazla genç bulunduğunu, yeni getirilen teklifle 8 milyondan fazla insana seçilme hakkı sağlanacağını hatırlatarak, bunun "temsilde adalet" kavramıyla anlatılması gerektiğine, böylece siyasete yeni bir soluk getirileceğine işaret etti.

        - "Mutlaka Meclis içi uzlaşma gerekiyor"

        Meclis'in yasama ve denetim işlevine yoğunlaştığını anlatan Yılmaz, güvenoyu dışında bütün denetim kanallarının açık olduğunu kaydetti.

        Yılmaz, güvenoyunun yeni sistemde Meclise yetki olarak verilmemesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

        "Millet artık temsilcileri kanalıyla değil doğrudan hükümeti belirleyeceği için millet hükümete güvenoyu vermiş oluyor. Milletin güvenoyu verdiği bir yerde temsilcilerinden ikinci bir güvenoyu aramanın sistemin mantığı gereği doğru olmadığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bu sistemde güvenoyu dışında bütün denetim yolları yine açık ve güçlendirilmiş bir şekilde. Örneğin yazılı sorulara 15 gün içinde cevap verme zorunluluğu var. Şu anki sistemimizde bu anayasal bir zorunluluk değil ama yeni sistemde bir anayasal zorunluluk haline geliyor. Buna benzer hususlarla denetim kanalları güçlendirilmiş durumda."

        Meclisin yargı konusunda ilk defa güçlendirildiğine, bugüne kadar Meclis'in HSYK'ya hiçbir şekilde üye seçme yetkisi bulunmadığına dikkati çeken Yılmaz, yeni sistemde ise 13 üyeden 7'sini Meclis'in seçeceğini, bunu da nitelikli çoğunlukla yapacağını belirtti.

        Yılmaz, "Bugünkü sayıları esas alırsanız, 330'dan fazla milletvekilinin oyu gerekiyor. Yani bugünkü sayılarımızla AK Parti olarak biz bunu belirleyemiyoruz. Burada mutlaka Meclis içi uzlaşma gerekiyor. Uzlaşma olmazsa nihai aşamada kura suretiyle HSYK'ya üyeler seçilmiş olacak. Cumhurbaşkanının dört üye seçme hakkı var, Adalet Bakanı ve müsteşarı tabii üye, yedi üyeyi ise nitelikli çoğunlukla Meclisimiz seçmiş olacak." dedi.

        AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Meclis'e ilk defa Cumhurbaşkanını ve bakanları her konuda sorgulama yetkisi verildiğine işaret etti.

        Mevcut sistemde Meclis'in vatana ihanet dışında cumhurbaşkanını sorgulama yetkisinin bulunmadığını anlatan Yılmaz, yeni sistemde ise her konuda yüzde 66 ile Meclis'in karar verme yetkisinin olduğunu, böylece denetim yetkisinin güçlendirileceğini bildirdi.

        Yılmaz, bakanların artık Meclis'te bulunmayacağını, Meclis'ten bakan olanların milletvekilliğinin sona ereceğini, bunun da yasama ile yürütme arasında kuvvetler ayrılığının güçlü şekilde ortaya konulduğunu gösterdiğini ifade etti.

        - "Etkili karar alıp icraat yapan bir yapı oluşturuluyor"

        Yürütme konusunda ise hükümet sistemini, idari sistemi kendi içinde konsolide ettiklerini anlatan Yılmaz, Cumhurbaşkanlığının yetkileri ile Başbakanlığın yetkilerini birleştirdiklerini kaydetti.

        Yılmaz, bunun kurumsal alt yapılarını da birleştirmek suretiyle idaredeki dağınıklığın, çok başlılığın ortadan kaldırıldığını ve etkili işleyen bir idari mekanizma oluşturulduğunu vurguladı.

        Cumhurbaşkanlığının ekibiyle ve kurumsal yapısıyla birlikte hükümeti temsil ettiğini, doğrudan halk tarafından belirlendiğini aktaran Yılmaz, 5 yıllığına Meclis ve idare oluştuğuna, sandıkların aynı anda geldiğine değindi.

        Yılmaz, tek bir fark olduğunu Meclis'in tek dereceli olduğunu, aynı gün Meclis'in dağılımının belirleneceğini belirterek, "Ama Cumhurbaşkanlığında biliyorsunuz yüzde 50'yi ilk turda geçen bir aday olmazsa ikinci tura kalmış olacak ve vatandaşımız Meclis'teki dengeleri, genel siyasi tercihlerini dikkate alarak tercihlerini şekillendirmiş olacak. Burada esas itibarıyla daha hızla hareket eden, etkili karar alıp icraat yapan bir yapı oluşturuluyor." diye konuştu.

        - "Kanunlar kararnamelerin üstünde olacak"

        Geçmiş siyasi tarihte her dönemde cumhurbaşkanı ile başbakanlar arasında sorunların, çatışmaların yaşandığını hatırlatan Yılmaz, bunun bedelini de ekonominin, halkın ödediğini belirtti.

        Yılmaz, her dönemde bunların yaşanmasının olayın kişisel değil, yapısal ve sistemsel sorundan kaynaklandığına işaret etti.

        Cevdet Yılmaz, 2007'deki referandumda yüzde 69 oyla vatandaşın kendi cumhurbaşkanını kendisini seçmek istediğini anımsatarak, bugün idarede yapılan işlemin, 2007'de vatandaşın yaptığı tercihin, eksik kalan boyutlarını tamamlamak olduğunu anlattı.

        Yeni sistemde kararnamelerin, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi şeklinde yayımlanacağını belirten Yılmaz, kanunların kararnamelerin üstünde bir konumda olacağını aktardı.

        Kanun ile kararname çeliştiğinde esas olanın kanun olduğunu, kararnamelerin temel ve siyasi haklarla ilgili yapılamayacağını ifade eden Yılmaz, kararnamelerin Anayasa Mahkemesinin denetimine açık olduğunu kaydetti.

        Yılmaz, Anayasa'da "Kanunla düzenlenir" diye sınırları çizilmiş konularda kararname çıkarma yetkisinin bulunmadığına, bütün bunların açık şekilde yeni düzenlemelerde ortaya konulduğuna vurgu yaptı.

        -"İkinci dönemin olup olmayacağı da halkın takdirine bağlı"

        Mevcut sistemde Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı iş ve işlemlerin yargı denetiminin dışında olduğunu hatırlatan Yılmaz, yeni sistemde ise Cumhurbaşkanlığının bütün iş ve işlemlerinin yargı denetimine açılacağını bildirdi.

        Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Çok önemli bir düzenleme, sınırlandırıyoruz. İki dönemle dünyanın en başarılı lideri de olsa, yönetimi de olsa artık iki dönemle yönetimleri sınırlandırmış oluyoruz. İkinci dönemin olup olmayacağı da halkın takdirine bağlı. Cumhurbaşkanı ve Meclis'e seçimleri birlikte yenileme yetkisi de veriyoruz. Bu da çok tartışılan bir konu. Kesinlikle fesih yetkisi yok, seçimleri birlikte yenileme yetkisi var. Herhangi bir cumhurbaşkanı birinci döneminde seçimleri yenileme kararı verirse kalan süresinden fedakarlık yapmak durumunda. İkinci defa seçilip seçilemeyeceği de halkın takdirinde, belli değil. İkinci döneminde böyle bir karar verdiğini düşünün aday dahi olamaz artık. İki defa en fazla aday olma imkanı olduğu için ikinci döneminde seçimleri yenileme kararı verdiğinde aday dahi olma hakkı yok. Meclis ise her zaman seçimleri yenileme hakkına sahip ama bir şartla, yine Meclis seçimi yenilediği zaman cumhurbaşkanlığı da ikisi de aynı anda seçimleri yenilemek durumunda olacaklar. Sadece şöyle bir durum var, ikinci dönemde seçimi yenileme kararı verirse Meclis, o günkü mevcut cumhurbaşkanı tekrar aday olma imkanına sahip. Kötüye kullanılmasın diye bu yetki yapılmış. Bunlar da istisnai yetkilerdir. Bu seçim yenileme yetkisi kolay bir karar değil, büyük riskler içeren bir karar, karar alıcılar için. Dolayısıyla sistemin tıkandığı sistemik bir devlet krizinin ortaya çıktığı durumlarda ancak devreye girebilecek kararlardır. Sistemin sigortası anlamında bazı düzenlemelerdir. Sistem tıkanmasın diye yapılmıştır. Bu esas itibarıyla cumhurbaşkanını ve Meclis'i uzlaşmaya zorlayacaktır. Esas olan uzlaşmadır, uzlaşma olmazsa nihai yetki olarak devreye girecek bir düzenlemedir."

        - "İlk defa Anayasa'ya yargının tarafsızlığı ifadesi girecek"

        Yargının konumumun da yeni sistemle güçlendirildiğini belirten Yılmaz, yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığın da geleceğini, bu sayede ilk defa anayasaya yargının tarafsızlığı ifadesinin gireceğini vurguladı.

        Cevdet Yılmaz, ikinci önemli hususun da yargıda birlik sağlanması olduğunu, askeri yargı, sivil yargı ayrımı kalmayacağını, yargının sivilleşeceğini, demokratikleşme anlamında bu adımın çok önemli görüldüğünü kaydetti.

        Yılmaz, bu sayede de Anayasa Mahkemesindeki iki askeri üyenin üyeliklerinin düşeceğini açıkladı.

        Cevdet Yılmaz, düzenlemelerle yargının çok daha güven veren bir yargı olacağını, iyi işleyen yargının da ekonomiye güç katacağını sözlerine ekledi.

        (Sürecek)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler