Mersin'deki "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" iddiası

MERSİN (AA) - Mersin'de lise öğrencisini okul çıkışında bindiği dolmuşta söz ve hareketlerle taciz ettikleri iddiasıyla haklarında dava açılan 2 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın üçüncü duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklar şoför M.G. ve arkadaşı S.B. ile 15 yaşındaki N.B.Y'nin annesi E.Y. ve taraf avukatları katıldı.

Mahkemede söz alan sanık avukatı önceki duruşmada dava ile birleştiren ek iddianame için sanıklara ek süre verilmesini talep etti.

Sanık avukatı daha sonra, dava sürecinde ailenin kızlarının psikolojisinin bozulduğu için para talebinde bulunduğunu iddia ederek, bu konu hakkında tanık dinletilmesini istedi.

Mahkeme hakimi ise sanıkların ek savunma talebi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görevlendirdiği bir avukatın müdahillik başvurusunu kabul ederken, tanık dinlenilmesi talebini reddetti.

Hakim ayrıca, sanıklara olayın yaşandığı dolmuşta kameranın olup olmadığını sordu. Sanıklardan M.G. ise kameranın o gün çalışmadığını söyledi.

Bunun üzerine hakim dolmuş içerisindeki kamera kayıtlarının incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Dava sonunda Mersin Adliyesi önünde açıklama yapan müşteki avukatı Sema Tokgöz, dolmuştaki kamera kayıtlarının incelenmesi için Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılacağını belirterek, artık karar aşamasına gelindiğini söyledi. Tokgöz, N.B.Y. için koruma kararı çıkartıldığını bildirdi.

Anne E.Y. ise koruma kararının çıkarılmasının kendisinin isteğiyle olduğunu belirterek, "Kızımın okul civarında, ev çevresinde ve servisten indiği yerde takip edildiği için ve tedirgin olduğum için istedim. İnşallah bundan sonra korumamız olacaktır. Ben para talep etmedim. Sadece onlardan gelen bir teklif vardı. Çocuğun psikolojik tedavisini üstlenip bu davadan vazgeçmemiz için bir baskı oluşturulmak istendi. Reddettim onu." dedi.

- Olay

Mersin'de geçen yıl aralık ayında lise öğrencisi N.B.Y, okul çıkışında eve gitmek için bindiği minibüsün normal güzergahının dışına çıkarak ara sokaklara girdiği ve bu sırada minibüste bulunan şoför ve arkadaşının kendisine söz ve hareketlerle taciz ettiğini ileri sürmüş, genç kızın ailesiyle karakola giderek bulunduğu şikayet üzerine şoför M.G. ve olay anında yanında olan arkadaşı S.B. hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" iddiasıyla dava açılmıştı.