Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığında yaşanan olaylara ilişkin 245'i tutuklu 330 sanık hakkında açılan davanın bugünkü duruşması, 22 sanığın savunmasının alınmasıyla tamamlandı.

        Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmaya sanıklar, sanık yakınları, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

        Duruşmanın öğleden sonraki bölümünden savunma yapan sanık eski astsubay Serkan Filiz, batarya komutanının kendisine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığınında (TİB) terör saldırısı olabileceğini, bu nedenle o bölgeye güvenliği sağlamak için gideceklerini söylediğini aktardı.

        Öncesinde de gece eğitimi nedeniyle tugayda kalmaları için kendilerine talimat verildiğini belirten Filiz, "Başka bir bataryada görevlendirildiğimi öğrendim. Bunun neden böyle yapıldığını o anki şartlar içinde sorgulama imkanım ve yetkim yoktu. O gün hastası olduğu için izinli olan bir astsubay arkadaşımızın yerine beni gönderdiler. Eğer izne ayrılmamış olsaydı, göreve o gidecekti, ben de sanık olmayacaktım." ifadelerini kullandı.

        TİB'e gitmek için Polatlı'dan ayırıldıktan kısa bir süre sonra Birlik Komutanı Üsteğmen Aydın Babaoğlan'ın yanlarına gelerek, "Bize hukuksuz bir emir verildi. Ne pahasına olursa olsun bir metre daha ileri gitmeyeceğiz." şeklinde emir verdiğini bildiren Filiz, "İntikal süresince ne silah kullandık ne de halka karşı en küçük bir tahrikte bulunduk. Kendi isteğimizle teslim olduk, verilen emirleri yerine getirdik." diye konuştu.

        - "Beynimden vurulmuşa döndüm"

        Sanık eski 5. Batarya komutanı üsteğmen Veyis Murat Tabak, tabur komutanı yüzbaşı İsmail Kanal'ın kendisini arayarak gece eğitimi olabileceğini, bunun için gereken hazırlıkları yapmasını isteğini aktardı.

        Akşam saatlerinde ise yüzbaşı Kanal'ın tugaydaki bütün birlik komutanlarını toplayarak haraket merkezine götürdüğünü, burada eski Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün'ün komutasında bir toplantı icra edildiğini anlatan Tabak, "Tugay komutanı çok sinirli ve gergindi. Sıkıyönetim ilan edildiğini, bizim birliğe de emniyet alma görevini verildiğini anlattı. Daha sonra elindeki görev listesini bizlere dağıttı. Bana da Bağlıca'daki yol güvenliğini sağlamamı emretti. Orada konuşulanlardan bir terör saldırısına karşı önlem almaya çalıştığımızı düşündüm." dedi.

        Ankara'ya giderken darbe girişimini sosyal medyada öğrendiğini ileri süren Tabak, sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

        "Cumhurbaşkanı ve Başbakanın açıklamalarını gördüm. Daha sonra kardeşim ile telefonda görüştüm. Babam da bana 'Galiba sizin tugay kalkışmaya girişenlerin arasında' dedi. Bunun üzerine beynimden vurulmuşa döndüm. Hayatta en güvendiğim kişi bana 'Darbe girişiminde bulunanların arasındasın' dedi. Daha sonra ailemle yaptığım görüşmede, aldığımız emirin hukuka aykırı olduğunu ve geri dönmeye başladığımızı söyleyince sevindiler. Eminim diğer arkadaşların da aileleri aynı düşüncedeydiler."

        Sanık eski uzman çavuş Hasan Cem Ataş da 14 Temmuz'da 24 saat nöbet tuttuğu için bir gün sonra izinli olduğunu belirterek, yeni aldığı evine taşınmak için hazırlık yapmaya başladığını söyledi.

        Akşam saatlerinden birlikten arandığını, vakit kaybetmeden görevinin başına dönmesi için emir verildiğini öne süren Ataş, "İzinli olmama rağmen hızlı bir şekilde üstümü değiştirdim. Beni almalarını bekledim, arkadaşlarım teçhizatlarımı getirmişlerdi. Üsteğmen Aydın Babaoğlan'ın emrine verildiğim söylendi." dedi.

        Temelli civarına geldiklerinde birlik komutanı Babaoğlan'ın araçları durduğunu, kendilerine araçtan inmemeleri için emir verdiğini belirten Ataş, "Komutanımız daha sonra dönüş emri verdi. Polatlı'ya doğru hareket ettik. Ancak yol kapalı olduğu için köy yoluna girdik. Basri köyüne geldiğimizde halk bize tepki gösterdik. Halka karşı en küçük bir karşılığımız olmadı. Olay yerine gelen polislere silahlarımızı sorunsuz bir şekilde teslim ettik." savunmasını yaptı.

        Sanık eski uzman çavuş Burhan Erdoğan ise komutanları tarafından kandırıldıklarını iddia ederek, "Türk askeriyiz, 'vatan, bayrak' deyip bizi kandırdılar. Devletime, milletime ve hükümetime asilik yapmadım. Ettiği yemine sadık kalmayan komutanların mahiyetinde olmamız handikabımız oldu. Bizi bu duruma düşürenlerden şikayetçiyim." dedi.

        Duruşmada Oktay Güllü, Mehmet Tokdemir, Mehmet Sadık Öztürk, Hüseyin Yıldız, İsa Yıldız, Osman Kızılaslan, Selim Matyar, Çağrı Ruşen, Oktay Temür ve Samet Kişkiş de savunma yaptı.

        Davanın yarınki duruşması sanık savunmalarıyla devam edecek.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler