"İş Dünyası İstişare Toplantısı"

Zeybekci, o gece Türk milletinin darbeden de öte olan işgal girişimi karşısında destan yazdığını anlatarak, 15 Temmuz'u takip eden ilk iş günü Türk bankacılık sisteminin aksamadan çalıştığını, ekonomide çarkların döndüğünü ifade etti.

Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu vurgulayan Zeybekci, "Eğer bunun 10’da biri başka ülkede olsa toparlayamazdı. Hele hele 15 Temmuz gibi bir hadise, Almanya, İngiltere, Fransa ya da başka bir ülkede olsa inanın ekonomileri yerle bir olurdu. Bankaları belki 6 ay, bir sene kapılarını açmazlardı. Türkiye bu dinamizmiyle başka bir ülke. Terör saldırısı olduğunda Brüksel’in bütün sokakların ağır silahlı askerler ve araçlar var. Paris daha ağır travmalar geçirdi. 15 Temmuz'dan sonra bu millet demokrasiye el koydu. Bu millet ülkesinin geleceğine doğrudan el koydu." diye konuştu.

Zeybekci, darbe girişiminin ardından özellikle Avrupa'da Türkiye aleyhinde algı operasyonlarının arttığına dikkati çekerek, bu algı operasyonlarının son dönemde Türk bakanlara uygulanan hukuksuz eylemlerle açıkça ortaya konulduğunu aktardı.

Türkiye ile Avrupa Birliği'nin (AB) ikili ilişkilerde kritik bir dönem yaşadığına işaret eden Zeybekci, Türkiye ile AB arasındaki dış ticaret hacminin 160 milyar dolara yükseldiğini, Türkiye'nin ihracatının yüzde 49'unun AB pazarına yapıldığını ve Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye girişinin yüzde 75'inin Avrupa'dan olduğunu aktardı.

Zeybekci, bu açıdan AB ile yapılan Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunun büyük önem taşıdığına işaret ederek, "Sonuçta iki taraf da kazanıyor, Türkiye tek başına Avrupa Birliği’nin büyümesini artırıyor, ticaretini artırıyor. Her iki tarafın da birbirine önemli katkısı var. Çalışmayı 2018’in başı gibi bitireceğiz. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz karşılıklı menfaatlerimizin en üst düzeyde buluşmasıyla ilgili. El pençe divan durmadık. Karşılıklı menfaatimiz var onlar da kazanacak, biz de kazanacağız." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin darbelerle, muhtıralarla, demokrasiye doğrudan ya da dolaylı müdahaleler nedeniyle ilerleyemediğini, yerinde saydığını dile getiren Zeybekci, bunun mevcut anayasal sistemden kaynakladığına işaret etti.

Zeybekci, Türkiye'de AK Parti iktidarı altında milli gelir, ihracat, istihdam, büyüme, cari açık, bütçe gibi konularda başarılı bir performans gösterdiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Bu sistem yüzünden çok acılar çektik, bu mesele AK Parti, MHP, CHP meselesi değil, milli meseledir. Bundan sonra hiçbir seçime giderken yüreğiniz ağzınızda gitmeyeceksiniz. Seçimlerden yüzde 100 tek başına iktidar çıkacak. İş dünyası olarak bu dava, sizin davanız bu mesele sizin meseleniz. Meselenize sahip çıkmanızı taraf olmanızı istiyorum. Çünkü sunulan 18 maddenin hiçbir yerinde AK Parti ya da MHP yüzde 10 avantajla başlar yazmıyor. Siyasette devrim yaşanacak, siyaset mili meselelerde vatan, millet, bayrak, özgürlükler ve bağımsızlık söz konusu olduğunda bir araya gelme çabası içinde olacak. Şu anda memlekette ne olursa olsun onlar başarısız olsun üzerine kurulu bir sistem var. Çünkü kendisinin başarılı olmakla ilgili bir çözüm önerisi yok. 15 Temmuz'da bu millet nasıl darbeye karşı el koyduysa siz de ülkemizin sanayimizin çocuklarımızın geleceğine el koyun."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da Türkiye’nin büyümesi için sistem değişiminin gerekliliğine dikkati çekti.

Kaya, geçen hafta Almanya ve Hollanda'daki Türklerle bir araya geldiğini ancak Rotterdam kentindeki Türk konsolosluğuna 30 metre kala polisler tarafından alıkonulduklarını anımsattı.

Buna rağmen dik durduklarını dile getiren Kaya, "O gece Hollanda'nın insanlık dışı uygulaması, diplomasi tarihinde utanç gecesiydi. Daha önce görülmemiş şekilde bizi sınır dışı etmek istediler. konsolosu ve maslahatgüzarı gözaltına aldılar. Kadın bakan olarak bu muameleyi kınadığımı ifade ettim. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden 3 gün sonra Avrupa’nın göbeğinde bize bunu niçin yaptılar diye düşünüyorum." diye konuştu.

Kaya, bütün bu yaşadıklarından sonra Türkiye'nin 16 Nisan'ın önemini daha çok idrak etmesi gereken günlerden geçtiğini anladığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Haksız ve insanlık dışı muameleye en hızlı cevabı vereceğiz. İstikrarın kalıcı olması için 16 Nisan'da en güzel cevabı vereceğiz. Türkiye’nin daha da güçlenmesin istemiyorlar. 15 Temmuz sonrası Avrupa’dan çok geç özürler geldi, darbe nasıl başarılı olmadı diye uzun süre düşündüler.

Bugün Birleşmiş Milletler’den geldim, tüm dünyanın önünde insanlık dışı muameleyi anlattım. Tüm dünyadan gelen kadın baklanlarla görüştük, yaşananlara inanmadılar, birçoğu yaşanan olayı kınadığın söyledi. Bu Türkiye’nin daha güçlenmesini istemeyen Hollanda’nın bize uyguladığı bir olaydı."