Uludağ Ekonomi Zirvesi

Gayrimenkul piyasasının son 10-15 yılda eleştirilen bir piyasa olduğunu kaydeden Turan, sanayinin az gelişmesinin sorumlusu olarak gayrimenkul sektörünün görüldüğü yönünde bir algı bulunduğunu aktardı.

Bu görüşe katılmadıklarını dile getiren Turan, "Eğer 2023 hedeflerine yaklaşacaksak gayrimenkul sektörü bugünkü durumundan daha ilerde olmalı. Şu gün ettiğimiz değerden daha ileride bir değerde olmalı. Türkiye'de 2008 yılında gayrimenkul satış rakamı 428 bin iken 2016 yılında yaşanan bütün olaylara rağmen, bir darbe girişimine rağmen, bölgedeki coğrafyadaki birçok sıkıntılı duruma rağmen 1 milyon 400 bin bandına yaklaşan satış rakamı gerçekleşti. Bu Türkiye'deki gayrimenkul satış rakamları için çok umut verici bir rakamdır." diye konuştu.

Turan, 2007'lerde 320 binlerde olan konut üretim raporunun 2016 yılı itibarıyla 750 binlere ulaştığını vurgulayarak, ''TOKİ 1984'te kurulmuş, 2003 yılına kadar 19 yılda 43 bin konut üretmiş. 2003'te başlayan süreçte bugüne kadar 13 yılda 775 bin rakamına ulaştık. Sadece 2016 yılında 65 bin sosyal konut ürettik Türkiye'nin 81 vilayetinde. Bu yıl da hedefimiz asgari 65 bin sosyal konut üretmek." ifadelerini kullandı.

- "Konut sahipliği oranı halen yüzde 61'ler seviyesinde"

Bu gelişmelere rağmen Türkiye'de konut sahipliği oranın artmadığını dile getiren Turan, "Halen yüzde 61'ler seviyesindedir. O zaman sektörde alt ve orta gelir grubunun konut sahibi olmasıyla alakalı yeni bir trendin oluşması gerekir." açıklamasını yaptı.

Turan, İstanbul'un da kendileri için çok önemli olduğuna işaret ederek, "Yaklaşık 15 yıl İstanbul üzerinde çalışmış biriyim. İstanbul iki tarafı denizle çevrili büyük bir kısmı su havzası yine bir kısmı tarım alanı ve büyük bir kısmı da kuzey ormanlarıyla çevrili istisnai bir yer. Dolayısıyla bu alanda arazi geliştirme, sosyal konut geliştirme konusu, nüfusu 15 milyona varmış bir kent. Çok uzun saatler tartışmamız gereken bir konu. İstanbul'da olası bir deprem konuşuluyor. Önümüzdeki 30 yıl içinde beklenen bir şey var. Planlama anlamında nüfusun nerede oturacağının konuşulması gerekir. Şehir içinde öyle alanlar var ki, İstanbul'da kilometrekarede 45 bin, 50 bin kişinin yaşadığı alanlar var. Çaresiz değiliz, uğraşıyoruz. Biz bu rakamlar şişmesin diye gayret gösteren bir ekibiz." ifadesinde bulundu.

Karaman'da ve Erzurum'da son iki yılda sosyal konut yaptıklarını anlatan Turan, "Karaman'da son 2,5 yılda 2 bine yakın sosyal konut yaptık ve 6 katı müracaat var. Erzurum'da nüfus artışı yok ama orada da sosyal konutlara 4 katı talep var. Bir insanın bir şehirde konut sahibi olması orada yaşaması ile alakalı en önemli aidiyettir." dedi.

Turan, Türkiye'de halen yastık altında parası olan ve yatırıma dönüşmeyen birikimler bulunduğunu ifade ederek, "Anadolu'da binlerce belki de milyonlarca insan var faizsiz bir kazanç arayan, hiçbir zaman bir dükkan açamayan ev alamayan. Bu insanlarımızın da sisteme dahil edilecek enstrümanların geliştirilmesi gerekir. Türkiye'de yeni hikayeler yazılması gerekir, yeni hikayeler yazamazsak yeni büyüme rakamlarına ulaşamayız. Bu konuştuklarımız sadece başlık olarak kalır." yorumunu yaptı.