Afyonkarahisar'daki FETÖ/PDY davaları

Mütevelli heyeti içinde kendisinin de bir dönem yer aldığını belirten Avcı, mütevelli heyetinde toplum tarafından güvenilir, belirli bir ekonomik potansiyele sahip, çevre ve etki alanına sahip olan kişilerin yer aldığını ifade etti.

Örgüt ile bağlantısını TSO seçimlerinde yaşananlar nedeniyle kestiğini anlatan tanık Avcı, şunları kaydetti:

"Mali yapılanma üç dört kademedir. Burs, himmet, kurban ve sadaka şeklindedir. Paralar ana kasada toplanıyordu. Parasal hedef belirlenirdi. Afyon'un 2011 bütçesi 6 milyon lira olarak belirlenmişti. Yani 2011 yılında toplam 6 milyon lira toplanacaktı. Tam emin olmamakla birlikte o dönemde bir hoca maaşı 3 bin 500 lira civarındaydı. Bana pek inandırıcı gelmedi. Grupların uyumlu ve sinerji oluşturabilecek kişilerden olmasına dikkat edilirdi. Mesela iş adamları içine kamu personeli giremezdi."

Tanık Avcı'nın ardından sanıklardan Mazhar Kocaaslan, Mehmet Çarkgil, Ali Acar, Niyazi Güler, Ahmet Acar, Celalettin Soner, Mehmet Taner, Ahmet Genelioğlu dinlendi.

Sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini istedi.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının mütalasının alınmasının ardından tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların ise tutuksuz yargılanmalarına karar verdi.

Duruşma 9 Mayıs'a ertelendi.

- Avukata 12 yıl hapis cezası

Mahkemede görülen diğer davada ise "Silahlı terör örgütünü kurma veya yönetme" suçlaması ile tutuklu olarak yargılanan avukat Ali Rıza Küçükilhan'ın yargılanmasına devam edildi.

Küçükilhan, avukatının savunmasına katıldığını, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Darbe girişimi sonrası üç ayrı gazeteye darbeye karşı olduğumu bildiren ilan verdim. Sayın Başkanım 62 yaşında tansiyon hastasıyım. Mahkemenizin vicdanına sığınıyorum” ifadelerini kullandı.

2. Ağır Ceza mahkemesi heyeti Küçükilhan'a "Silahlı terör örgütünü kurma veya yönetme" suçundan 12 yıl hapis cezası verdi.

Silahlı terör örgütüne üye olma gerekçesiyle hakkında dava açılan ve tutuklu yargılanan Bayram Suyuçok ise örgütün sendikasına üye olma, ByLock kullanma, Bank Asya hesabına para yatırmaya yönelik iddiaları cevaplandırdı.

Bank Asyayı faizsiz bankacılık anlayışı nedeniyle tercih ettiğini, araç alma niyetiyle parasını değerlendirdiğini anlatan Suyuçok, "Herhangi bir sendikaya üye değildim. Sağlık iş kolunda sendikaya üye oldum. Ama hiçbir aktiviteye katılmadım." dedi. Suçlamaları kabul etmeyen Suyuçok, tahliyesini istedi.

Mahkeme sanık Suyuçok'un tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 18 Mayıs tarihine ertelenmesine karar verdi.

2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir diğer davada ise Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Hastanesinde hemşire iken görevden alınan ve tutuklu yargılanan Yasemin Erol, AKÜ Diş Hekimliği Fakültesi eski Dekan Yardımcısı ve Çene Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cafer Şahbaz, AKÜ İscehisar kampusunda memur olarak görev yapan, aynı suçlama ile yargılanan Ali Rıza Ferşat, "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla ayrı ayrı mahkeme önüne çıktı.

Tutuklu yargılanan sanıklar, üzerlerine atılı suçları kabul etmeyerek tahliyelerini istedi.

Mahkeme sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve davanın 18 Mayıs'a ertelenmesine karar verdi.

Aynı mahkemede görülen bir diğer davada tutuklu sanıklar İlker Demir, İsmail Biçer, Osman Uysal, Yakup Koçpınar, Cemil Er ve Mehmet Eren, "Silahlı terör örgütünü kurma veya yönetme" iddiasıyla yargılandı.

Tutuklu sanıklardan veteriner hekim Osman Uysal, örgütün il imam yardımcısı olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirtti.

Uysal, il imamı olduğu belirtilen "Muhammed" kod adını kullanan Mehmet Kaya ile aynı sitede oturduklarını ifade ederek, örgütsel bir çalışma içinde olmadığını söyledi.

Uysal, savunmasında şunları kaydetti:

"Somali'deki sağlık dramında insanlara yardım etmek için Afyon Sağlıkçılar Derneği ile irtibatım oldu. Önce İl Sağlık Müdürlüğüne başvurdum almadılar. Müdürlükten doktorların dernek çalışması olduğunu söylediler. O nedenle dernekle irtibata geçtim. 2008'in ilk ayında TİKA tarafından alınan biletlerle dernek vasıtası ile Somali'ye insanlara yardıma gittim. Bu derneğin meşru bir dernek olması ve çalışmalarının takdir edildiğini biliyordum. 2014 yılında ise dernekle bağım koptu. Dernekte sohbet toplantıları yapılmazdı. Ama derneğin yönetim kurulu toplantıları yapılırdı. Doktorlar kendi aralarında serbest konuşurlardı. İçlerinde uzman olanlar kendi branşlarında bilgiler verirdi. İmam hatip kökenli olanlar tarafından Kur'an-ı Kerim okunurdu. Ben de veteriner hekim olduğumdan kırmızı ve beyaz et üzerine zaman zaman konuşurdum."

Sanıkların savunmalarının alınmasının ardından, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Dava 18 Mayıs'a ertelendi.

Mahkemedeki bir diğer davada ise AKÜ Hastanesi eski Başhekim Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ela Yüksel'in yargılanmasına devam edildi.

Duruşmada "etkin pişmanlıktan" yararlanan Serkan Erol, Bursa'dan telekonferans aracılığıyla bağlanarak tanıklık yaptı.

Kendisine örgütten görevlendirmenin İzmir'den "Tarık" kod adlı şahıs tarafından yapıldığını dile getiren Erol, "İzmir'den 'Tarık' kod adlı şahıs tarafından görevlendirildim. Benim kod adım ise Kasım'dı. AKÜ'de tıp fakültesi ve diğer fakültelerin sohbet grupları vardı. Yapılanma bu şekilde idi. Yüksel Ela'yı da sohbet grup sorumlusu olarak biliyorum. Yüksel Ela'nın kaçıncı grup sohbet sorumlusu olduğunu hatırlayamıyorum. Çünkü grup üyelerini tam olarak hatırlayamıyorum. Uzun vakit geçti. Ben AKÜ'ye 2014 yılının Temmuz ayında geldim. Yaklaşık 2 yıl kadar kaldım." şeklinde konuştu.

AKÜ'deki gruplarda paralar toplandığını belirten Erol, şunları dile getirdi:

"Tüm üniversiteden sorumlu olarak parayı ben Mehmet Yaman'dan alıyordum. Yüksel Ela'nın para verip vermediğini bilmiyorum. Kendisini ismen tanırım şahsen tanımam. Mehmet Yaman sorumluluğum altındaydı. 45 ile 60 günlük periyotta aylık 20 bin ile 35 bin lira arasında değişen rakamlarda para toplanıyordu. O dönem 2 bin 500 lira civarında maaş alıyordum."

Mahkeme, tanık Nazlı Şensoy'u da dinledikten sonra karar için ara verdi.

Verilen aranın ardından mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.