Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İSTANBUL (AA) - Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Murat Yavuz Ateş, "Doğu Akdeniz'den Avrupa'ya düzensiz göç sadece Türkiye'nin çabaları sayesinde azaltıldı. Burada Avrupa Birliği'ndeki (AB) meslektaşlarımızın sıklıkla bahsettiği sorumluluk paylaşımı boş sözden ibaret değilse, artık meyvelerini vermeli." dedi.

        Ateş, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017'de mülteci krizine ilişkin oturumun açılışında yaptığı konuşmada, göç krizinin küresel ve yerel düzeyde sorun olmaya devam ettiğini söyledi.

        Dünyada, ülke içinde yerlerinden olmuş kişilerin sayısının 65 milyonu aştığını vurgulayan Ateş, Irak, Suriye, Somali, Güney Sudan ve pek çok ülkedeki çatışmaların, ayrıca sürüncemede kalan Filistinli mültecilerin durumu gibi konuların ciddi endişe kaynağı olmayı sürdürdüğünü ifade etti.

        Ateş, Suriye'de savaşın 7. yılına girdiğini, buradaki halkın, açlık, varil bombaları, Esed rejiminin işkenceleri ve DEAŞ'ın saldırılarına maruz kaldığını hatırlattı.

        Türkiye'nin her zaman nüfus hareketleriyle karşı karşıya kaldığını, buna karşılık hep yardım eli uzattığını söyleyen Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Böyle bir ülke olarak, hem Suriyelilerin hem de ihtiyaç içindeki insanların durumuna sırtını dönmek bizim için imkansızdı. Bu yüzden biz neredeyse 3,5 milyonu aşan nüfusla dünyanın en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülkesiyiz. Rakamlar zaten kendini anlatıyor. Türkiye'de yaşayan 2,9 milyon Suriyeli, savaş öncesi Suriye nüfusunun 15'ine tekabül ediyor. Ayrıca Türkiye'de doğan Suriyeli çocuklar, bazı Avrupa ülkelerinde doğan genel bebek sayısından bile çok fazla."

        Suriyeliler için pek çok alanda çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Ateş, konuya ilişkin örnekler verdi. Çalışmalar sayesinde hali hazırda okula geri dönen Suriyeli çocukların sayısının iki katına çıktığını belirten Ateş, çok acil yeni okul, sınıf ve öğretmen ihtiyacının bulunduğunun altını çizdi.

        Ateş, Suriyelilerin insanlık onuru ve esenliğini korumak istediklerini, bu çerçevede Türkiye olarak şimdiye kadar STK'lar ve belediyelerle 25 milyar dolar harcadıklarını söyledi.

        Yavuz Murat Ateş, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında geçen yıl imzalanan 18 Mart anlaşmasına da değindi. Türkiye'nin Ege'deki ölümlerin önlenmesi, göçmen kaçakçılığının son bulması ve yasal göçün sağlanması gibi üç temel insani amacının bulunduğunu anlatan Ateş, anlaşmanın meyvelerini verdiğini ve Akdeniz'den günlük geçişlerin 7 binlerden 50'lere kadar düştüğünü söyledi.

        Ateş, "Doğu Akdeniz'den Avrupa'ya düzensiz göç sadece Türkiye'nin çabaları sayesinde azaltıldı. Burada AB'li meslektaşlarımızın sıklıkla bahsettiği sorumluluk paylaşımı boş sözden ibaret değilse, artık meyvelerini vermeli." diye konuştu.

        - "AB taahhütlerini yerine getirmeli"

        Anlaşma çerçevesinde Türk vatandaşlar için vize serbestisinin AB'nin taahhütlerinden bir tanesi olduğunu, ayrıca 3+3 milyar avronun Suriyeliler için transfer edilmesinin de Türkiye'nin AB'den beklentisi olduğunu hatırlatan Ateş, Türkiye'nin düzensiz göçü durdurma konusunda tek başına çalışamayacağını ve AB'nin taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

        Mevcut zorluklar karşısında kapsamlı ve kalıcı göç politikalarına ihtiyaç duyulduğunu belirten Ateş, birinci önceliğin yaşamların kurtarılması ve insanları korunması olması gerektiğini kaydetti. İkinci önceliğin sorumluluk ve külfet paylaşımı olduğunu dile getiren Ateş, bu konuda AB'nin başarısız olduğunu ifade etti. İtici faktörleri ortadan kaldırmak gerektiğini de söyleyen Ateş, destinasyon ülkelerinde de barışçıl çözümler bulunması gerektiğini vurguladı.

        - "Göçmenlere karşı kullanılan retorikten vazgeçmeliyiz"

        Ateş, şunları kaydetti:

        "Göçmenlere karşı zehirleyici etkiye sahip retorikten vazgeçmeliyiz. Çalkantıların olduğu dönemlerde ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi, ırkçılık gibi konuların arttığını görüyoruz. Göçmenler günah keçileri haline geliyor. Mültecilerden korkmak ve onları reddetmek radikal unsurlara ve tehditlere yol açabilmekte. Tam tersine onları kucaklamalı ve yeni gelenlerin kalkınma üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamalıyız. Yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük ile mücadele etmek göç yönetiminin önemli unsurlarından bir tanesi. Bu mücadele çerçevesinde geleceğe dönük pozitif bir göçmenlik anlayışına sahip olmamız lazım. Onların iç politikaya alet edilmemesi gerekiyor. Her bir bireyin ve ülkenin ihtiyaç duyanlara yardım eli uzatmasının zamanı gelmiştir. Mülteciler için kalıcı çözümlerin bulunması ve zorluk içindeki insanlara yardım edilmesi tüm insanlığın ortak bir sorumluluğu olarak görülmelidir."

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler