Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        IĞDIR (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin, "Terörün en büyük gelir kaynağı uyuşturucu ticaretidir. Son 8 ayda 20 bin 24 operasyon gerçekleşmiştir, 6 bin 230 kişi sadece uyuşturucu ticaretinden tutuklandı. 143,3 ton esrar, 4,5 ton eroin, 468 kilogram da kokain ele geçirildi. Kokain miktarı son 10 yılın en yüksek miktarıdır." dedi.

        Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü'ndeki toplantı salonunda muhtarlarla bir araya gelen Soylu, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını ve sürekli geliştiğini söyledi.

        Türkiye'nin fabrikaları ve şehir hastaneleri olduğunu anlatan Soylu, "Türkiye'nin sağlıkta gelmiş olduğu bir nokta var. 81 vilayetinde üniversiteleri var, boydan boya, doğudan batıya, kuzeyden güneye yapmış olduğu bölünmüş yolları var. Marmaray, Avrasya Tüneli ve savunma sanayisinde atmış olduğu adımlar var." diye konuştu.

        Türkiye'nin kendi "Heron"unu ürettiğine işaret eden Soylu, şunları kaydetti:

        "Terörle mücadele ederken İsrail'den insansız hava uçaklarını aldık. Paramızı verdik, bozuldu geri gönderdik, 'Yapın.' dedik. Terörle mücadelenin ortasında 6 ay, bir yıl boyunca göndermediler. Bugün onlara el açan bir Türkiye yok. Bu olayların başımıza getirilmek istenmesinin, Avrupa'da 'Aman Türkiye ilerlemesin diye' el birliğiyle canhıraş mücadelenin en önemli sebeplerinden bir tanesi budur. Biz bugün İsrail'den Heronları istemiyoruz çünkü kendi evlatlarımızın ay yıldızlı amblemlerle orada kendi insansız hava uçaklarımızı ürettiği ve her birisi bizim evlatlarımızın ürünü olan, 80 milyon vatandaşımızın her birinin emeği olan kendi insansız hava uçaklarımızla bugün adım atıyoruz."

        Soylu, 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'ndaki (IDEF 2017) tablonun muhteşem olduğunu belirterek, "Yüzde 60'ların üzerinde bugün kendi savunma sanayisindeki ihtiyaçlarını karşılayan bir Türkiye tablosunun fotoğrafı vardı orada. Kendi Atak helikopterini üreten bir Türkiye vardı. Özgüvenimizle bugün 'Biz yapabiliriz, biz gerçekleştirebiliriz ve biz başarabiliriz.' diyen bir Türkiye var." ifadelerini kullandı.

        - "Biz demokrasiyi dünyada en çok hak eden ülkeyiz"

        "Tarihin çok önemli bir fırsatındayız." diyen Soylu, şöyle devam etti:

        "Bugün, 3 bin dolardan 11 bin dolara gelen, ayaklarının üzerinde duran, etrafındaki coğrafya ve dünyaya bakabilen, yeni dönemi okuyabilen ve demokrasiyle bunları sağlayabilen bir Türkiye var. Biz demokrasiyi dünyada en çok hak eden ülkeyiz. Kim ne söylerse söylesin. Bu ülkede bu uğurda bedeller ödedik. Bu ülke başbakan astı, bakanlar astı. 80 öncesinde evlatlarımızı sağcı ve solcu diye birbirine düşürdüler, bir annenin iki evladı birbirine pusu kurdu. Alevi mahallelerini Sünni mahallelerine, Sünni mahallelerini Alevi mahallelerine kışkırtmak istediler.

        Kardeşliğimizi tarumar etmek istediler ama bunların hepsinin üzerinden biz demokrasiyle beraber başarıyla, birlikle ve beraberlikle çıkmaya çalıştık."

        Türkiye'nin 16 Nisan'da önemli bir karar verdiğini aktaran Soylu, "Bu toprakların şifresi bugünden sonra bellidir, sürekli istikrar ve sürekli büyüme. Yıllardır bu siyasetin içerisindeyim. Ülkemin geçmişini, bugününü ve yarınını aynı şu salonda olan insanlar gibi düşünüyorum. Bugün buralardayız, yarın yokuz. Buralar gelip geçici yerlerdir ama bu ülkenin başına gelen musibetlerin bir daha gelmesini istemiyoruz, bu konuda kararlıyız." ifadelerini kullandı.

        Soylu, yeni sistemin artık önerilerin ortaya getirildiği ve meselelerin takip edildiği muhalefet anlayışını ortaya koyacağını söyledi.

        "Bu sistem 'Evet ben iktidara gelirsem şunu yaparım.' diyen bir anlayışı ortaya koyacak." diyen Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

        "Yüzde 25-26 ile Cumhuriyet Halk Partisinin iktidara gelme fırsatı var mı bu ülkede? Yok. Bu sistem içerisinde 48,5'i çalışacaksın, gayret edeceksin, mücadele edeceksin 50'nin üzerine taşımaya çalışacaksın. Daha iyi önerilerde bulunacaksın, daha büyük gayretler göstereceksin, milletin evine gideceksin, muhtarın evine gidip 'Selamun aleyküm' diyeceksin. Gidip dünyanın başka ülkelerinde 'sanki muhtarlara konferans veriyor' diye cumhurbaşkanı ile muhtarlar arasındaki o güzel ilişkiyi küçümsemeyeceksin. Sokağa çıktığın zaman kasketli adama da namaza giden adama da üniversiteye giden öğretim üyesine de aynı anlayışı, aynı eşitliği, aynı hakkaniyeti, aynı ilgiyi göstereceksin."

        - Uyuşturucuyla mücadele

        Uyuşturucu ticaretiyle de mücadele içinde olduklarına işaret eden Soylu, "Terörün en büyük gelir kaynağı uyuşturucu ticaretidir. Son 8 ayda 20 bin 24 operasyon gerçekleşmiştir, 6 bin 230 kişi sadece uyuşturucu ticaretinden tutuklandı. 143,3 ton esrar, 4,5 ton eroin, 468 kilogram da kokain ele geçirildi. Kokain miktarı son 10 yılın en yüksek miktarıdır." bilgisini paylaştı.

        Soylu, okul çevrelerinde uyuşturucuya karşı gerekli tedbirleri aldıklarını vurgulayarak, şunları ifade etti:

        "Gerek güvenlik güçlerimizle gerek istihbarat birimlerimizle bütün okulların etrafını bu melanetten, bu uyuşturucu belasından arındıracağız. Teröriste nasıl muamele ediyorsak uyuşturucuyu satana da aynı muameleyi gerçekleştireceğiz. Toplam piyasa değeri bir milyar 275 milyon lira olan bu para, terör örgütüne gidecek olan bu para, bize tekrar terör olarak dönecek paradır. Yani zehiri gençlerimizi zehirleyecek, parası da evlatlarımızı, askerimizi, polisimizi, jandarmamızı, korucumuzu ve sivil masum vatandaşımızı şehit edecek. Bu mücadelenin bu kadar başarılı olarak verilebilmesinin ardında elbette siyasi irade ve milletin kararının yanında devletimizin ekonomik gücü ve savunma sanayimizin gelişmesi bulunmaktadır."

        Türkiye'nin ürettiği yerli insansız hava araçlarıyla ötekilerden çok daha yüksek performansla görev yaptıklarını belirten Soylu, jandarmaya mart ayında ikisi silahlı olmak üzere 6 İHA ve 3 insanlı keşif uçağı daha aldıklarını söyledi.

        Yerli üretim İHA'larla birçok başarılı operasyon gerçekleştirdiklerini anlatan Soylu, şunları söyledi:

        "Bu uçaklar 1 Ocak'tan bugüne kadar 45 hedef, 78 sığınak tespiti yaptı. 75 terörist sadece bu insanlı keşif uçakları vasıtasıyla etkisiz hale getirildi. Aynı şekilde Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesine de 11 tane İHA dahil edildi. Bir taraftan kent güvenlik yönetim sistemlerimiz, bir taraftan plaka tanıma sistemlerimiz başarıyla çalışmakta ve kamera sayıları gittikçe artmaktadır. Vatandaşımızın şehirlerde huzurlu bir şekilde yaşamasını temin etmek için 29 bin 101 olan kamera sayımız, 72 bin 760'a çıkarılabilecek şekilde hazırlıklarımız devam etmektedir. Plaka tanıma sisteminde ise nokta sayısı bin 739'dan 3 bin 491'e yükselecektir. Bunların her birisi insanımızın rahat bir şekilde bir yerden bir yere gidebilmesi, işini rahat yapabilmesi, okuluna rahat gidebilmesi, evine akşam rahat varabilmesini temin edebilmek içindir."

        - "Bir belediye başkanı, 600 gün kendi belediyesinden içeri girmez mi?"

        Soylu, "PKK meselesinin ikinci boyutu da milletimizi hizmet alma ve refah seviyesini etkilemesidir. Bu hain örgüt siyasetteki sözcüsü olan parti aracılığıyla aslında Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan, sözde savunucusu olduğunu iddia ettiği vatandaşlarımızın da hayatını maalesef olumsuz yönde etkilemektedir." değerlendirmesinde bulundu.

        HDP'nin sözde Kürt kökenli vatandaşların hakkını savunduğunu iddia ettiğine dikkati çeken Soylu, şöyle konuştu:

        "12-13 yaşındaki çocuklarımız dağa kaçırılır, kimse sesini çıkarmaz. Sesini çıkarmak şöyle dursun, aracılık edilir. Teslim olan terör örgütünün sözde bir düzeyde yöneticilik yapan isimlerinden bir tanesi HDP'nin 3 milletvekilinin ismini veriyor. Bu hendek olaylarında dağa gidip oradan araç, insan ve mühimmat kaynağını kendi araçlarıyla, milletvekili aracı olduğu için rahat taşıyabildiklerinden temin edebilmek için. Bunu savcıya net bir şekilde anlatıyor. 'Şu şurada, şu şurada, şu da şurada bunu sağladı.' diyor. Belediyelere gelen paraları dağa gönderirsin, erzakları dağa gönderirsin, belediye araçlarıyla hatta milletvekillerinin araçlarıyla silah taşırsın. Belediyeler park yapmaz, yol yapmaz, içme suyu sağlamaz, kar yağar, iş makineleri yolu açmaz. Bir belediye başkanı, 2014 Mart ayından itibaren 600 gün kendi belediyesinden içeri girmez mi?

        Vatandaşa kaldırım yapmaz ama terörizme barikat yapar, teröristin çadırına gidersin ama Diyarbakır Belediyesinin bahçesine çadır kurup çocuklarını isteyen annelerin yanına aylarca uğramazsın."

        Yüksekova'da bir anneyle yaşadığı diyaloğu anlatan Soylu, şunları dile getirdi:

        "Bir anne geldi, kolumu tuttu. 'Sen güçlü bir adama benziyorsun, benim 13 yaşındaki kızımı aldılar ve dağa götürdüler. Benim sevgime ihtiyacı var kızımın, ne olursun kızımı al, bana getir.' dedi. Ben ne yapayım, ne söyleyeyim bu anneye, hangi cevabı vereyim? Ne yaptıklarını biliyor musunuz? 13 yaşında Kandil'e götürüyorlar, fiziklerine göre pantolon veya etek giydiriyorlar. O 65-70 yaşında, mağaraların içinde hayvan gibi yaşayan insanların karşısına çıkartıyorlar, taciz ettiriyorlar ki bir daha evine, annesinin, babasının yanına dönemesin diye. Benim de çocuğum var, kızım var, evladım var. Ben o annenin duygusunu orada anlamazsam benim kalbim taş kesilmiş sayılır.

        Bizim görevimiz sadece Ankara'da durup bu meseleleri takip edip söz üretmek değildir, burada net bir şekilde söylemek istiyorum, eğer o çocuklar, o kızlarımız bir daha dağa götürülürse Allah bana İçişleri Bakanlığını haram etsin, bu kadar açık ve net."

        Bugün 9 teröristin daha etkisiz hale getirildiğini belirten Soylu, "İkiyaka Dağları'nda, Şırnak'ta, Hakkari Çukurca'da 9 teröristi evlatlarımız etkisiz hale getirdiler. Tendürek'ten Çemçe'ye kadar, Aliboğazı'ndan ta Herekol'a kadar her noktada evlatlarımız büyük bir mücadele yapıyor." dedi.

        Soylu, teröre aman vermeyeceklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

        "Çünkü terör ülkemizin gücünü azaltmaktadır. Ülkemizin en önemli meselesi olan birliğini zedelemektedir. Buna müsaade etmeyeceğiz. Geçen gece Silopi'deydik, gece yarılarına kadar, o çocukların hallerini görüyorum. Oturuyoruz, konuşuyoruz, 'Sen ne olacaksın?' diyorum, diyor ki: 'Ben öğretmen olacağım, doktor olacağım, polis olacağım, imam olacağım, profesör olacağım.' Bizim görevimiz hep birlikte onu o idealleriyle buluşturmaktır."

        Soylu, konuşmasının ardından Iğdır Valisi Ahmet Turgay Alpman'la Zübeyde Hanım Bulvarı'ndaki esnafı ziyaret etti.

        Esnafla sohbet eden ve işlerinde bereket dileyen Soylu, vatandaşlarla da bir süre görüştü.

        (Bitti)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Iğdır haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Iğdır Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler