Kemer'de maden ocağındaki metan gazı sıkışması

Eşinin tabutunu gördükten sonra fenalaşan Serap Çavuş, "Ben onsuz yaşayamam" diyerek gözyaşına boğuldu. Fenalaşan Çavuş'u, arkadaşları sakinleştirmeye çalıştı. Serap Çavuş ile eşinin ablası Meryem Aşık ayakta durmakta güçlük çekti.

Adli tıptaki otopsinin ardından, Korkmaz ve Çavuş'un cenazeleri, Antalya Büyükşehir Belediyesine ait cenaze aracıyla Zonguldak'a gönderildi.

Adli Tıp Kurumundan çıkarılan Çavuş'un tabutunun üzerine konulmuş botunu gören yakınları, gözyaşı döktü.

- "Maskeler iş yapmadı"

Öte yandan, maden ocağındaki metan gazından etkilenen ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedavileri süren işçiler de Adli Tıp Kurumu önüne geldi.

İşçilerden Ersin Akkuş, gazetecilere yaptığı açıklamada, 17 yıldır maden ocaklarında, 18 aydır da Kemer'deki maden ocağında çalıştığını söyledi.

Olayın maden ocağında çalışırken yaşandığını belirten Akkuş, "Dinamitleri bağlayıp patlattılar. Bir hava geldi, bizi sürükledi götürdü. Göçük oldu sandım, arkadaşlara koştum ama zehirden giremedim. Dışarıya geldim, maskeler iş yapmadı. Sonra biz zehirlendik, kurtaramadık. Önce dinamit patlatıldı, bu da grizu patlamasına neden oldu. Biz içerideyken iki kere patlama oldu. O hava beni sürükledi epey." diye konuştu.

- "Biz kendimiz patlatıyorduk"

Maskelerinin olmadığını dile getiren Akkuş, normal şartlarda dinamitçinin ayrı olduğunu söyledi. Akkuş, şunları kaydetti:

"Dinamitçi bağlamasını yapar, mühendis ölçümünü gerçekleştirir. Gaz yoksa patlatmaya izin verilir. Orada hiçbir canlı bırakılmaz ama biz öyle yapmıyorduk, kendimiz patlatıyorduk. Dinamiti kendimiz yerleştiriyorduk, her şeyi kendimiz yapıyorduk. Hiçbir ölçüm falan yapmıyorduk, dinamitten yarım saat sonra girip çalışıyorduk. Mühendis gelip, 'İşler nasıl' deyip gidiyordu. Bin 200 metrede patlatma yapıyorduk, yanımızda mühendis, teknik ekip yoktu."

Hüseyin Durmuş da ilk kez böyle olay yaşadığını belirterek, patlama sesi duyduklarını ve arkadaşlarını kurtarmak için koştuklarını ifade etti. "Gürültülü bir patlama oldu, patlamanın rüzgarı bile bizi 5-6 metre sürükledi. Patlamanın rüzgarından çok etkilendik." diyen Durmuş, patlamadan sonra arkadaşlarını kurtarmak için koştuğunda bayıldığını ve hastanede kendine geldiğini söyledi.

- 4 kişi gözaltında

Olayın ardından Kemer Jandarma Komutanlığı ekiplerince bir kişinin daha gözaltına alındığı ve gözaltında bulunan zanlı sayısının 4'e yükseldiği bildirildi.

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı müfettişlerinin çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı.

Ocakta işçilerin tünel tamamlama çalışması yaptığını ifade eden Karaloğlu, "Küçük küçük dinamitle patlatma yapıyorlarmış ancak büyük çaplı kaya patlatma değil. Ancak bize gelen bilgilere göre bu gaz sıkışması, bir patlama yok. Patlama olsa cenazelerde yanma, parçalanma olur. Olayla ilgili savcılık 4 kişiyi gözaltına almış durumda. Savcılığın soruşturması da yürüyor. Neticeyi müfettişlerin vereceği rapora göre belirleyeceğiz." dedi.

Hayatını kaybeden işçilerinin gaz sensörü bulunmadığı yönündeki iddialarını da değerlendiren Karaloğlu, "Gaz sensörü var. Hatta biz sensörün yanındaydık. Tehlike olduğunda kırmızı, normal olduğunda yeşil yanıyor. Ama yeterli mi ben bilemem. Müfettişlerin raporuyla anlayacağız ne kadar yeterli olup olmadığını." diye konuştu.

Kemer ilçesi Ovacık Mahallesi Mezardibi mevkisindeki kömür madeninde dün akşam yoğun metan sıkışması nedeniyle 900 metrede mahsur kalan Levent Korkmaz ve Esen Çavuş hayatını kaybetmiş, gazdan etkilenen 6 işçiye hastanelerde, 7 işçiye olay yerine gelen ambulanslarda müdahale edilmişti.