Atatürk'ün Havza'ya gelişinin 98. yıl dönümü

Atatürk'ün Amasya'da milletin azim ve kararını ilan ettiğini, Erzurum'da vatanın bir bütün olduğunu ve parçalanamayacağını duyurduğunu, Sivas'ta manda ve himayeyi reddederek Ankara'da Büyük Millet Meclisini kurduğunu anlatan Usta, bugünün Büyük Önder'in Kurtuluş Savaşı'nın tohumlarını attığı, Samsun'dan başlayıp 25 Mayıs 1919'da Havza'ya geldiği gün olduğuna vurguladı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün yayınladığı Havza genelgesiyle İzmir ve Ege'deki Yunan işgalinin uyandırdığı tehlikeye dikkat çekildiğini bildiren Usta, şöyle devam etti:

"Türk ulusu milli mücadele düşüncesi etrafında birleştirmeye çağrılarak işgallere karşı milli protesto hareketlerinin ve mitinglerin başlaması istenmiş, İtilaf Devletleri ve İstanbul Hükümetine işgalleri kınayan telgraflar çekilmiş, milli cemiyetlerin etkinliği sağlanmıştır. Bu nedenle Havza, Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızda nirengi noktalarından biri olmuştur. Cumhuriyete uzanan Kurtuluş Savaşı'mızda Samsun ilk adımsa ilk kıvılcım da Havza'dır. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ön sözünü Çanakkale'de, ilk sözünü Samsun Havza'da, öz sözünü Afyon'da, son sözünü de Ankara'da söylemiştir."

Usta, Mustafa Kemal Atatürk'ün rahatsız olarak geldiği Havza'da hem milli mücadelenin temellerini attığını hem de şifalı kaplıcalarında "Havza kaplıcalarında şifayab oldum." diyecek kadar sağlığına kavuşarak ayrıldığını aktararak, "Mustafa Kemal'in gönlünde Havza ve Havzalıların ayrı bir yeri bulunmaktaydı. 24 Eylül 1924'te Mustafa Kemal'in söylediği 'Muhterem Havzalılar, ilk cüreti, ilk cesareti gösteren, ilk teşkilatı yapan sizlersiniz. İnkılap ve Cumhuriyet tarihinde kahraman Havza'nın ve Havzalıların büyük bir yeri vardır.' sözü bulunmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.