Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        RİZE (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Norveç'teki NATO tatbikatında sergilenen terbiyesizliği sizler de takip ettiniz. Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan bu terbiyesizliği, NATO içinde bir süredir varlığını müşahede ettiğimiz çarpık bir bakış açısının dışa vurumu olarak anlıyorum." dedi.

        Erdoğan, Yenişehir Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Rize 6. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.

        Ayakta kalabilmek için ezana, bayrağa, tarihe, kültüre sıkı sıkıya sahip çıkmak, maruz kalınan saldırıları rahatça bertaraf etmek için orduyu en güçlü ordu, polisi en güçlü polis, istihbaratı en güçlü istihbarat haline getirmek gerektiğini belirten Erdoğan, "Ekonomimiz güçlü olacak, üretimimiz, ihracatımız, istihdamımız yatırımlarımız kesintisiz sürecek ki önümüzü görebilelim." ifadesini kullandı.

        2002 Kasım'da göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye borcunun 23,5 milyar dolar, Merkez Bankasının rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, "2013 IMF'ye borç kaldı mı? Kalmadı, bitti. IMF bizden borç istedi 5 milyar dolar. Arkadaşlara 'Verin' dedim. Baktılar ki Türkiye veriyor, vazgeçtiler." diye konuştu.

        Merkez Bankasının o günlerde 27,5 milyar dolar olan rezervinin 120 milyar dolara çıktığına işaret eden Erdoğan, "27,5 milyar dolar nere, 120 milyar dolar nere? Aslında biz 138'e çıkmıştık, bir gerileme yaşadık. Şimdi tekrar bunu toparlayacağız, o 138'i de geçeceğiz inşallah. Bu rezervi bulacağız." dedi.

        - "AK Parti öz eleştiriyi ihmal etmeyen bir partidir"

        "Eğer biz meseleleri aşmak için gereken gayreti göstermez, çalışmaz, ekmek elden su gölden anlayışıyla sırt üstü yatarsak yaptığınız işin adı tevekkül değil, tembellik olur." diyen Erdoğan, gücün yettiğinin en iyisini, aklın erdiğinin en üstününü, gönlün alabildiğinin en fazlasını ortaya koymak gerektiğini dile getirdi.

        Erdoğan, "Fert olarak, toplum olarak, devlet olarak yapabileceğimiz her şeyi yaptıktan sonra elbette Allah'a teslim olacak, hayırlı olanı ondan bekleyeceğiz." şeklinde konuştu.

        15 yıldır bu anlayışla gece gündüz çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, "Bugün şöyle geriye doğru dönüp bir baktığımızda ülkemizi nereden nereye getirdiğimizi çok daha iyi görebiliyoruz. Tabii bu muhasebe bize aynı zamanda eksiklerimizi, aksaklıklarımızı, zaaflarımızı da gösteriyor." ifadesini kullandı.

        Erdoğan, AK Parti'nin doğru zamanlarda ve zeminlerde olmak kaydıyla hiçbir zaman kendini sorgulamaktan çekinmeyen, öz eleştiriyi ihmal etmeyen bir parti olduğunu söyledi. Ana muhalefet partisinin hiçbir zaman gerçek bir iktidar murakebesi, iktidar partisi eleştirisi yapamadığı belirten Erdoğan, "Onlar sadece yalanla iftira ile ülkenin ve milletin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan tali işlerle uğraşmışlardır." değerlendirmesinde bulundu.

        Bunun için kendilerinin yaptıkları kadar yapamadıklarını, eksik yaptıklarını ve hatta yanlış, hatalı uygulamalarını da milletle paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Son günlerdeki değişim söylemimizin bazıları tarafından sanki ilk defa olan bir şeymiş gibi algılandığını görüyoruz. Halbuki biz kendimizi sigaya çekme, sorgulama işine yeni başlamadık. En başından beri bu anlayışla hareket ediyorduk. Çünkü bizim inancımıza göre Allah'tan başka hiçbir varlık layüsel değildir, sorgulanamaz değildir. Faniler olarak bizlerin eksiği, yanlışı, hatası elbette olacaktır. Önemli olan bunu kabul edebilecek ve düzeltme yoluna gidebilecek erdemi gösterebilmektir.

        AK Parti işte bu erdeme sahip, milletimizle hasbi ve harbi ilişki içinde olmaktan asla yüksünmeyen bir partidir. Hükümet icraatlarından teşkilatlarımıza kadar her alanda milletimize daha iyi hizmet edebilmek için ne gerekiyorsa onu yaparak yolumuza devam edeceğiz. Kongre sürecimizi de işte bu anlayışla yürütüyoruz. AK Parti sadece kendi iç meselelerine hapsolma hakkına sahip bir parti değildir. Çünkü milletimiz bize büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etme vazifesini vermiştir. Bu görevimizi hakkıyla ifa etmek için çalışırken hem içeriden hem dışarıdan saldırılara maruz kalıyoruz. Biliyoruz ki bu saldırılar şahsımıza ve partimize değil, ülkemizedir, milletimizedir."

        - "Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz"

        Onun için vesayet güçlerinin türlü oyunlarından darbe girişimlerine kadar tüm saldırılara merhum Mehmet Akif Ersoy'un "Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hakk yoludur dönme bilmeyiz, yürürüz." ifadelerindeki ruhla karşı koyduklarını belirten Erdoğan, "Gerçek bu. Türkiye güçlendikçe ülkemize ve dolayısıyla bizlere yönelik hücumların şiddeti de artıyor." dedi.

        NATO tatbikatındaki "Atatürk ve Erdoğan düşmanlığı" skandalına değinen Erdoğan, şunları söyledi:

        "İşte daha dün Norveç'teki NATO tatbikatında sergilenen terbiyesizliği sizler de takip ettiniz. Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan bu terbiyesizliği, NATO içinde bir süredir varlığını müşahede ettiğimiz çarpık bir bakış açısının dışa vurumu olarak anlıyorum.

        Suriye'den ülkemize yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde füze savunma sistemlerini geri çekerek, Türkiye'ye yönelik bir saldırı durumunda harekete geçilmeyebileceği intibasını veren NATO'nun güvenilirliği, tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hale gelmiştir. Biz kendi güvenliğimizi sağlamak için Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri almaya kalktığımızda ittifakın önde gelen kimi ülkeleri tarafından ortaya konan tepki de bu çarpıklığı teyit eder mahiyettedir. Daha önce aynı sistemin bir alt sürümünü satın alan ülkeler Yunanistan, Slovakya, Bulgaristan bunlara ses çıkarmayanlar nasıl oluyor da Türkiye'ye ses çıkarıyorlar? Diğer Baltık ülkelerini patriotlarla sıkı sıkıya güvence altına alanlar, iş Türkiye'ye gelince farklı tavır sergiliyorlar. Kusura bakmasınlar, Türkiye bu noktada adım atacağı zaman bunu birilerine sorarak, kararını vermeyecek. Milletiyle konuşarak bunların kararını verecektir.

        Erdoğan, Türkiye'nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda ve 30 yılı aşkındır sürdürdüğü terörle mücadele döneminde, özellikle de Suriye ve Irak'taki son krizler sırasında kime ne kadar güvenebileceğini çok iyi gördüğünü dile getirerek, "Artık göbeğimizi biz keseceğiz dedik. Kestik mi? Kestik ve ne yaptık? İşte bildiğiniz gibi Fırat Harekatı'nı yaptık ve Fırat Harekatı ile zaten her şey görüldü." ifadesini kullandı.

        - "Milletimiz 'Sen 650 bin kişilik bu orduyu niye besliyorsun' demez mi"

        İdlib'de, Afrin'de de aynı adımların atılacağını dile getiren Erdoğan, Niye? Kim ki bize en ufak bir tacizde bulunur, tehditte bulunur bunun hesabını sorarız. Biz 911 kilometre sınırımız olan bir ülkeden bu tehdidi alacak sessiz kalacağız, 12 bin kilometreden buraya birileri gelip müdahale edebilecek. Bu nasıl iş? Bizim yaptığımızdan daha doğal, daha tabii ne olabilir?" dedi.

        Erdoğan, Türkiye'nin Suriye ile 911 kilometre, Irak ile 350 kilometre sınırı bulunduğunu belirterek, "Biz buralarda bize yapılan tacizler, tehditler karşısında eğer sessiz kalırsak benim milletim ne der? 'Sen 650 bin kişilik bu orduyu niye besliyorsun' demez mi? Bizim Mehmedimiz niye var? Bunun için var. Bir gece ansızın gelebiliriz dedik ve geldik. Bundan sonra yine aynı şekilde gelebiliriz ve gelmeye de devam edeceğiz."

        (Sürecek)

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler