Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        VATAN ŞAİRİ NAMIK KEMAL TEKİRDAĞ'DA ANLATILDI

        TEKİRDAĞ (İHA) - Hürriyet ve Vatan Şairi Namık Kemal, ölümünün 127. yılında Tekirdağ'da anlatıldı.

        Tekirdağ'da, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından 'Namık Kemal Konferansı' düzenlendi. Yılmaz İçöz Sahnesi'nde gerçekleştirilen konferansa, Vali Enver Salihoğlu, Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda, saygı duruşunda bulunulmasının ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Namık Kemal'in biyografisi okundu.

        Programa konuşmacı olarak katılan İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Birol Emil, Namık Kemal'in herhangi bir edebiyatçı ve fikir adamı olmadığını, aynı zamanda bir 'dava adamı' olduğunu, masa başında oturmak yerine fikirlerinin ahlakını yaşadığını, davasının mücadelesini verdiğini, kendi varlığını millete ve cemiyete adadığını söyledi.

        Namık Kemal'in fikirlerinin günümüzde de canlılığını koruduğunu ve Türk milletinin ileride nelerle karşılaşacağını da yazdığını dile getiren Prof. Dr. Emil, "Namık Kemal'in fikirleri bugün de geçerlidir. Onun büyüklüğü de buradadır" ifadelerini kullandı.

        "HÜR İNSAN DAİMA DÜŞÜNECEKTİR"

        Hürriyetin, insana Allah'ın bahşettiği bir nimet olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Emil, "Namık Kemal'e göre düşünen insan idrak edendir, soru sorandır, hesap sorandır. Siyasi iktidarın görevi susturmak değil, kamuoyunu aydınlatmaktır. Hiçbir şey hürriyeti, hür tefekkürü yok edemez. İnsanlık tarihi hürriyeti savunan insanların mücadelesidir. Hür insan daima düşünecektir, düşünen her insan hürriyeti isteyecektir. Vatan tehlikeye düşmeden vatanın ne olduğu bilinemez. Namık Kemal'in bugüne gelen fikirlerinden biri de, parlamento fikridir. O dönemin tabiriyle meşrutiyettir. Namık Kemal milli bir parlamento ister. Bu şu demektir: Parlamento Avrupa'da doğmuştur, bunu almanın en kolay yolu, o dönemin bazı aydınlarına göre Avrupa'nın parlamento sistemini aynen uygulamaktır. Namık Kemal buna karşı çıkıyor. Namık Kemal bu parlamentonun milli ve İslami bir parlamento olması gerektiğini söyler. Yapılan yeni anayasanın her maddesine, Kur'an'ı Kerim'den ve Peygamber Efendimiz'in hadislerden örnekler bulunacaktır. Hiçbir millet başka bir milletin, hiçbir devlet başka bir devletin kanunlarını aynen alarak yönetilemez" diye konuştu.

        Prof. Dr. Emil, konuşmasına şöyle devam etti:

        "Namık Kemal, Hürriyet Gazetesi'nde yazdığı makalelerin birinde, bu ülkede bir gün cumhuriyetin muhakkak ilan edileceğini ifade eder. Namık Kemal bunu, 1867'de söyler. Ne kendi devrinde, ne kendinden sonra ne de günümüzde ikinci bir Namık Kemal çıkmamıştır. Eğitime verdiği önem, aynen günümüzde de geçerlidir. Günümüz Türkiye'sinin muhtaç olduğu reformları Namık Kemal, daha o zaman teklif etmişti. 'Bir ülkede sürüleşmiş halkı idare etmek fazilet değildir, marifet karşılıklı hak ve vazife esasına dayanan, hukuka dayanan yönetimdir' diyor. Namık Kemal milletine yeni bir iman getirmiştir."

        Konferans, Prof. Dr. Emil'in biyografisinin okunması ve çiçek takdimiyle sona erdi.

        (MK-MK-Y)

        03.12.2015 17:05:37 TSI

        NNNN

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler