Ağrı'da asırlardır süren nevruz geleneği: "yeddi levin"

AĞRI (AA) - Ağrı'nın Taşlıçay ilçesinde yaşayan Azeri kökenliler, nevruzu, asırlardır sürdürdükleri ve "yedi çeşit" anlamına gelen "yeddi levin" geleneğiyle kutladı.

Ortaasya ve Anadolu'da, baharın gelmesi ve doğanın yeniden uyanış günü olarak kutlanan nevruz, geçmişi asırlar öncesine dayanan farklı kutlamalara da sahne oluyor.

Ağrı'nın Taşlıçay ilçesinde yaşayan Azeri kökenliler de nevruzu, "yedi çeşit" anlamına gelen ve içerisinde yedi çeşit kuruyemiş, renkli yumurtalar ve giysilerin bulunduğu, "yeddi levin" tepsileriyle hediyeleşerek kutluyor.

"Yeddi levin" geleneğini sürdüren Taşlıçaylılardan Gül Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nevruzun kendileri için en güzel bayramlardan biri olduğunu ifade etti.

Bu bayramda atalarından kalan bir gelenek olarak, hazırladıkları "yeddi levin" tepsileriyle hediyeleştiklerini ifade eden Demir, şunları söyledi:

"Nevruz için çarşıya gideriz, 7 çeşit meyve alırız, ceviz, fındık, fıstık, leblebi, üzüm, Antep fıstığı ve şekerleme alıyoruz. Ayrıca hamur işi yaparız. Yumurtaları samanla kaynatıp sarı, soğan kabuğuyla kaynatıp kırmızı rengi almasını sağlarız. Beyaz yumurtalar da çocuklarımız, çeşitli desenlerle boyarlar. Sonra bunları komşularımız için pay edip tepsilere koyuyoruz. Evde bir gelin varsa ayrıca bir hediye koyuyoruz, nene ve dede varsa çorap koyuyoruz. Kızımıza aynı, oğlumuza ve torunlarımıza aynı şekilde gönderiyoruz. Onlarda bize gönderiyorlar. Bugün güzel gündür, bugün Nevruz Bayramı'nın ilk günüdür, baharın gelişidir. Nevruz Bayramı dediğimiz budur. Dedelerimizin dedelerinden kalmıştır, her zaman böyle kutluyoruz."

Mehmet Bayat da "yeddi levin"in atalarından kalma bir gelenek olduğunu ifade ederek, "Evlerimizde hanımlarımız tepsiler hazırlıyorlar. Dostlarımıza, komşularımıza ve akrabalarımıza hediye gönderiyoruz. Onlarda aynısını bize gönderiyorlar. Nevruz, barışın, güzelliklerin, dostluğun ve huzurun gelmesi demek. Allah bu nevruzda ülkemize, memleketimize dostluk, barış ve huzur getirsin. Biz atalarımızdan böyle gördük. İnşallah bu geleneği de bizim çocuklarımız bizim bıraktığımız yerden alıp devam ettirecekler." dedi.