Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki:

FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminde milletin "Artık yeter” dediğini ifade eden Özhaseki, “Siz kimsiniz, nereden çıktınız, biz irademizle hükümet seçiyoruz, onlar hizmet ederken siz el koymaya çalışıyorsunuz. İzin vermeyiz’ dediler. Şimdi tanklarla tüfeklerle ortaya çıkan insanlara karşı çıplak elle ve gövdesini açarak gidecek hangi millet var? Bu milletten başka herhalde başka bir millet de yoktur." diye konuştu.

Özhaseki, darbecilerin başarılı olması halinde iç savaş çıkabileceğini savunarak, şöyle konuştu:

“Niye? Biz irademize sahip çıkacaktık, bırakmayacaktık mücadeleyi. Çünkü dışarıdaki örgütlerin oyuncağı haline gelmiş FETÖ’nün şizofren yapısına teslim mi olacaktık, bu ülkeyi teslim mi edecektik? Hayır, etmeyecektik. O zaman içeride çok güçlü bir çatışma çıkacaktı. Türkiye’yi Suriye’ye döndürmek istiyorlardı. Bu çatışmada güçlerimiz dağılacağı için ülkenin güneydoğusunda yeni bir devlet kuracaklardı. Yıllardır bunu yapmak istiyorlar, 50 yıldır buna gayret ediyorlar. Bu sadece içeriden bir istek değil. Yurt dışındaki büyük güçlerin yıllardır gayret ettiği, desteklediği, maddi ve manevi olarak arkalarında durdukları bir şey.”

- "Devlete ihanet edenler temizlenecek"

FETÖ mensuplarına karşı uyanık, tedbirli ve biraz da acımasız olunması gerektiğini vurgulayan Özhaseki, olağanüstü hal ilan edilmesinin gerekçelerini anlattı.

Bakan Özhaseki, devlete ihanet edenlerin mutlaka temizleneceğini dile getirerek, masumların zarar görmemesi için adeta ince eleyip sık dokuduklarını söyledi.

Sultan Abdülhamit’in vasiyetnamesinde, "Hak arayanlara hakkını verin ama baş kaldıranların başını alın." dediğini aktaran Özhaseki, “Baş kaldıran varsa elbette onun da başı alınmalı. Bu kadar hassasız elhamdülillah. Bunları elbette yapacağız." dedi.

Özhaseki, FETÖ’nün el konulan kurumlarının yeniden halka döndürüldüğünü belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bir taraftan da asker sivil ilişkisi için yeni bir dönem başlıyor. Osmanlı döneminde asker sivil ilişkisi hep problemli olmuştur. Cumhuriyet tarihi boyunca da biraz problemli olmuştur. Darbe girişimleri olduğu gibi darbeler de yapılmıştır, muhtıralar da verilmiştir, ara ara geriye çekilip sivil siyasete ayarlar da verilmiştir. Bizler seçmişizdir onlar beğenmemiştir. Bunlar tuzaklar kurdular, bunlar bir azınlıktı. Bizim değerlerimizle aslında onların değeri örtüşmüyor. Bizi milli ve manevi duygularımızdan dolayı tehlikeli görüyorlar. Kafalarına göre de durmadan darbe planları yaparlardı. Son dönemde AK Parti’ye de kurmadılar mı bu tezgahı? Danıştay saldırısını düşünün, gezi olaylarını düşünün, Cumhuriyet mitinglerini düşünün, muhtıraları, parti kapatma davasını düşünün. Hangisinde haklı bir gerekçe vardı? Hiçbirinde haklı gerekçe yoktu.”

- "Tek tipleştirme projesi"

Artık ordunun da dışarıya karşı güçlü olması, dik durması, düşmana karşı her zaman caydırıcı bir unsur olması gerektiğine dikkati çeken Özhaseki, şöyle devam etti:

"Fakat dönüp içerideki işlere de karışmaması lazım. Senin niye başın örtülü kardeşim’ diye ilişmemesi lazım. Düğün için bir kardeşimiz orduevine geldiği zaman kapıdan çevirmemesi lazım. Onu ilgilendiren bir konu değil bu. İçerideki bu sosyal gelişmeleri tehlike olarak görmemesi lazım, iç tehdit olarak algılamaması lazım. Sosyal hayat böyledir. Bakın hepimiz akrabayız. Başı örtülü kardeşimiz var mı, var. Başı açık kardeşimiz var mı, var. 5 vakit namaz kılan kardeşimiz var mı, var. Kılmayan var mı, var. Niye ayıralım bunları? Herkes iradesinde özgür. İster namaz kılar, ister kılmaz. İster başını örter, ister örtmez. Kendisi bilir. Bunları biz tehlike olarak adlandıramayız. Aralarında tercih yapamayız, bizim hakkımız yok böyle bir şeye. Ama eskiden o vesayetçi yapı geriden buna karışırdı. Tek tipleştirme projesiydi bu. O tek tipleştirme projesi güneydoğuda da başımıza bela oldu.İşte şimdi bunların hepsinin organize edileceği bir dönem geliyor. Kin ve öfkeyle kalkıp da şu askeri birlikleri kapatalım demeyiz. Asla böyle bir şey olmaz ama modernize ederiz. Doğrusunu yaparız. Dünyadaki gelişmeleri takip ederiz, ordumuzu en güçlü şekilde dimdik tutarız ama içeride insanlara tehlike unsuru gibi bakmalarını önlemek isteriz."

Askeri alanların bir kısmının halka açılacağını, yeşil alan olacağını belirten Özhaseki, “Eskiden şehir dışına yapılmış birçok askeri tesis, şehirler büyüyünce içinde kalmış. Şimdi yeni yerlerine doğru daha modern bir şekilde taşınacak. Oralar da yeşil alan olarak açılacak.” dedi.

AK Parti Kayseri Milletvekili Sami Dedeoğlu da 15 Temmuz'da hainlerin gece topla, tüfekle masum insanlara saldırdığını anımsattı.

Bu hainlerle mücadele eden gençlerin, kadınların alınlarından öptüğünü kaydeden Dedeoğlu, "Genç kızlarımıza şunu söylüyorum, size talip olan gençlere deyin ki 15 Temmuz akşamı evde miydiniz, markette miydiniz, para mı çekiyordunuz, yoksa meydanda mıydınız? Sizlerle ne kadar gurur duysam azdır. İleride torunlarınız diyecek ki bizim atamız bin yıllık destan yazdılar. Hiç ayırt etmiyorum, MHP'li kardeşlerime, CHP'li kardeşlerime, Saadet Parti'li kardeşlerime, AK Parti'li kardeşlerime teşekkür ediyorum." dedi.

Konuşmaların ardından, Özhaseki ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ve milletvekilleri, yağmur nedeniyle salonda yapılan tesisin sembolik olarak açılış kurdelesini kesti.