Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından tutuklanan emir subayı Yarbay Levent Türkkan, sulh ceza hakimliğindeki sorgusunda, darbe girişimini 1994 mezunu subayların planladığını değerlendirdiğini belirterek, "Mesela ben işin başında Akın Öztürk Paşa olduğuna inanmıyorum. Akın Öztürk sadece orada kukla veya kullanılan bir isim. Yani mutlaka o da içindedir, planlamıştır, şudur, budur, ama icraatı yöneten o değil" dedi.

        Tutuklama kararı veren hakimlikteki 20 Temmuz 2016'daki sorguya ilişkin tutanağa göre Türkkan, "FETÖ mensubu abi"lerin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın darbeyi kabul edeceğini ve yöneteceğini zannettiklerini söyledi.

        Darbe girişiminden iki gün önce, Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan'ın kendisine "Sen Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Efkan Ala'nın, MİT Müsteşarı'nın evlerini biliyor musun" diye sorduğunu savunan Türkkan, bunları bildiğini söylediğini ancak konuşmaya anlam veremediğini ifade etti.

        Aynı gün birkaç saat sonra Yıkılkan'ın, "Bir şeyler olabilir. Sen daha hiçbir şey düşünme, hiçbir şey bilme ama yarına bir hazırlık yap istersen. Hani yakında kimler olsun, nasıl olsun falan filan" dediğini kaydeden Türkkan, perşembe günü Yıkılkan'ın, ertesi gün gece 03.00'te darbe olacağını, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, bürokratlar ve kuvvet komutanlarının alınacağını söylediğini anlattı.

        Türkkan, "Yıkılkan, 'Senin ekibinde de şunlar şunlar olacak' dedi, isimlerini saydı. 'Bunlara hazırlık yap. Gece senin evinde toplanacağız, yani senin evin orada toplanacağız. Hep beraber oradan şeye ineceğiz ve oradan gelip helikopterle komutanı alıp götürecekler' dedi. Bir şey demedim ve gittim. O saydığı isimlerdeki ekibime anlattım, onlar da bir şey demedi. 'Hazırlık yapın. Şunları, şu malzemeleri alın' dedim" diye konuştu.

        Türkkan, 15 Temmuz saat 16.00-17.00 civarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, Orgeneral Akar'ın yanına geldiğini ifade ederek, "Hakan Bey çıktıktan 2 dakika sonra veya 5 dakika sonra, bir anda Özel Kuvvetler içeri girdi. 20 kişilik tim, tam teçhizat. Orhan Albay geldi, Mehmet Dişli Tümgeneral Paşa geldi, 'Faaliyet başlıyor, gece 03.00'ten şimdiye alındı' dendi" ifadelerini kullandı.

        - "Kenan Evren olur musun?' diye soracağım"

        Dişli'nin "Ben komutana tebligat yapacağım" diyerek içeri girdiğini aktaran Türkkan, "Dişli, 'Anlatacağım. Zaten beni biliyor, seviyor. Ben de onu seviyorum. Kabul edecek ve güle oynaya bitecek', gibi bir sürü şeyler söyledi. 'Kenan Evren olur musun?' diye soracağım. İşin özü bunu soracağım. O da evet derse, zaten diyecek, problem yok' demişti" beyanını verdi.

        Dişli'nin çağırması üzerine içeri girdiklerini söyleyen Türkkan, şöyle devam etti:

        "Anladığım kadarıyla ikna olmamış ki ben içeri girdiğimde Hulusi Paşa 'Yanlış yapıyorsunuz' diyordu. Biz girdik. Benim yardımcım Serdar Yüzbaşı komutanın ağzını kapattı. 'Komutanım, rahat olun' dedi. Benim elimde silah vardı. 'Komutanım, kalkın şuraya oturun' dedim. Komutan zaten hiç zorluk çıkarmadı ama 'Yanlış yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz' diye bağırdı. Komutanı oturttuk. Ondan sonra bir sakinledi. 'Ben su istiyorum' dedi. Su verdik. Ondan sonra 'Abdest alıp namaz kılacağım' dedi. Abdest aldı, namaz kıldı. Ondan sonra da zaten Özel Kuvvetler direkt içeri girdi. Dişli Paşa 'Gidiyoruz' dedi. Helikopter geldi, hemen Orhan Albay tarafından koordine edildi. Yüzünü, gözünü, hiçbir şeyini bağlamadılar, normal koluna girdiler, helikoptere bindi ve sonradan öğrendiğimiz Akıncı'ya gitti. Ben onlarla gitmedim."

        Daha sonra makamda bulunduklarını söyleyen Türkkan, darbe girişiminin, silahlı kuvvetlerde çok fazla olan 1994 mezunu subaylarca planlanmış gibi geldiğini bildirdi.

        Türkkan, "Darbe girişimini 1994 mezunu subayların planladığını ben değerlendiriyorum. Mesela ben işin başında Akın Öztürk Paşa olduğuna inanmıyorum. Akın Öztürk sadece orada kukla veya kullanılan bir isim. Yani mutlaka o da içindedir, planlamıştır, şudur, budur ama icraatı yöneten o değil" dedi.

        - "Yurtta Sulh Konseyini daha önce duymadım"

        "Bu işin bir numarası kim" sorusuna, "Bence 94'lerin konseyi" yanıtını veren Türkkan, "Yurtta Sulh Konseyi"ni daha önce duymadığını bildirdi.

        Levent Türkkan, darbe teşebbüsünün yaşandığı 15 Temmuz gecesi sabaha kadar telefonuna 300 cevapsız arama geldiğini, normalde Komutana ulaşmak isteyen herkesin kendisini aradığını, Genelkurmay Başkanı'nın irtibat noktasının kendisi olduğunu söyledi.

        Cevapsız aramaların hiçbirine bakmadığını, Mehmet Dişli ile bir iki defa görüştüğünü anlatan Türkkan, olay gecesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile gitmesi gerektiği halde Albay Orhan Yıkılkan'ın talimatı üzerine Orgeneral Akar ile gitmediğini ifade etti.

        Orhan Yıkılkan'ın olaylar sırasında Akıncı'dakilerle ve "abi"lerle görüştüğünü, birinden emir ve talimat alarak, olayları koordine ettiğini kaydeden Türkkan, Yıkılkan'ın kimden emir aldığını anlayamadığını savundu.

        Türkkan, "Akıncı'da Barış Polat ile görüşüyordu, onunla koordine ediyordu ama Adil abi neredeydi o esnada bilmiyorum, çünkü Adil abi önemli bir adam" dedi. Türkkan, "Adil abi" şeklinde hitap ettiği kişinin "Genelkurmay imamı" olduğunu dile getirdi.

        Harekat başlayıp silah sesleri geldikten sonra olayları televizyondan takip ettiklerini dile getiren Türkkan, "O duygu yükü, yani ne olduğuna anlam veremediğimiz için gece 02.00'de, 03.00'te halk, polis, asker... Yavaş yavaş böyle aklımdan geçirmeye başladım, 'lan ne oluyor, biz doğru mu yapıyoruz, hakikaten bunlar vatan haini mi, biz mi haklıyız' diye ufak ufak aklımdan geçmeye başladı. Kendimi sorgulamaya başladım. Ama hemen şeytanı, 'Git başımdan, yaptığımız doğru kardeşim, burada vatanımızı kurtarıyoruz. Allah'ın rızasını kazanıyoruz' diye uzaklaştırdım." dedi.

        Olayların ardından sabah olduğunu, Orhan Yıkılkan'ın Akıncı'da Mehmet Partigöç ile görüşmeyi sürdürdüğünü, helikopterlerin nereye ineceği, mühimmatın nereden alınacağı gibi işleri organize ettiğini anlatan Türkkan, o gece yanlarında yakın ekibinin yanı sıra özel kalem personelinden Ahmet Binbaşı, Milli Savunma Bakanı Özel Kalem Müdürü Tevfik Albay, Mehmet Partigöç, Albay Cemil Turan'ın da yer aldığı 30-40 kişi bulunduğunu bildirdi.

        - "Sabah 'teslim olalım, sonuçsuz kaldı' denmeye başlandı"

        Levent Türkkan, sabah olduğunda "teslim olalım, sonuçsuz kaldı" denmeye başlandığını, Akıncı'da da bu kararın verildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

        "Mehmet Partigöç Paşa o gece etkisizdi. 94'lüler dediğim bu darbeyi planlayan, 'planlayan' demeyeyim de yöneten kişilerin 94'lüler olduğunu idrak ediyorum şu anda, çünkü Mehmet Partigöç Paşa onların sonuçta komutanı. General ama o devrede yoktu çok fazla bu olayları yönetirken ama ondan sonra sabah artık olay şey yapınca daha çok böyle emir komuta sanki Mehmet Partigöç Paşa'ya kaydı gibi. Emir komutayı almaya başladı. Ondan sonra aşağıdan birileriyle görüştü. 'Buraya sivil savcı ve emniyeti istemiyoruz, merkez komutanlığından askeri savcı gelsin onlara teslim olacağız' dendi."

        Türkkan, olayları organize eden Orhan Yıkılkan'ın, tankları, uçakları, helikopterleri yönlendirdiği bilgisini verdi.

        "Yani 'gidin emniyeti vurun' talimatını verdi mi?" sorusu üzerine Türkkan, "Hayır, onlar zaten önceden planlıdır diye düşünüyorum. Emir vermeye gerek yok" dedi.

        Levent Türkkan, sabah olduğunda teslim olmaya karar verdiklerini belirterek, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'yı arayarak, "Komutanım gelin bizi teslim alın" dediklerini aktardı.

        Türkkan, "Aranızda müzakere edip mi 'teslim olalım' dediniz?" sorusu üzerine, "Tabii müzakere edildi. Herkes, albaylar ve Mehmet Partigöç Paşa'daydı emir komuta. Hani 'nasıl yapalım, nasıl edelim, hatta bir ara Akıncı'ya gidelim' diye konuşuldu ama helikopter kaldırılamadığı için artık hava üstünlüğü olmadığı için orada kalmamız istendi" dedi.

        Türkkan, darbe girişimi başarılı olsaydı, sonrasında nasıl hareket edileceğini bilmediğini öne sürdü.

        - Göreve devam listesi

        Darbecilerin hazırladığı göreve devam listesi gösterilen Türkkan, bu listede ekstra unvan verilen kişilerin kesinlikle paralel terör örgütünden olduğunu düşündüğünü söyledi.

        Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın bu listede karşısının boş olduğunu belirten Türkkan, bunun "kabul edebilir de etmeyebilir de" anlamına geldiğini aktardı.

        Bu listede "emrine" ifadesi kullanılanlar bulunduğunun belirtilmesi üzerine Türkkan, "Emrine olanlar, onlar işte vatan haini, kötü insan, tutukla gitsin." ifadelerini kullandı.

        Silahlanma konusunda bir hareketlilik sezmediğini savunan Türkkan, "Adil abi" şeklinde hitap ettiği kişinin kendisiyle çoğu şeyi müzakere ettiğini ancak bundan bahsetmediğini ileri sürdü.

        Genelkurmay Başkanlığına yapılan baskının MİT Müsteşarı ayrıldıktan ne kadar süre sonra yapıldığının sorulması üzerine Türkkan, 2 veya 5 dakika sonra baskın yapıldığını ancak tam süreyi hatırlamadığını söyledi. Türkkan, "Yani çıkmasını mı bekliyorlardı acaba" sorusu üzerine "Bence hayır. Tesadüf oldu" dedi. MİT Müsteşarının orada olması durumunda onun da alınabileceğini dile getiren Türkkan, "Tesadüf olduğuna inanıyorum. Çünkü başka açıklaması olmaz. Niye onun gitmesini bekleyecek, zaten alacaksın, zaten başlamış faaliyet" diye konuştu.

        Levent Türkkan, darbe girişiminin "milletin devletine ve ülkesine sahip çıkması" nedeniyle başarısız olduğunu söyledi.

        Askeri liseye girdikleri günden bu yana aleni namaz kılmalarının yasak olduğunu anlatan Türkkan, örgüt üyelerinin kendilerini gizleme adına içki içebildiklerini anlattı. Türkkan, "Bunlar zaten temel kurallar. Askeri lise kuralları. Yani ilk girerken söylenen kurallar, yani sonradan çıkan bir şey değil" ifadelerini kullandı.

        Levent Türkkan, şunları söyledi:

        "Şu günlerde insanlıktan soğudum. Yani bütün hayatım yalanmış. Hayatımı bina ettiğim, inşa ettiğim her şey şu anda yalan. Hani hiçbir şey umrumda değil, hani benim maaşım gitmiş, işte yok hapis yatacakmışım ömür boyu, şu, bu umurumda değil. En güzel çağlarım, 42 yaşındayım, 42 yıllık hayatım yalanmış. İnsanlığımdan utanıyorum. Kafamda her şeyi sorgular oldum. Artık ben öbür tarafımı nasıl kurtaracağım, bu tarafımı nasıl kurtaracağım, nasıl bir insanım? Her şey birbirine girmiş."

        Türkkan, 17-25 Aralık'tan sonra örgütün kendilerinden, hangi ilde hangi parti güçlüyse, ona oy verilmesini istediklerini anlatarak, "HDP bile bunlardan iyidir kardeşim. Bunları başka türlü düşünme imkanı yok' demişlerdir ve verilmiştir" dedi. Levent Türkkan, kendisinin de siyasi görüşlerini paylaşmamasına rağmen CHP'ye oy verdiğini belirtti.

        (Bitti)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler