7. Yöresel Ürünler Fuarı

Açılış töreninde konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, konuşmasına dün meydana gelen patlama nedeniyle Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin ve oda çalışanlarına geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı.

YÖREX'e katkı veren herkese teşekkür eden Tüfenkci, "En büyük teşekkürü de 15 Temmuz'da darbe girişimine karşı dimdik ayakta duran Antalyalılara, milletimize ediyoruz. Eğer o gün darbe girişimi başarılı olsaydı belki bugün bu fuarları yapamıyor olacaktık." dedi.

Milletin demokrasiye sahip çıktığını, aynı zamanda ekonomiye de sahip çıktığını belirten Tüfenkci, darbe girişimi etkilerinin hızlı bir şekilde giderildiğini ve Türkiye'nin şu anda eskisinden daha kuvvetli bir ekonomiye sahip olduğunu bildirdi.

İş adamlarının, esnafın yanında birlik ve beraberlik içinde yola devam ettiklerini vurgulayan Bakan Tüfenkci, "Daha çok üreteceğiz, daha çok satacağız, üreterek büyüyeceğiz." diye konuştu.

- YÖREX uluslararası arenaya taşınacak

Yöresel ürünlerin Türkiye için kıymetli olduğunu, ancak artık YÖREX'i uluslararası arenaya taşımanın da vaktinin geldiğini kaydeden Bakan Tüfenkci, "İnşallah 2017 yılında fuarımızı yurt dışına taşıyacağız. Hükümet olarak, bakanlık olarak her türlü desteği verip, bu fuarı yurt dışında da açacağız ve ürünlerimizi uluslararası arenaya taşımış olacağız. Umuyorum ve bekliyorum ki buradaki ürünler yurt dışında da gerekli ilgiyi görecek, belki de ticari anlamda iyi bağlantılarla dönmüş olacağız." dedi.

Yöresel ürünlerin önemli ekonomik kaynaklardan olduğuna işaret eden Bakan Tüfenkci, dünya bir yandan küreselleşirken, bir yandan da yerel ürünlerin değer kazandığını, çünkü her şeyin standart hale geldiği dünyada insanların farklı tatlar aradığını anlattı.

Tüfenkci, Türkiye'deki ürün çeşitliliğinin ticari anlamda bir fırsata dönüştürülebileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Ülkemizde sayılamayacak kadar özel tat var. Bizde ekmeğin, tarhananın, peynirin, reçelin sayılamayacak kadar çok çeşidi vardır. Bizim insanımız çalışkandır, girişimcidir. Biliyoruz ki önünü açtığımız takdirde insanımız birçok pazara ulaşabilecek güçtedir. Bizim burada yapacağımız 3 mesele var. Birincisi coğrafi tescil. Bununla ilgili gerekli adımlar atıldı, hızlı bir gelişme yaşanıyor. İkincisi markalaşma. Her yörede en az bir markayı öne çıkarmamız gerekiyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak şöyle bir düzenleme de yaptık. Her ilde zincir marketlerin raflarında ticari olarak tescil edilmiş yöresel bir ürün zorunlu olarak yer alacak. Bu önemli bir girişim. Bu başarılı olduğu takdirde belki ürün sayısını ikiye, üçe çıkartacağız. Bir diğer nokta da yöresel ürünleri uluslararası ticarete taşımamız lazım. Bununla ilgili de fuar desteği başta olmak üzere yeni pazarlara ulaştırma noktasında desteklerimizi devam ettiriyoruz."

- TPE Başkanı

Türk Patent Enstitüsü (TPE) Başkanı Habip Asan da geçen yıl TPE'nin öncülüğünde Türkiye Coğrafi İşaretler Strateji Belgesini Yüksek Planlama Kurulu'ndan geçirerek, yürürlüğe koyduklarını anımsattı.

Söz konusu belgede coğrafi işaretlerin tanıtılması, pazarlanması ve denetimlerin artırılması, özel sektörle iş birliği ile pek çok eylemin yer aldığını belirten Asan, bir diğer önemli çalışmanın da şu anda Meclis'in gündeminde olan Sınai Mülkiyet Yasa Tasarısı olduğunu bildirdi.

Coğrafi işaretlerle ilgili de çok önemli düzenlemeler öngördüklerini ifade eden Asan, şu bilgileri verdi:

"Coğrafi işaretlerin tescilindeki mağduriyetlerin tamamını ortadan kaldırıyoruz. Yaklaşık 8-10 bin liraya yapılabilen tescil ücretlerini kaldırıyoruz. Denetim sistemini etkinleştiriyoruz. Coğrafi işaretlerde amblem kullanımı zorunluluğu getiriyoruz. Geleneksel ürünlere coğrafi işaretlerin dışında da koruma getiriyoruz. TPE'de Coğrafi İşaretler Daire Başkanlığı kuruyoruz. Bu yeni birimle coğrafi işaretler alanında inşallah daha etkin, daha hızlı kararlar alabileceğiz."