Yerli otomobilin CEO’su Gürcan Karakaş ‘Bosch’una gelmedi

Türkiye’nin en iddialı projelerinden olan Yerli Otomobil Projesi’nde yeniden hareketlenme başladı. Alman teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch’un üst düzey yöneticilerinden Mehmet Gürcan Karakaş’ın Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret AŞ’nin üst yöneticiliğine (CEO) gelmesiyle projenin yönetimine yönelik önemli bir soru cevaplanmış oldu. Daha önce Bosch Elektrikli Tahrik Sistemleri Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak Almanya’da görev yapan Karakaş’ın elektrikli mobilite teknolojilerine yönelik deneyimiyle oluşuma önemli oranda destek sağlaması bekleniyor.

Bosch’ta uzun yıllardır görev almış Karakaş’ın Yerli Otomobil Projesi’ne CEO olarak atanması ise çok büyük bir sürpriz sayılmaz. Zira şirket içten yanmalı motor sektörüne sağladığı teknik ve donanım desteğinin yanı sıra elektrik motorları ve donanımı alanında da oldukça iddialı bir pozisyonda bulunuyor. Asıl önemli konu ise sensör teknolojisi. Bosch akıllı ve insansız araçlar için olmazsa olmaz olarak kabul edilen yeni nesil sensör teknolojilerinde de yine küresel bir etkinliğe sahip. Bosch ayrıca bu donanımların yazılımlarını da kendi geliştiriyor. Tüm bu özellikler ve bu ekosistem içerisinde yetişmiş biri olarak Karakaş’ın Yerli Otomobil Projesi’ne atanması çok olumlu bir adım. Ama yeterli değil.

SENSÖR ÜRETELİM

Zira Başbakan Binali Yıldırım’ın duyurduğu ve 2020’de sokaklarda olması beklenen elektrikli, akıllı ve aynı zamanda da insansız otomobilin üretimi için oldukça büyük bir teknolojik sıçrama gerekiyor. Bunun için beyaz eşya ve enjeksiyon teknolojilerinde olduğu gibi Bosch ile sensör teknolojilerinde de yeni bir ortaklığa gitmek gerekebilir. Diğer bir ifadeyle Türkiye, Yerli Otomobil Projesi’nin sürdürülebilir olmasını ve bağımsız kalmasını istiyorsa başta sensör üretimi olmak üzere hassas teknolojilerin geliştirilmesini de kendisi yapmalı. Bu da kalifiye eleman yetiştirilmesi konusunu gündeme getirecek. Mehmet Gürcan Karakaş’a yeni ve zorlu görevinde başarılar diliyoruz. Yeni Karakaş’ların yetişmesini ise heyecanla bekliyoruz.

‘SADECE OTO ÜRETMEK YETERLİ OLMAYACAK’

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young en geç 2050 yılında dünya nüfusunun üçte ikisinin metropollerde yaşayacağını bunun da yerel altyapı ve çevre üzerinde muazzam bir baskı oluşturacağını söyledi. Bu nedenle geleceğin trafiğini mümkün olduğunca emisyonsuz, kazasız ve stressiz hayal ettiklerine işaret eden Young, “Mobilite ekosistemimizi oluşturan elektrikli, otonom ve ağa bağlı mobilite olarak üç mega trend üzerinde 2010 yılından bu yana aktif bir şekilde çalışıyoruz. Araç üreticileri için artık sadece otomobil üretmek yeterli değil. Elektrikli, ağa bağlı ve otonom aracı içeren bir “ekosistem” geliştirmek gerekiyor” dedi.

‘İMKÂNSIZIN SADECE BİR FİKİR OLDUĞUNA İNANIRIM’

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret AŞ’nin üst yöneticiliğine (CEO) getirilen Mehmet Gürcan Karakaş, “Yerli Otomobil Projesi’nin paydaşları olan babayiğitler Anadolu Grubu, BMC, Kök Grubu, Turkcell, Zorlu Holding ve TOBB ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın projeye inançları, taahhütleri ve uyumları beni çok etkiledi” dedi.

ÖZVERİ ŞART

Türkiye’de ve yurtdışında edindiği tecrübeleri ülkesine geri verme imkânı bulduğu için çok heyecanlı olduğunu belirten Karakaş, “Türkiye’nin Otomobili Projesi, disiplinle, profesyonelce ve özveriyle yol haritası üzerinde çalışıldığı sürece yapılabilir bir proje” diye konuştu. Küresel pazarda rekabet edebilen ve söz sahibi bir otomobil markası yaratma vizyonuyla hareket ettiklerine dikkati çeken Karakaş, “Misyonumuz, uzman ve nitelikli bir ekiple teknoloji transformasyonu projesini gerçekleştirmek. Buna, 1 Eylül’de tüm ekibimle işe başladıktan sonra son şeklini vereceğiz” dedi. Karakaş, yıllardır farklı pozisyonlarda ve pazarlarda edindiği tecrübenin başarısında önemli rolü olduğuna işaret ederek, “Özellikle Bosch Türkiye Genel Müdürlüğü dönemimde edindiğim kriz yönetimi tecrübesi küresel sorumluluklarımda çok faydalı oldu. Çünkü dünyanın bir yerlerinde mutlaka kriz ortamı vardı” ifadesini kullandı. Karakaş, yeni görevine 1 Eylül itibarıyla başlayacak.

İNSANSIZ OTOMOBİLE DOĞRU BEŞ AŞAMANIN ÜÇÜNÜ GERİDE BIRAKTIK

1’INCI AŞAMA

Günümüz araçlarının büyük bir bölümü bu kategoride. Araçların tüm kontrolü insanda. Sadece mesafe ayarlayıcıları gibi asistan sistemler frenleri kısmen kontrol edebiliyor.

2’NCI AŞAMA

Kısmi otomasyon. Araçlar yalnızca otobanlarda kendi şeritlerinde insan desteği olmaksızın hareket edip önündeki araçla arasındaki mesafeyi ayarlıyor.

3’ÜNCÜ AŞAMA

Yüksek oranda otomasyon. Bu seviyede araçlar caddelerde boy göstermeye başladı. Araçlar otobanlarda sadece kendi şeritlerinde gitmekle kalmayıp aynı zamanda kendi başlarına sollama yapabilir. Ancak insan acil durumda yine kontrolü almak zorunda.

4’ÜNCÜ AŞAMA

Tam otomatik sürüş: 2022 ve sonrası için beklenen seviye. Araçlar sadece otobanlarda değil aynı zamanda şehir içinde de kendi başına hareket edip park yapabilecek. Araçlar çevresiyle sürekli bağlantı halinde olacak.

5’INCI AŞAMA

İnsansız sürüş: Araç tamamen insansız hareket edecek. Bu araçlarda direksiyon, gaz veya fren pedalı da olmayacak. İlk örnekler 2030’da bekleniyor.

Akıllı ve elektrikli otomobillerin hayata geçmesi ve verimli olarak kullanılabilmesi için şehirlerin de bu teknolojileri destekleyici enerji ve iletişim altyapılarıyla akıllandırılması gerekecek.

ELEKTRİKLİ OTOLARA ENERJİ YENİLENEBİLİRDEN GELMELİ

Tüm dünyanın gözü akıllı ve elektrikli otomobillerde. Üretici şirketler yayınladıkları fütüristik reklamlarla tüketicilerin ilgisini sürekli canlı tutuyor. Yapay zekâ ve yazılımlar araçları ne kadar akıllı yapar bilinmez ama elektrikli otomobillerin çevreci olacağı konusunda dikkatli olmak gerekecek. Zira halen dünya üzerinde çalışan yaklaşık 450 nükleer santralın en az 20’sinin akıllı telefonlar başta olmak üzere mobil cihazların pillerinin doldurulması için kullanıldığı belirtiliyor. Diğer bir ifadeyle elektrikli otomobile geçmeden önce enerji üretiminde başta güneş olmak üzere yenilenebilen enerji kaynaklarına ağırlık verilmesi ileriye yönelik enerji faturasını düşürüp çevreye destek sağlayacaktır.

Norveç’in başkenti Oslo’da bulunan 50 bin elektrikli otomobil, pillerini doldurmaya başlayınca şehrin elektrik altyapısı zorlanıyor.

LOGOSUNDA ELEKTRIK MOTORU VAR

Şirketin dünyaca ünlü şirket logosunu Kasım 1918’de Bosch mühendislerinden Gottlob Honold tasarladı. Logonun ilhamı ise şirketin ilk tasarımlarından olan ve ‘Doppel-TAnker’ olarak bilinen donanımdan geldi. Ürün yaygın olarak jeneratör ve elektrik motorlarında kullanıldı.