Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Tiyatro Zorlu Enerji Grubu’nun Tiyatro Kulübü ödül aldı

        Kimi insan kaynakları, kimi satış pazarlama sorumlusu, kimisi de planlama bölümünde çalışıyor. Ortak noktalarıysa tiyatro. ‘Saadet Hanım’ oyunuyla sahneye çıkan beyaz yakalılar, tıpkı mesleklerinde olduğu gibi tiyatroyu da epey ciddiye alıyor. Zorlu Enerji Grubu’nun Tiyatro Kulübü’nün yedinci yılındaki üçüncü oyunu ‘Saadet Hanım’, 18’inci Direklerarası Seyircileri Tiyatro Ödülleri’nde de ödül aldı. Bu ödülü kazanmak kolay değildi elbette. Bazen haftada 2 gün, bazen hafta sonlarını da dahil ettikleri çalışma onlara başarıyı, sahnede olmayı, alkış almayı ve belki de en önemlisi iş hayatlarında motivasyon sağladı. Oyunun yönetmeni Serdar Saatman, kulübün başkanı Selim Alan, Şaziye Bellek, Çağlar Çeliköz, Cansu Ece Yurdayarar, Ali Kürşad Karaduman ve Merve Parıltay ile buluştuk. HT Cumartesi'nden Mete Aker'in haberi...

        REKLAM

        Saadet Hanım’ın parçası olmak sizi nasıl hissettiriyor?

        Selim Alan: Ortak bir şey çıkarmak, insanları bir araya getirmek güzeldi. Devamının gelmesini istiyoruz.

        Tiyatro Kulübü nasıl başladı?

        S.A: Hobi amaçlı bir araya gelip, mesai saatleri dışında bir şeyler yapmak için kurulan bir kulüptü. Elektrik iyi olunca devam ettik.

        Saadet Hanım’ın turnesindeki iller nasıl seçildi?

        S.A: İş yaptığımız yerlerde oynadık. İstanbul, Denizli, Lüleburgaz, Gaziantep, Eskişehir... Oradaki personele oynadık, çok fazla katılım oldu.

        Kulübe katılmaya nasıl karar verdiniz?

        Şaziye Bellek: 1.5 yıldır kulüpteyim. Daha önce 1 kez tiyatroda oynama şansım olmuştu. Hayat koşturmasından fırsatım olmamıştı. Şirketten bir mail geldi, başvurdum ve sonrasında eğitimler, provalar başladı. ‘Saadet Hanım’ oyunu heyecan ve gurur vericiydi. Herkes fedakârlık yaparak geldi.

        REKLAM

        ‘YEMEKHANEDE DE PROVA YAPTIK’

        Oyun nasıldı?

        Ş.B: Oynadıkça, hocamızın katkılarıyla çok farklı bir hal almaya başladı. ‘Saadet Hanım’ın aslını da izlemiştim. Benzerlikler var ama hocamızın marjinallikleriyle çok farklı bir boyuta ulaştı. Oyun içerisinde “Biz neyiz?” demeye başladım.

        Serdar Bey, nasıl bir marjinallik kattınız?

        Serdar Saatman: Önemli olan tanınan imkânlardı. Tiyatro yapmak çok zordur. Her halükârda bir çalışma ortamı bulabildik. Gerektiğinde yemekhanede de prova yaptık. Genelde amatör gruplarda oyunlar 1-2 kez oynanır. Buranın farkı, turne yapması oldu. Onlarla profesyonel oyuncu gibi çalıştım. Ne yaptıysak hep beraber yaptık. Oyuncular çok disiplinliydi.

        Bu nasıl bir motivasyonla oldu?

        S.S: Hepimizin hayatı rutin, bunu kırıyoruz. Oyuncularla çalışırken o rutini kırmak üzerine de çalışmalar yürütüyorum. Bina içinde birbirini tanımayan insanlar asansörde, kafede karşılaştıklarında tanışıyor. Özgüven ve şöhret noktası da var.

        REKLAM

        Çağlar Çeliköz: Paylaşımcı olmak ve sabredebilmek önemliydi. Bu herkes için bir deneyimden öte, kendini gösterebilme ve istikrar olayıydı. Sonunda çıkan şey herkes için tatmin ediciydi. Zorlu PSM gibi bir yerde seyirci değil, oyuncu olarak bulunma imkânımız oldu.

        Zorlu PSM sahnesi nasıl bir deneyimdi?

        Çağlar Çeliköz: Son 1 dakika vardı, çıkmayı bekliyorduk. O an baktım, herkes telaş; ne yapacağını bilmiyor, birbirine sarılıyordu. Bir ara kendi başıma kaldığımda sadece kalp atışlarımı duydum. Hayatım boyunca bu kadar heyecanlanmadım.

        Ece Yurdayarar: Her yerde afişlerimiz vardı. Afişimi alıp evime astım. İnsanlar “Ben sizi tiyatrodan hatırlıyorum” dedi. Mikrofon takan kadına, “Çok heyecanlıyım” dedim. “Bunu geçenlerde Nicolas Cage’e taktım” dedi. “Nasıl yani!” dedim.

        Zorlandığınız anlar oldu mu?

        Belkıs Çelik: Ezberde sıkıntı yaşadım. Provalarda daha çok heyecanlanıyordum, oyun günü sakindim. Çağlar elinde kâğıt etrafımda geziyordu. Bir sahnemizde zorlanıyordum bir şeyi ben atlayınca devamı gelmiyordu. Onun stresini de yaşıyordum.

        REKLAM

        Yakınlarınız ne dedi?

        B.Ç: Nişanlım “Yoruluyorsun” diyordu, izledikten sonra “Ben artık bir şey demeyeceğim” dedi.

        Kürşad Karaduman: Bir çalışma arkadaşımızın eşi “Oyundaki herkes profesyoneldi, sizin şirkette çalıştığını düşünmüyorum” dedi.

        Oynadığı karaktere benzeyen var mı?

        B.Ç: Arkadaşlarım “İçindeki devrimci ruh çıkmış” dedi.

        S.A: Ben öyle bir karakter olmak isterdim, banka müdürüydüm. Bir çuval para alıyordum ama sonra bırakıyordum.

        Merve Parıltay: Karakterim çok keyifliydi, çok cici bir kızdı.

        Sahne arkasında ilginç bir anınız var mı?

        K.K: Çok var. Birkaç kez Selim Bey’le çarpıştık, topallayarak sahneye çıktık.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ