Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Haftanın Kitapları
        1

        AY IŞIĞI SOKAĞI
        (Stefan Zweig)

        Psikolojik çözümlemelerin usta ismi Stefan Zweig’ın üç öyküsünün bir araya geldiği Ay Işığı Sokağı kitabı, Can Yayınları’nın Modern dizisinde yerini aldı. İlknur Özdemir tarafından çevrilen kitapta, yazarın “Bezginlik”, kitaba adını veren “Ay Işığı Sokağı” ve “Leporella” öyküleri yer alıyor. Kitaplarında daha çok saplantılı yaşamların umarsız sonlarını anlatan Zweig, “Ay Işığı Sokağı” öyküsünde Almanya’ya gitmek üzere kalkacak gece trenini kaçırdığı için tanımadığı bir yerde, hiç hesaba katmadığı bir gün geçiren adamı kaleme alıyor. “Leporella” ise, evlilik dışı birliktelik sonucu dünyaya gelmiş, yabani bir hizmetçinin hikâyesini anlatıyor.

        2

        UYGARLIĞIN KISA BİR DOĞA TARİHİ
        (Mark Bertness)

        Ekolojist Mark Bertness geçtiğimiz yarım yüzyılda bilimcilerin ve akademisyenlerin doğal dünya, evrim ve insanlar hakkında öğrendiklerini aktarmak amacıyla kaleme aldığı çalışmasıyla, insanların dünyadaki diğer organizmalara ve karmaşık sistemlere ne kadar bağımlı ve ilişkili olduğunu ortaya koymayı ve evrimin sadece bir rekabet olduğu yolundaki düşünceyi değiştirmeyi hedefliyor. Uygarlığın Kısa Bir Doğa Tarihi’nde Mark Bertness, insanların ve diğer canlıların yalnızca birbirlerini yok ederek ve birbirileriyle mücadele ederek değil, aynı zamanda türler arası dayanışma ve uyumla sayesinde de günümüze ulaşabildiğini anlatıyor. ayrıntı Yayınları’nın İnceleme Dizisi kapsamında yayımlanan eseri İngilizceden dilimize Süha Sertabiboğlu çevirdi.

        3

        ADANIN İNSANLARI
        (Meri Çevik Simyonidis)

        İstanbullu bir Rum olan yazar Meri Çevik Simyonidis tarafından kaleme alınan Adanın İnsanları, Rumların henüz evlerini terk etmek zorunda kalmadığı zamanları, Adalar’ın gerçek sahiplerini anlatıyor. Yazar, aynı zamanda kitabında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir söyleşiye de yer veriyor. İnkılâp Kitabevi imzasıyla raflardaki yerini alan Adanın İnsanları, yaşamının büyük bir kısmını Adalar’da geçirmiş insanların söyleşileriyle devam ediyor. Yazar okuru, Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada’ya doğru adeta nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.

        4

        TAVŞAN
        (Mona Awad)

        Time dergisi tarafından 2019'un en iyi kitapları arasında gösterilen Tavşan, New England’daki Warren Üniversitesi’nin seçkin yüksek lisans programına katılan en aykırı tip Samantha Heather Mackey'in öyküsünü anlatıyor. Karanlık hayal gücünün arkadaşlığını çoğu insanınkine tercih eden burslu öğrenci Samantha, yazarlık sınıfının diğer dört üyesi olan, birbirlerine “Tavşan” diyen ve aynı şekilde hareket edip konuşan, havalı ve zengin kız grubu tarafından tamamen dışlanıyor. Ancak Samantha, Tavşanların efsanevi Müstehcen Salon’una davet edildiğini söyleyen bir kart aldığında her şey değişiyor. Samantha çok geçmeden kendisini karşı konulmaz ve tehlikeli bir dünyanın içinde bulacaktı. İthaki Yayınları'ndan çıkan kitabı Sinem Akyol çevirdi.

        5

        KÖR BAYKUŞ
        (Sadık Hidayet)

        20. yüzyıl İran edebiyatının başyapıtı olmasına rağmen savaş öncesi İran’ın sansüründen kaçmak için ilk olarak Hindistan’da yayımlanan Kör Baykuş, uzun zamanlar içindeki şeytanlarla savaşmak zorunda kalan ve genç yaşta hayatını kaybeden eşsiz bir yazarın eseri. Unutulmaz bir kaybın, ruhsal bir çürümenin kitabı. Sadık Hidayet’in dünyaya attığı umutsuz bir bakış. Kör Baykuş, kadın imajına takıntılı olan, gizemli sevgilisini kaybettikten sonra kendisini zaman ve mekânın dışında, yabancı/ayrıksı bir gerçekliğe gömülmüş bulan bir “afyon” içicisinin halüsinasyonlu evrenini anlatır. Alfa Yayınları'ndan çıkan kitapbı Mehmet Çelik dilimize çevirdi.

        6

        MINA DE VANGHEL
        (Stendhal)

        19. yüzyılın en büyük romancılarından Stendhal’ın okul yıllarında tanıştığı birinden esinlenerek yazdığı Mina de Vanghel, Can Yayınları etiketiyle raflarda! Kitapta yazar, büyük ruhların vücut bulduğu, tutkulu bir kadın karakterin hikâyesini anlatıyor. Aşkın güzellikleri, umutları ve yanılsamaları üzerine keskin, derin bir anlatı sunarken, insanları deliliğe hatta suça itebilecek kadar güçlü olabileceğini de gösteriyor. Kitaba adını da veren Vanghel, Stendhal’ın yarım bıraktığı “Pembe ve Yeşil” eserinde de yer alıyordu.

        7

        RÜYANIN OLTASINDA
        (Nisan Erdem)

        Nisan Erdem ikinci öykü kitabı Rüyanın Oltasında ile düşüncenin kıyısına çarpan bir taşı elinde yuvarlıyor. Ölümü duymanın soğukkanlı bilgisini sırtında taşıyor. Oltasında çırpınan balığı anlamak için rüyasında debeleniyor. Bakkala giderken Tanrı’yla karşılaşıyor. Rüya gören bir ağacı kıskanıyor. Gılgamış’la ölüm üzerine sohbet ediyor. Kırmızı bir trafik lambasıyken beklemekten ve bekletmekten sıkılıyor. Muzu üç, pozu iki liraya satıyor. Everest Yayınları'ndan çıkan Rüyanın Oltasında; hikâyenin peşinden koşan âşıkları, yazının ortaya çıktığı yırtılmaları, suyun köpüğünde, yaz gecelerinin kokusunda, geçmişin karanfilinde, bir rüyanın içinde ve İstanbul’un yarısıyla anlatıyor.

        8

        ATLAR, KURŞUNLAR VE PLASTİK MAKASLAR
        (Osman Palabıyık)

        Söyleşi, şiir ve inceleme yazılarıyla tanınan Osman Palabıyık’ın yeni şiir kitabı Atlar, Kurşunlar ve Plastik Makaslar, Lakin Yayıncılık etiketiyle yayımlandı. Kitapta Palabıyık'ın okur karşısına ilk kez çıkacak şiirleriyle birlikte daha önce dergilerde yayımlanmış şiirleri de yer alıyor. Palabıyık, yeni kitabında insanın iç dünyasına dair sorgulamalarını ve duygusal karmaşıklıklarını yansıtırken, okuyucularını ihtimallerle dolu bir yolculuğa davet ediyor.

        9

        BENİ BÖYLE Mİ GÖRÜYORSUN?
        (Jamie Hernandez)

        Bağımsız çizgi roman yaratıcısı dendiğinde akla gelen ilk aile olan Hernandez kardeşlerin Jaime’si yazdığı ve çizdiği Beni Böyle mi Görüyorsun? son beş yılın tefrika edilmiş çizgi romanlarını bir araya getiriyor. Karakarga yayınlarından çıkan kitap dostluk, yaşlanma ve geçmişin bugünü nasıl gördüğümüzü nasıl şekillendirdiğine dair dokunaklı bir hikâye anlatıyor.

        10

        DELEUZE'DEN SONRA SİNEMA
        (Richard Rushton)

        Richard Rushton’ın kaleme aldığı, Yasin Aydınlık’ın dilimize çevirdiği “Deleuze’den Sonra Sinema”, Deleuze’ün sinemaya dair yazdıklarına açık ve anlaşılır bir giriş sunuyor. Deleuze’ün çığır açıcı iki sinema kitabında karşımıza çıkan çok sayıda kategoriyi ve sınıflandırmayı açıklayan eser, John Ford, Sergey Ayzenştayn, Alfred Hitchcock, Michelangelo Antonioni, Alain Resnais gibi yönetmenlerin filmleri de dâhil olmak üzere pek çok yapımı değerlendirmeye tabi tutuyor. Steven Spielberg, Lars von Trier, Martin Scorsese ve Wong Kar-Wai gibi çağdaş yönetmenleri de Deleuze’ün teorileri ışığında ele alarak onun sinema üzerine yazdıklarına güncel bir bakış kazandırıyor. “Deleuze’den Sonra Sinema”, bize Deleuze’ün neden bugün haklı olarak sinemanın en büyük filozoflarından biri kabul edildiğini gösteriyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ