1970’ten bugüne çağdaş sanat piyasasının eğilimlerini belirleyen Art Basel, Basel’i Basel yapan etkinliklerin başında geliyor. Dünyanın en büyük sanat fuarı… Müze kalitesinde eserlerin ağırlıklı olduğu fuar, her yıl haziran ayında dünyanın önde gelen koleksiyonerleri ve sanat profesyonellerini aynı çatı altında topluyor. Basel’de fuarın ilk günü, özellikle de açılış itibarıyla geçen ilk birkaç saat, fuarın gidişatı adına en önemli gösterge.

BASQUIAT, CALDER, RUDOLF STINGEL

Fuarda, bu yıl Venedik Bienali’nde ses getiren sanatçılara ilgi büyüktü. Sanat dünyasında meşhur bir söz vardır, “See in Venice, buy in Basel”/ Venedik’te bakın, Basel’de satın alın…" Fransız Pavilyonu’nun temsil eden Laure Prouvost’un Lisson Gallery’de gösterilen eserlerinin tümü ilk günün sonunda satılmıştı. Keza, Venedik Gallerie dell'Accademia’daki retrospektifiyle ses getiren Georg Baselitz’in Galerie Thaddaeus Ropac’taki üç eseri 1.5 milyon euro ve üzerine, Whitecube’daki eseri 2.5 milyon euroya alıcı buldu. Venedik Fondazione Prada’da gösterilen Jannis Kounellis’in eserleri de birden fazla galeri standında yerini almıştı.

Basel’de geçtiğimiz yıl baş gösteren Joan Mitchell, George Condo, Robert Longo egemenliği bu yıl kendini Basquiat, Calder, Rudolf Stingel üçlüsüne bırakmış. Anish Kapoor ve Richard Prince şüphesiz, her yıl olduğu gibi bu yıl da fuarın vazgeçilmezleri. Gagosian, Lévy Gorvy ve White Cube’un aralarında olduğu üç mega galeride sunulan Stingel’in, bu denli fazla gösteriminde Fondation Beyeler’deki sergisinin payı büyük elbet. Calder ve Basquiat’nın son zamanlardaki popüleritesinde de Paris Picasso Müzesi’ndeki Calder sergisi ve Fondation Louis Vuitton’daki Basquiat retrospektifinin etkisi var.

Fuarda bu yıl en yüksek rakamların konuşulduğu galeri David Zwirner... Zwirner standındaki eserlerin tümü 1 milyon euro ve üzerine satıldı. Gerhard Richter’e ait 1966 imzalı ‘Versammlung’, 20 milyon dolara Amerika’da bir özel koleksiyona kazandırılırken, Sigmar Polke’un erken dönem işlerinden biri 10 milyon dolara satıldı.

Fuarın ilk gününü kutlamayla kapatan galeriler: Pace, Hauser & Wirth, König Galerie ve New York merkezli Jack Shainman Gallery… Yalnızca Hauser & Wirth’un ilk gün sonunda 40 eser ve üzeri satış yaptığı biliniyor. Standına eşlik eden 450 sayfalık katalog hakkını vermiş olsa gerek… Bu galerilerin standlarında ilk gün gördüğünüz bir eseri ikinci gün aynı yerde bulmak mümkün değil. Levy-Gorvy de ilk günü anlamlı satışlarla kapatan isimlerden: Christopher Wool'un 2009 yılına ait bir serigrafisi 6 milyon dolara, 2011 imzalı Mark Bradford kolajı ise yaklaşık 8 milyon dolara satıldı.

KOONS'UN 'KALBİ' SATILMADI

Fuarın en merak uyandıran standlarından biri benim için bu yıl Gagosian oldu. Geçtiğimiz ay New York Müzayede Haftası’nda 91.1 milyon dolara satılarak ‘en pahalı çağdaş sanat eseri’ ünvanını alan tavşanın sahibi Jeff Koons’un bir başka eseri buradaydı. 1994-2007 imzalı, sanatçının ‘Celebration’ serisinden, paslanmaz çelik kocaman bir kalp: Sacred Heart (Magenta / Gold)... 14.5 milyon dolar istenilen eser 91.1 milyonun 6 kat altında, dahası kalbin bir benzeri, 2007’de yine Christie’s’de 23.6 milyon dolara satılmıştı.

Jeff Koons - Sacred Heart
Jeff Koons - Sacred Heart

Larry Gagosian, standdaki satışların 2018'in iki katı olduğunu belirtse de, şaşırtıcı şekilde, Koons’un kalbi cuma sabahına dek satılmamıştı. Bu yıl Gagosian, standına ek olarak, Basel’de galeri açarak yeni bir trendin kapısını araladı. Jackson Pollock, Willem de Kooning’in aralarında olduğu 21 soyut çalışmanın sergilendiği galeride, 2019 imzalı bir Mary Weatherford dikkatimi çekti. Neon çubuklarla süslediği dev soyut tablolarıyla özdeşleleşen Amerikalı sanatçının en az dört eserine rastladım fuarda. Larry Gagosian’ın Weatherford’un yıldızını parlatmaya niyetli olduğu kesin.

Mary Weatherford
Mary Weatherford

GIANNI JETZER'A VEDA

Art Basel’in en ses getiren bölümlerinden biri bu yıl yine Unlimited oldu. Art Unlimited, standları aşan dev enstalasyonların, heykellerin, video projeksiyonların, duvar resimleri ve performans sanatlarının sergilendiği yer. Larry Bell, Tom Wesselmann, Jannis Kounellis, Antony Gormley, Sarah Lucas, Kerry James Marshall, Do Ho Suh, ve Franz West’in aralarında olduğu önemli çağdaş sanatçıların eserlerinin yer verildiği bölümün küratörlüğünü bu yıl sekizinci ve son kez Hirshhorn Müzesi’nin küratörü Gianni Jetzer üstlendi. Gelecek yıl, Unlimited’ın küratörlüğünü Kunst Halle Sankt Gallen Direktörü Giovanni Carmine yapacak.

Tom Wesselmann
Tom Wesselmann

Basel’de bu yıl itibariyle devreye giren bir başka değişiklik de yeni fiyatlandırma politikası oldu. Küçük ve orta büyüklükteki galeriler için ek destek sağlayan yeni fiyatlandırma modeline göre, küçük standlı galeriler yüzde 8 daha az, büyük galeriler ise yüzde 9 daha fazla ödedi. Stand fiyatlarında yıllık yüzde 5 artışa gidilmemiş olması da dikkatimi çeken detaylardan... Yeni katılımcılara bu yıl yüzde 20 indirim verildi.


RUDOLF STINGEL SERGİSİ'NE TAM NOT

Basel’de, fuarla yarışır ilgiyi gören bir başka etkinlik bu yıl, Fondation Beyeler’deki Rudolf Stingel sergisi oldu. Gelincik bahçelerine bakan Beyeler’deki iki diğer sergi Picasso’nun erken dönem eserlerinin yer aldığı Mavi ve Pembe dönem seçkisi ve Louise Bourgeois’ydı. Beyeler’de katıldığım bir panel, Basel süresince katıldığım yan etkinlikler arasında en ilginç bulduklarımdan oldu: Acute Art önderliğinde gerçekleşen konuşmada Hans Ulrich Obrist, Daniel Birnbaum, dijital sanatın günümüz sanat dünyasındaki yerini tartıştı. Anish Kapoor, Marina Abramovich, Jeff Koons ve Gormley’nin aralarında olduğu çağdaş sanatçıların ilk dijital işlerini üreten Acute Art’ı önümüzdeki yıllarda daha çok duyacağımız şüphesiz.

Rudolf Stingel
Rudolf Stingel

Basel favorilerimden bir diğeri Kunstmuseum’da, Picasso ve Leger’nin yer aldığı kübist sergisi. William Kentridge, Leiko Ikemura’nın solo sergilerinin de yer aldığı müzede, Helmut Federle’nin yalnızca 6 eserinden oluşan sergi de oldukça etkileyiciydi.

Scope, Paper Positions, Photo Basel, Volta’nın aralarında olduğu onlarca yan fuar arasından ziyaret edebildiğim ise, bu yıl yalnızca iki fuar, Art Basel’le aynı çatı altında bulunan Design Miami ve genç sanatçıları destekleyen Liste oldu. Liste, geçtiğimiz yıl daha başarılı olmasına karşın, yeni yetenekleri keşfetmek ve ulaşılabilir rakamlardaki sanat için ideal. Frank Gehry imzalı Vitra Design Museum’un güncel tasarım sergileri de burada görülmesi gerekenlerden…

Art Basel’in festival benzeri atmosferi şehre yayılırken, Basel’in favori mekanları bu yıl da aynıydı: Kunsthalle’nin bahçesi ve Ren Nehri’ne bakan 337 yaşındaki otel, Les Trois Rois…

 

YORUM YAP 0
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ
300